“Ahlâkla çıkarcılık, iyilikle kötülük, ispata gerek bırakmayan kadar açık ve seçik gerçeklerdir”.

İslam ahlakından, millete hizmet aşkından, samimiyetten, yardım etmek gayretinden, ümmetvahdetine kadar bütün ahlaki güzellikleri, erdemleri içine alan gayret ve fedakarlıklardan oluşan bir hayat hikayemizin olması her Müslüman’ın ulvi gayesi değil mi?

Diriliş dönemi:

Günümüzde hak ve hukuk öncüsü olarak deklare edilen Amerika, teröristleri silahlandırıyor. Dünyayı karıştırmak istiyor. Irak’ı, Suriye’yi, Yemen’i, Libya’yı, Afganistan’ı kan gölüne çevirdi... İsrail ve Myanmar’da soykırım var, Batı seyirde. İyilik, ahlak ve sevgi yüceliğini koruması gereken insanlık, çıkar batağında boğuluyor...

Kendimize baktığımız zaman şükür gerektiren imkânlara sahibiz. Nankör olmamaya,  içimizdeki, nankörleri de, vakit kaybetmeden, millet olarak, anladığı dillerle uyarmak ahlaki bir sorumluluk olmalıdır!

“Yediği kaba tüküren”, o kelli, felli insan müsveddeleri hep dibimizde… “Kendilerini fasulye gibi nimetten sanan” o insanlar… Hayvanlar bile kendi geçimlerini sağlayan veya onlara bir iyilik yapan insana kötülük yapmazken… Hayvanlardan daha alçak bir seviyeye inen o arkadan iş çevirenler… O çıkar savaşçıları yok mu? Aman ha..!

Bugün sıkıntılarımız vardır. “Kolaylık, zorluktan sonradır. ”Devletimiz, milletimiz, Hak’tan yana, mazlumlarla omuz omuza yürüyor. Elhamdülillah ana yoldayız. Yapılacak iş çok. Engel görülenden fazla Allah’ın yardımıyla sabır, başarı, güç ve zafer de geliyor…

“Diriliş dönemleri, siyasetin en önemli dar geçididir”. Milletçe, devletine güç vermek için dayanışma ve fedakârlık içinde olmak hayati bir önem arz eder.

Önümüzdeki mahalli seçimler, sıradan bir seçim değildir. Koca, koca düşmanlar, binlerce km. uzaklardan gelip sınırlarımıza silah yığıyorlar. Kukla, zehirli terörist yılanlar, şehirlerimizde, dağlarımızda kalleş ve sinsi planlar içindeler.  Siyasi, askeri, ekonomik, sosyal olmak üzre, içten ve dıştan sayısız cephede savaştayız.

Çok önemli olmasına rağmen devletimiz, Milletin refahına zarar vermesin, huzurunu bozmasın diye, ilan edilmemiş bir, “Olağan üstü hal” yaşıyoruz…

Sonuç

Bu mahalli seçimlerde de milletçe bütünlüğümüzü dünyaya göstermek zorundayız. Onun içindir ki: Şimdiden ittifak edilecek değerler arayıp öne çıkarmak, fert-fert sorumluluğumuzdur. “1.5 milyonluk bir şehirde de, elli, altmış kişilik şeytani ittifaklara da pirim vermemeliyiz”!

 “Biz önce Allah’a güvenerek yola çıktık” diyen sizler:  Yolda bulduklarınıza hemen dostum deyip sarılmayın! O dost gibi görünen ve arkanızdan konuşup işler çevirenleri de görmezden gelmeyin!

Giderken hoş bir seda bırakmak için gelenler içleri rahat olarak giderler.  Doğru siyaset, böyle bir şey zaten… Elinizden gelen her şeyi yaptığınıza inanıyorsanız eyvallah..: “Allah yolunuzu açık etsin, ayağınıza taş değmesin”…

Dünya hayatını sonsuz lezzete dönüştürmek ölçümüz olsun!

Selam ve dua ile…

Teşekkür: 13 Ekim tarihindeki oğlum Ahmet Saitin nikâh merasimine teşrif eden ve telefonla arayıp dualarını ifade eden tüm dostlara teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel