Bilgi çağındayız. Haber almak artık saniyeler içinde mümkün. 
Fakat bu hızın bir de karanlık yüzü var: ❌ dezenformasyon.

Yanlış bilgi, doğru bilgiden çok daha hızlı yayılıyor. Peki sonuç?

 •    Bireysel düzeyde: Panik, yanlış kararlar, manipülasyon.

 •    Toplumsal düzeyde: Kurumlara olan güvenin sarsılması, kamu düzeninin bozulması.

Bu tablo bize şunu söylüyor: Dezenformasyon, yalnızca bireyin değil, toplumun tamamının kaderini tehdit eden bir virüs.

 Dünyadan Gelen Uyarılar 

Sahte haberin gücü yalnızca bize özgü değil. Dünyanın dört bir yanında benzer felaketlere yol açtı:

•    ABD seçimlerinde seçmen davranışlarını şekillendiren yalan haberler.

•    Avustralya yangınlarında “aktivistler çıkardı” iddiasıyla milyonların yanlış yönlendirilmesi.

•    Pandemi döneminde toplum sağlığını tehlikeye atan aşı karşıtı kampanyalar.

Hepsi tek bir gerçeği ortaya koyuyor: Yanlış bilgi, bir ülkenin geleceğini değiştirecek kadar güçlü.

 Manisa’da Bir Gölge: Çarpıtılan Fedakârlık 

Bu küresel hastalığın yerel bir tezahürünü geçtiğimiz günlerde Manisa’da gördük.

İhlas Haber Ajansı’nın haberi, yüzlerce kamu personeli ve gönüllünün yangın riskine karşı gece gündüz fedakârlık yaptığını belgeliyordu. 

Ama aynı anda sosyal medyada dolaşan bir iddia, gerçeği çarpıtarak bu fedakârlığın üzerine kara bir gölge düşürdü:
“Kamu görevlilerine yangın nöbeti verildi.”

Oysa resmi bilgiler açık: Böyle bir uygulama yok. Görevler gönüllülük esasına dayanıyor.

Peki birkaç satırlık bir paylaşımın, yüzlerce insanın emeğini gölgelemesi, toplumun moralini bozması kabul edilebilir mi?

Sorumluluk: Sessiz Kalmak En Ağır Bedel


Dezenformasyon bireysel bir tercih değil, kamusal bir tehlikedir.

Çözümü de yalnızca bireyin “dikkatli olmasına” bırakamayız. Kamu otoritesi; hızlı, şeffaf ve caydırıcı müdahalelerle bu zehrin yayılmasını engellemek zorunda.

Unutmayalım:
•    Eleştirel düşünce = Bağışıklık sistemi

•    Doğru bilgi = İlaç

•    Kamusal müdahale = Caydırıcı tedbir

•    Paylaşmadan önce düşünmek = Korunma yöntemi

Bugün ekrana düşen yanlış bir paylaşım, yarının kamu düzenini sarsabilir.

O halde sormak gerekmez mi: Yangınlarla mücadele edenlerin fedakârlığını karartan bu dezenformasyona karşı sessiz kalmak, yangının kendisinden daha tehlikeli değil mi?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel