Devlet, küçük, çevik, fonksiyonel ve güçlü olmalıdır. Bunun için öncelikle mevcut hantal yapısından bir an önce kurtulması gerekir. Devletin bugün hâlâ yürüttüğü birçok gereksiz iş, özel sektör tarafından çok daha verimli biçimde yapılabilir. Dolayısıyla devletçilik anlayışı terk edilmeli, özel sektörün yapabileceği tüm işler mutlaka devredilmelidir.
Son günlerde tartışmaya açılan muhtarlık müessesesinin kaldırılması buna örnek gösterilebilir. Benzer şekilde, kamu kurumlarının bir kısmının da özel sektöre devredilmesi hem tasarruf sağlayacak hem de hizmetlerin kalitesini artıracaktır. Ülkemize yıllarca büyük zarar veren Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) kısmen özelleştirilmiş olsa da hâlen devletin elinde 57 KİT bulunmaktadır. Bu durum, birçok milletvekilinin takipçilik uğruna devlet işletmelerini siyasi araç haline getirmesine, kamunun zarar etmesine ve kalkınma sorunlarının derinleşmesine yol açmaktadır.
Devlet işletmeci değil, yönetici olmalıdır. Basit bir örnek verirsek; devletin işlettiği bir kurumda 500 kişiyle yapılan iş, özel sektör tarafından 200 kişiyle yapılabilmektedir. Bu fark bile hantal yapının ülkeye nasıl maliyet çıkardığını açıkça göstermektedir.
Ayrıca, yeni ilçeleri il yapma israfından vazgeçilmeli; tam tersine Türkiye’nin mevcut 81 ili 20 bölgesel ile düşürülmelidir. Örneğin İzmir, Aydın ve Manisa tek bir il çatısı altında birleştirilebilir. Bunun yanında sigorta hizmetleri de özel sektör tarafından yürütülebilir. Banka garantisiyle kurulacak sigorta şirketleri ve bunları denetleyecek bağımsız kurumlarla, hem rekabet ortamı doğar hem de sigorta hizmetleri çok daha ucuza sağlanabilir.
Türkiye’de çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur. Yeter ki devlet asıl görevine, yani yönetmeye odaklansın; işletmecilik işini özel sektöre bıraksın.