Türkiye dış ekonomik ilişkilerini belirlerken öncelikle sınır komşuları ile iyi ilişkiler içerisinde olmalı ve komşularımızın refah ve mutluluğunu, kendi refah ve mutluluğumuz kadar önemli olduğuna inanmalıdır.

Bu anlayışla, gümrük duvarlarının kaldırılması ve sınır ticaretlerinin serbest bırakılması ülkemiz açısından çok önemli bir dinamizm sağlayacaktır.

Dünya ülkeleri ile ekonomik ilişkiler genel olarak serbest piyasa ekonomisi çerçevesine oturtulmalı ve ülke insanımızın girişim gücüne tam özgürlük tanınmalı.  Sadece Türk girişimcisi ve müteşebbisine tanınan bu özgürlük tüm dünya girişimcilerine de tanınmalıdır. Bu tutum dünya barışına da büyük katkı sağlayacağı gibi dünya insanları arasındaki para, mal ve hizmetin yanında insan gücü trafiğinin yoğunlaşmasına da katkı sunacak;  barış, huzur ve refah getirecektir.

Türkiye’nin doğu-batı ve kuzey-güney, batı-kuzey arasında çok önemli bir köprü olmasının, bu güne kadar kullanamadığı avantajının artık kullanma zamanının geçtiği ve ülkemiz kapıları ayırım gözetmeksizin tüm dünya girişimcilerine açılması, ülkemiz refah kilidinin açılması ve eşsiz doğal konumumuz olduğuna inanmamız gerekmektedir.

Bu köprü avantajı sonuna kadar kullanılmalı, ülkemiz kapıları ayırım gözetmeksizin tüm dünya girişimcilerine açılmalıdır. Türkiye için refah kilidi ülkemizin eşsiz doğal konumu olduğu inancını taşımaktayım.

Büyük blokların dünya ticaretine hakim olacacağı çağda;  yeni dünya düzeninde ekonomik ilişkilerini canl tutmak, tüm tabuları kırmak ve arınmak zorundayız.

Gümrük kapıları ardına kadar açılmalı, gümrük vergileri sıfırlanmalı, sadece silah, uyuşturucu, tarihi eser ve silah amaçlı nükleer madde ticareti yapanlar en ağır biçimde cezalandırılmalıdır.

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik konusuna kesinlikle bel bağlamamalı, dolayısıyla gümrüklerimiz sadece Avrupa Birliği üyeleri için açılmamalı, tüm dünya ülkeleri için kapılar açılmalı, Türkiye Avrupa Birliği’ne girme hedefinden vaz geçmemekle birlikte, bu birliğin bürokratik cenderesine girmeyi de reddetmelidir.

Kabotaj Kanunu hala bayram gibi kutlanmaktan vaz geçilmeli hatta Kabotaj Kanunu kaldırılmalı deniz ulaşımı alabildiğine serbestleştirilmelidir.

Yabancı sermayeye hiç bir sınırlama getirilmemeli, yabancı sermaye ye yerli sermaye muamelesi görerek, aynı mevzuata tabi kılınmalıdır. Böylelikle finansmanı vergiden muaf ülkemiz yabancı sermaye için de cazip bir ülke haline getirilmiş olacaktır.

İhracata devlet teşvik vermemeli, dış ticarette gümrüklerin kaldırılması ihracat sektörüne verilebilecek en büyük teşvik olarak değerlendirilmelidir.

Aynı durum ithalat için de düşünülmeli, yasaklı malların dışında herhangi bir malın Türkiye’ye sıfır gümrükle ve vergisiz girmesi ve depolanması ancak bu malların ülke içinde satışı bergilendirilmelidir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel