Siyasi partiler yasası alanındaki uluslararası standardları belirlemek için öncelikle bu konudaki tüm kaynakları gözden geçirmek gerektiğine inanıyorum.

 Uluslarası standardın belirlenmesinde yol gösterici tüm kaynakların belirlenmesinde yol gösterici tüm kaynaklarının göz önünde tutulması gerekmektedir. Çoğulculuk, katılımcılık ilkesinden hareketle tüm STK ve  tüm tolum katmanlarının fikrine başvurulmalıdır.

 Avrupa insan hakları kararları ve Avrupa insan hakları mahkemesinin siyasi partilere ilişkin kararları mutlaka incelenmelidir. Faşist, kafatasçı partiler çağdaş topumlarda bir bir kapatılmakta ve kapatılmıştır. Biz de bundan yola çıkarak faşist ve kafatasçı partilere

İlişkin yasaklar Avrupa ülkeleri arasında yer alan ve uluslararası standard kapsamında değerlendirmesi gereken bir yasaklama katagorisi gerçeğinden hareketle,

Bu tür partilerin kuruluşu yasal düzenlemelerle engellenmelidir.

 Tam demokrat bir türkiye için öncelikle siyasi partiler tüzük ve programlarını hazırlarken siyasi partiler yasasına uygun hazırlanmalıdır. Bu tüzükler yargı tarafından onaylanmalıdır

İç işleri Bakanlığının onayından vaz geçilmelidir.

Siyasi partilerin üyelik yapılanmaları parti teşkilatlarında değil, ilçe seçim kurullarına müracaatla oluşmalıdır.

Örneğin siyasi partiye kayıt yaptırmak isteyen her TC  vatandaşı ilçe seçim kuruluna müracaat ederek, orada bulunan matbu formları doldurup tercih ettiği partinin adını yazarak, yasal bir engel yoksa o partiye üye olabilmelidir.

İlçe başkanlıklarının üye koçanları ile kapı kapı dolaşarak üyelikler oluşturup onlarla istediği gibi oynaması ve pazarlık konusu yapması, böylece engellenmiş olacaktır.

Delegelik sistemi kaldırılmalıdır. Delegelik sadece büyük kongrelerde olmalı veya oluşturulmalıdır. Zaten seçilen delegeler parti tabanının seçtiği delegeler değil, ilçe başkanlarının seçtiği delegelerdir..

İlçe ve il kongrelerinde listeler oluşturan ilçe başkanı ve il başkanı adayları çıkmalı ve tüm teşkilata kendilerini anlatma fırsatı tanınmalıdır. Seçimler çarşaf liste ile yapılmalıdır. Milletvekili ve Belediye meclis üyeleri ve de belediye başkan adayları hakim huzurunda, tüm üyelerin katılımı ile yapılacak ön seçimlerle belirlenmelidir.

Genel merkez yüzde on kontenjan ile sınırlandırılmalıdır.

Büyük kongrelerin Delegelerle yapılabilir olması, yani sadece büyük kongrelerde delegelik sistemi olabilmeli ancak daha katılımcı ve çoğulcu olabilmesi için her il çıkardığı milletvekili sayısının en az dört katı delege ile büyük kongrede temsil edilmelidir. Örneğin Manisa 9 milletvekil çıkarıyorda 36 delege ile temsil edilmelidir.

Genel Başkan ve partinin en üst kurulu olan MKYK ( Merkez Karar Yönetim Kurulu ) bu delegelerin oyları ile seçilmeli ve seçilen genel başkana yüzde on kontenjan tanınarak MYK (Merkez yürütme kurulu) da seçilen MKYK tarafından seçilmelidir. Hiç bir güç kendini parti tabanından üstün görmemeli ve taban belirleyici olmalıdır vede bundan korkulmamalıdır. Bununla birlikte dudak arası demokrasi dediğimiz bir antidemokratik bir yapıdan kurtulmuş olcağız.

Adaylar seçildikleri partiden ayrılıp nir başka patiye geçememeli partisinden istifa edenlerin Milletvekili ise vekilliği meclis üyesi ise meclis üyeliği de kendiliğinden bitmelidir. Partinin referansı ile seçilip sonra bir başka partiye geçmek en büyük hırsızlıktır. Partiye oy veren oyları çalmak anlamını taşır. Böylece bu seçilip başka bir partiye geçme ahlaksızlığı da sonlandırılmış olacaktır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel