Yunusemre’den yangın tehlikesine karşı önlem
Sarıgöl’de kaymakamlık kupası voleybol turnuvası başladı
Manisa Eğitim-Bir-Sen 2 Nolu Şube’nin ilk olağan genel kurulu yapıldı
Yunusemre Belediyesinde engelli birimi hayata geçecek
Enderun Usulü Teravih Namazı Buluşmalarına Davet!
Arınç Emniyet Müdürü Aktaş'ı Ziyaret Etti
Emniyet Müdürü Aktaş Dur Durak Bilmiyor
AZERBAYCAN SEÇİMLERİ
Kasırga “Kalemi Kılıçtan Keskin Yürekli Gazetecilere ve Onların İdolü Uğur Mumcu’ya Bin Kere Selam Olsun”
Gelecek Partisi Manisa Kadın Kolları İl Başkanlığı’na Deniz Barlas Atandı
ÖZKAN, AK PARTİ’NİN 19. KURULUŞ YILINI KUTLADI
AK PARTİ’Lİ ÖZKAN’DAN “1 MAYIS” MESAJI “EMEKÇİ KARDEŞLERİMİZİN YAŞAM ŞARTLARININ İYİLEŞTİRİLMESİ TEMEL HEDEFİMİZ”
Manisa’da kayalıklardan düşen şahıs hayatını kaybetti
Yoldan çıkıp fabrikanın bahçesine uçtu: 2 yaralı
Manisa’da mısır tarlasına ekilen kenevirler ele geçirildi
Etrafımızda yaşayan insanların bir kısmı maddî imkânlarının yerinde olması nedeniyle rahat bir yaşam sürerken bazılarının ise en temel ihtiyaçlarını karşılamada bile zorlandıklarını ve sıkıntılar içinde yaşadıklarını okur, duyar, yada şahit olur.
Sosyal hayata son derece önem veren dinimiz bu noktada da devreye girmekte ve toplumu bir bedenin azalarına benzetir.
Hz. Peygamber (s.a.v) toplumdaki her ferdi vücudun bir parçasına benzeterek bir aza rahatsız olduğunda diğer azalar nasıl bunun acısına ortak oluyorlarsa¸ herkesin diğer insanların dertlerine ortak olmalarını ister.
8 milyara yaklaşan dünyamızda, bir kısım insanlar kıtlık, kuraklık ve açlıkla mücadele ederken, azınlıkta olan diğer bir kesim israfta sınır tanımıyor.
Bugün dünya nüfusunun tamamını doyuracak kadar gıda ve imkanlar mevcut olduğu halde, yaklaşık 815 Milyon kişi açlıkla karşı karşıyadır. Dünya genelinde israf edilen, çöpe atılan nimetlerin az bir kısmı dahi, açlık ve kıtlık çeken ülkelerdeki insanların ihtiyacını karşılamaya yetecek miktardadır.
O halde; çare sende, çare bizde…
Yapılan ve uygulanan bu israfa seyirci kalmak, bu duruma sebep olanlarla aynı akıbeti paylaşmak demektir.
İsrafa karşı yapabileceklerini erteleme.
Haydi, bir yerlerden başlayalım.
Mesela en yakınımızdan…
Komşun aç…
“Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir”.
Müslümanların yumuşak, merhametli, şefkatli olmaları gereken, hemen yanıbaşlarındaki komşularına karşı ilgisizliği elbette imanla irtibatlandırılacak bir göstergedir. Komşunuzla aranızdaki 20 cm.lik bir tuğla duvar aşılmaz setler oluşturmasın.
İdareciler çapında da aynı şeyi düşünmeye mani herhangi bir hal yoktur. Çeşitli sebeplerle sıkıntı çekmekte olan, sobasız, kömürsüz, yarı aç, yarı tok idare etmeye çalışan komşuna, mahalleline, ya da şehirline ilgi duyman, yardım etmen gerekmektedir. Aksi halde aynı sorumluluk sizler için de geçerlidir.
Komşu hakkı için Peygamberimiz (s.a.v), “Cebrail komşu hakkında o kadar tavsiyede bulundu ki, nerede ise komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım” buyurmuş. Bu ölçüde meselenin üzerinde durulmalı.
“Komşusu açken tok yatanlardan olmayın”.
Şunu da çok iyi bilelim ki: İbadet etmek sadece namaz kılmak veya oruç tutmak değildir. Bunlar elbette yerine getirilmesi gereken hususlardır.
Ancak insanlara yardımda bulunmak da bir ibadettir.
“Bir insanın yüzünü güldürmekten daha hayırlı ne olabilir ki”!
Selam ve dua ile…
