Bu ülkenin gerçek sahipleri…

Anadolu’nun toprak kokan insanları…

Önümüzdeki süreç çok zorlu…

Fakat karamsarlık bize değil…

Yeter ki… Biz… Biz olalım!

Son arzusu sorulan Temel demiş;“Ha bu da bana ders olsun!”

Çok şükür ki, idam sehpasındaki Temel’in durumunda değiliz.

Ama, önümüzde zorlu bir süreç vardır.

Bazılarının belli mevkilere gelebilmek için, bazılarının da mevkilerini koruyabilmeleri için, şehirleri parsellere ayırmaları ve o parselasyonun onaylanmasından korkuyoruz…

Bunun işaretleri var…

 FETÖ gibi “Amaca giden her yol meşrudur havasına girenler…

Servet, şöhret ve makama düşkün olan, bunları elde edebilmek için her çareye başvurmayı göze alan bir insanın, kul hakkı ve ahlâkî ölçüleri de tanımayacağı bir gerçek…

Düşünün, makam hırsıyla gözü dönen bir kimsenin halini…

Ey insanoğlu! Bilmez misin, Resulullah (SAV) Efendimiz, insanda ki bu vasfın ne kadar helâk edici olduğunu?

Resulullah (SAV) söyle buyuruyor: “Mala ve mevkie düşkün bir adamın dinine verdiği zarar, bir koyun sürüsünün içine salıverilmiş iki aç kurdun o sürüye verdiği zarardan daha büyüktür.”  

Ashaptan Ebû Zer (ra), bir gün Peygamber Efendimize:“Yâ Rasulullah! Beni vali tayin eder misin?” demiş, Allâh Rasulü (SAV) ise şöyle karşılık vermiştir:

“Ey Ebu Zer! Sen zayıf bir adamsın. İstediğin vazife ise büyük bir emanettir. Bu emaneti ehil olarak alan ve üzerine düşeni yapanlar müstesna, aslında bu vazife kıyamet gününde bir rezillik ve pişmanlıktır.”

Rasul-i Ekrem'in (SAV): “Şu gök kubbenin altında ve yeryüzünün üstünde Ebû Zer'den daha doğru sözlü kimse yoktur.”  buyurmasına rağmen ve onun ahlâkını, karakterini, zühde meylini, dünyaya hiç değer vermeyişini iyi bildiği hâlde, onu idareciliğe tayin etmemiştir.

Ey,gözünü kapatıp makam için sağa sola dirsek atanlar… Hani “O” (SAV) Rehberiniz idi?..

Tevazu sahibi Hz. Peygamberin yanına gelen bir adamın heyecanlanması üzerine “Rahat ol ben kral değilim, güneşte kurutulmuş et yiyen bir kadının oğluyum” buyurmuştu. Unuttunuz değil mi? Yoksa işinize mi gelmiyor?

"Bir kez daha söylüyorum davası yüreğinde hizmet aşkı, kafasında projesi bulunmayan, ilkelerimize tüm benliğiyle bağlı olmayan hiç kimse Ak Parti'de yönetici konumuna gelemez, bu böyle biline" diyen, "Liderimiz Reisimiz” dediğiniz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da duymaz mısınız?

Dememiz o dur ki; makam ve mevki hevesi ile, Hak Davaya da hizmet sevdası aynı olur mu? Ne bu dünyada ne de öteki… Özellikle “Hak Davaya hizmet” ettiğine inananlar, makam ve mevki uğruna birbirlerini çiğnemeleri, tepelemeleri, itişip kakışmaları kadar çirkin rezalet bir hal olabilir mi?

Gelip geçici olan makam da, mevki de üstünlük sebebi değildir. Krallar da, padişahlar da, bakanlar da, başkanlar da… makam ve mevki sahibiydiler... Hepsi de gitti, ancak iyilerin iyiliği, kötülerin kötülüğü söylenmektedir. Kötü birinin mevki ve makamı ile övünmesi neye yarar Allah aşkına!

Dünyadaki her şey gibi; sahip olduğumuz makam ve mevkilerde gelip geçicidir. Bulunduğumuz mevkide kalıcı olmak için; o mevki ye gelmeden önceki dost ve tanıdıklarımızı unutursak, makama geldikten sonra kazanılan dostlar makamdan düşünce bir anda kaybolacaktır…

Unutma! Makam ve mevkiin gerçek sahibi sadece yalnız Cenab-ı Allah'tır.

 Nasreddin Hoca’ya sormuşlar: “Kimsin?”

 “Hiç” demiş Hoca, “hiç kimseyim.”

Dudak bükülüp önemsenmediğini görünce, sormuş Hoca:

“Sen kimsin?”

 “Mutasarrıf”ımdemiş adam kabara, kabara.

“Sonra ne olacaksın?” diye sormuş Nasreddin Hoca.

“Herhalde vali olurum” diye cevaplamış adam...

“Daha sonra?..” diye üstelemiş Hoca.

“Vezir” demiş adam.

“Daha daha sonra ne olacaksın?”

 “Bir ihtimal sadrazam olabilirim.”

 “Peki ondan sonra?”

Artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp “Hiiiç.” Demiş

“Daha niye kabarıyorsun be adam, demiş Hoca… Ben şimdiden, senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım: ‘Hiçlik makamında.

Karun’un sonunu iyi biriz, makam ve mevki de gelir geçer…

“BAKİ KALAN GÖK KUBBEDE HOŞ BİR SEDA İMİŞ...”

 Selem ve dua ile…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel