Yıllardır bir türlü huzuru, güveni, korkusuzca yaşama sevincini, çoluk çocuğuyla birlikte geleceğini planlamanın mutluluğunu yaşayamayan bir toplum demokratlaşabilir mi?

Geleceğini tasarlayabilir mi?  çoluk, çocuk, torunları ile ilgili plan, programlar yapabilir mi?

Ben bunların hiç birini doğru dürüst yapamadım. İnanıyorum ki ülke insanımız benden farklı bir konumda değildir.

Gençlik yıllarımızda sağ ve sol diye bir takım kavramlar çıkararak bizi birbirimize kırdırdılar bir çok okul arkadaşımız toprağa düştü kardeşi kardeşe kırdırdılar. Sağcılar dokuz ışık doktrininini savunuyorlar.  Solcular sosyalist bir devlet modeli için çaba sarfediyorlardı.

Kardeşi kardeşe kırdırdılar. Şehirler parsellenmiş insanlar göz kırpmadan öldürülüyor, ocaklara ateş düşüyordu. Analar ağlıyor, akşam olduğunda çocuğu eve gelmesi ile sevinç başlar ama gecenin bitmesini istemeyen anneler GÜNEŞ DOĞMASIN diye dua ediyorlardı. Çünkü çocuk okula gitmesine gidiyordu da dönmesi meçhul idi. Pencerelerde hep anaları görürdük çocuğum sağ salim evine dönebilecek mi diye bekler dururlardı..O kadar acımasız cinayetler işleniyordu ki gençler öldürüldükten sonra gözleri oyuluyor burunları kesiliyor ve boş arsalara atılabiliyorlardı büyük bir kaos içinde idi ülkemiz.

O zamanın köşe yazarları birer duayen di toplumun tüm katmanları onları dikkatle okurdu TV gelişmemiş haftada bir kaç saat paket yayın yapardı  o nedenle gazeteler bugünden daha çok okunur ve köşe yazarları günümüzde tanındığından  çok tanınırdı. Önemsenecek kadar okurları vardı ve gazete satışlarında o isimler etkendi, kitlelere hitap eden birer lider gibiydiler.

Ta ki 12 Eylül  gelene kadar 12 Eylül sonrası o yazarların çoğunluğunun darbeli kalem oldukları ortaya çıkmış ve bilinçli kesimler tarafından inanırlıklarını kaybettiler. Bir çoğu darbe yalakalığına soyunmuştu. Sağcısı solcusu insanları büyük hayal kırıklığına uğratmışlardı.

Yıllar böyle geldi geçti darbe üzerine darbeler yapıldı, ne adına yapıldığını da kimse bilmiyordu. Olan gençlere ve ilelere oluyor,  insanlar canlarını kurtarmanın peşine düşmüşlerdi, demokrasilerden bahsedenler pek fazla yaşamıyordu, özgürlük demek ölüm nedenlerİnden di. Dost kelimesini sağcılar kullanmaz kullananları da eşek sudan gelene kadar döver veya öldürebiliyorlardı.

12 Eylül’ün zemini hazırlanmış ve darbe gerçekleşmişti. Bu darbeyi hazırlayan ve hazırlatanlar ancak günümüzde aydınlanabilmiş ve günümüzde darbe teşebbüsü  çok şükür halkımız tarafından püskürtüldü. Geçmiş dönemlerin darbe failleri biliniyor ve artık onlara müsamaha gösterilmeyeceği bu darbe girişiminde ortaya çıkmıştı. Çok şükür Türk halkı artık bu tür girişimlere müsaade etmeyeceğini gösterdi...

Artık evlerimizde rahat uyuyabiliriz düşüncesine kapılanlar bir kez daha yanıldıklarını gördüler ve ülke yıllardır olduğu gibi yine ateş topu gibi yine analar ağlıyor yine analar bekliyor yine aileler yok olup gidiyor. Köşe yazarları  yerine artık insanlar TV leri başında haberleri dinlemeye korkuyor. Acaba benim oğlumdan kara haber mi gelir diye analar feryat ediyor. Etrafımız ateş çemberi yangının ortasında kalmışız. İyi niyetle bu işi halletmeye kalkanlar gördüler ki bu ülkenin içten ve dıştan düşmanları çok hulasa yine TV açmaya korkar hale geldik sabah haberlerini açmaya korkar hale geldik. Yine analar bekliyor, babalar bekliyor şimdi çocuklar da bekliyor.

Nedir bu ülke insanından istenenler?

Nedir çocuklarımızdan istenenler?

Nedir yıllardır bitmeyen bu acı senfoni…

Neden hep suçlu başkaları?

Neden kendimizde aramıyoruz?

Neden demokrat olamıyoruz?

Neden analarımıza rahat bir yaşam veremiyoruz?

Neden hala GÜNEŞ DOĞMASIN.

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel