Darbe ile danışan bir neslimiz daha oldu maalesef! Bu kez şahit ve kaynak çok; anlatılanların yanında yaşananlar, izlenenler, ibretle seyredilenler var. Yıllar sonra anlatılacak, Çanakkale destanı, İstiklal mücadelemiz ve kahramanlık hikayelerine millet olarak bir yenisine şahit olduk.

12 Eylül'de tek kişi çıkamamıştı tankların üstüne. “Bir kişi tanklara dur deseydi biz ihtilal yapamazdık.” diyerek rahatlığını ifade etmişti darbenin başı Kenan Evren.

28 Şubat'ta sokaklara çıkan tanklar da durdurulamamıştı… 

Bir milat olarak tarih sayfasında yerini alan 15 Temmuz… 

Darbe girişiminin ilk anlarından itibaren milletinin başına geçen ve “Ben de meydanlarda olacağım.” diyen bir Başkomutanımız ve sonrası…

Destanlar bundan sonra yazılmaya başladı. Eli silahlı, gözünü kan bürümüş hainlerin karşısına dikilen yaşlı amca, ayakları zor tutan bir nine, elindeki bayrağı bağlı olduğu odunu kırılırcasına sallayan bıyıkları terlemiş delikanlılar, elinde tırnak makası dahi olmadan tanklara tırmanan o emir erleri… 

Başının üstünden geçen ve etrafa rast gele ateş açan helikoptere, “Aşağı gelsene, gelsene” diye haykıran mangal yürekli o baba yiğitlere şahit olduk.

Kamyonunun kasasına aldığı mahalleliyi Taksim meydanına taşıyan Şerife ablamız nasıl unutulur? Nene Hatun aramızda diyoruz aklımıza geldikçe…

Önündeki tankı durdurmak için yoldan geçen bir tamirciden bilgi alıp tankın nasıl duracağını öğrenip elbiselerini çıkardığı gibi tankın egzozunu kapatan Danyal Şimşek. Bu yüreğin Seyit Onbaşı'dan farkı olabilir mi? Allah aşkına!

Uçaklar havalanmasın diyerek tarlasını ateşe veren yaşlı amca, üzerine doğru gelen tankın altına yatan, tank geçmesin diyerek göğsünü siper yapan, televizyonda darbe girişimini öğrenir öğrenmez,  köprüye koşan ve askerlerin karşısına tek başına dikilen o vatan, millet sevdalıları…

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Başkan Erdoğan'ın ifadesiyle “ Allah'ın bir lütfu” olarak görülmesi gereken bu hadise, elbette ülkemizin büyük zararına sebep olurken, 246 insanımızın şehit olması tabii olarak vicdanlarımızda ve yüreklerimizde derin travmalar oluşturmuştur. 

Fakat bu elim darbe girişiminin hayır olarak görülen kısmı da, bu darbe neticesinde Devletin tüm kamu kurum ve kuruluşlarına sızan ihanet şebekesiyle mücadelede, belki,  30 sene mücadele edilerek sağlanacak başarı adeta birkaç güne sığdırılmış olacak.

Ülkemizi ve ülkemize umut bağlayan tüm coğrafyaları hedef alan darbe girişimi ALLAH'ın yardımı Başkanın her zamanki dik duruşu, milletimizin canını ortaya koyarak verdiği mücadele ile yok edildi.

Bir belâ def edildi, vücut tümörlerden kazınmak, arınmak zorunda! Ancak kazınacak tümörlerin yerine değişik türde tümörlerin yerleştirilemeyeceği ve orada başka bir hücre şeklinde üremeyeceği bir bünye sterilizasyonu mutlak gerekli! Çok acil ihtiyaç bu! Aksi takdirde yok edilen tümör eskisinden daha güçlü olarak üreyip bünyede metastas yapabilir! 

 “Ba’de harab-l Basra” deyip, yeni baştan başlamanın vakti çoktan geçti.

Menderes’in son cümlesi olan:” İnşa Allah yeni yetişeceklere ders olur”… Bedelini hayatıyla ödediği merhumun son sözünden hareket ederek: Hayati inşa alanları şunlar olmalıdır. 

Evvela “yetiştiricileri yetiştirecek” maarif, gençlik ve eğitim seferberliği…

“Gözü rant ve siyasi şehvetle kızarmış, her an yeni seferlere çıkmak için hava koklayan lejyonerleri hızlı tasfiye…”

Ve sonra; gözü ‘hesap şuuruyla her an teyakkuzda olan, kaybedecek bir şeyi olmayan dert ve mesele sahibi “yerlilerle” yolu yeniden açmak…

Bu bizim yeniden dirilişimiz olacak… 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel