DENİZ SALYASI ve ÇÖP Rantı

71 yılımızın 45 yılını geri dönüşüm İle iştigal ettik. Her konuda mütevazi olabilirim ama bu konuda asla. Ben geri dönüşüme başladığım yıl doğanlar bugün 40 yaşında. Geri dönüşüme başladığımız yıllarda vahşi depolama alanları vardı. Bugünkü gibi modern toplama , ayrıştırma

alanları yoktu. Vahşi çöp alanları ihaleye çıkarılır ve çöpler satılırdı. Yani çöp para İle alınırdı. Gelirleri de belediyelerin olurdu. Çöp dökenlerden ücret alınmazdı. Ancak alanların şehir merkezlerine yakın oluşu çöplerin kokusunun şehre yayılması ve metan gazı üretmesi nedeniyle sık sık yangınlar oluşur.

Ve bu yangınlar sonucu can kayıpları oluşurdu. Ümraniye çöpünün patlama olayı bir metan Gazi patlaması olarak raporları geçmiştir. Oysa olay hiç te öyle değildi Bu gerçek bugüne kadar kamuoyuna yanlış bilgi olarak yansıtılmıştır. Patlama değil heyelan sonucu o felaket oluşmuştur. Nerden biliyorsun derseniz? Çünkü o çöp alanının müteahhitti benim de ortağı olduğum şirket yapıyordu bizzat olayı yaşadım. Bu konuyu daha sonra sizlerle paylaşacağım.

Modern dünya toplama, ayrıştırma tesislerini çoktan kurmuş ve işlevlerini sürdürürken bizde de çok geç olsa bu işlevin yükümlülüklerini yasalarla Büyükşehir’e vermiş ve her şey de olduğu gibi bu işte de rant ön plana çıkmış büyük şehirler bu iş dalında tekelleşmiş, istedikleri gibi fiyatlar belirlemiş şehri temiz tutan ve horlanan geri dönüşümlülerden, sanayi kuruluşlarının atıklarını ve tehlikeli atıkların depolanması İçin çok yüksek rakamlar talep eder duruma gelmeleri bir çok kişinin kaçak alanlara çöp

, tehlikeli atık dökmesine neden olmuşlardır. Belediyeler hem çöp dökenden hem de ayrıştırılan çöpleri satarak gelir elde ettiklerini biliyoruz.

Vahşi depolama döneminde bile doğa bu kadar kirlenmemişti çünkü herkes çöpünü çöp alanlarına ücretsiz dökebiliyordu.

Gerçekleri görelim...

Büyükşehir Belediyelerinin bu fiyat politikalarını gözden geçirelim ve bunları denetleyelim.

Çöp Tekelleşmelerini önlemek için özel sektörlere de bu tip kurum ve kuruluşları bu kervana katarak rekabet oluşturalım.

Sanayicilerin atıkları ve tehlikeli atıklarını daha cüzi rakamlarla dökmelerini sağlayalım ki atıklar denizlerimize ve doğamıza dökülmesin.

Geri dönüşümcülere üvey evlat muamelesi yapılmasın. Onlara köstek olmayalım.

Onlara destek olalım.

Rant düşüncesini bir kenara atalım.

Temiz çevre nasıl oluşturabiliriz. O nu tartışalım onu konuşalım. Marmara denizini de Ege denizini de Karadeniz de ancak böyle kurtaracağımızın bilincinde olalım...

Unutmayın; Ekonomiye ve çevreye en büyük katkıyı geri dönüşümcüler sağlıyor.

Bu konuyu burada kapatmıyorum.

Devam edeceğim.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel