Her ne kadar “demokrasinin beşiği” nin eski Yunan olduğu söylense de, eski Yunan’da kanun karşısında eşitlik kavramının olmadığını biliyoruz.Halkın çoğu köleydi ve dolayısıyla,insan hak ve özgürlüğü gibi kavramlara yabancıydılar.
1215 Magna Carta Liberatium da demokrasinin menşei olarak anılır. Bu belge de her ne kadar kralın (yönetenin) yetkilerinin sınırlandırılması itibariyle idiyse de; kral ile lordlar arası bir sözleşme olması bakımından çağdaş demokrasinin kaynağı olarak nitelenemez kanısındayım.. 

Hepimizin malumu olduğu üzere gerek “demokrasi” gerekse “özgürlük” üzerinde en çok kavram kargaşası yaşanan ideolojiler olageldi

Bu gerçekten hareketle ben burada, özellikle “çağdaş demokrasi” ve” klasik liberalizm”  tanımları üzerinde kısa bir değerlendirme yapacak olursak,
Örneğin, kendi modellerine veya rejimlerine sosyalist devletler “ halk demokrasisi” üçüncü dünya ülkeleri “milli demokrasi” faşist yönetimler  “otoriter demokrasi” gibi adlar vermişlerdir..

Çağdaş demokrasinin teorik esasları XVII. YY ‘ın sonlarından itibaren Locke, Smith gibi klasik liberalizmin kurucuları tarafından oluşturulmuş ; temel insan hak ve özgürlükleri, kuvvetlerayrılığı, halk egemenliği gibi demokrasinin temel demokrasinin temel prensipleri, klasik liberal doktrinin ürünleri olarak belirginlik kazanmıştır.

Malum, ABD çağdaş demokrasinin öncü modeli olarak kuruldu. Bu gelişme, bir sonraki yüzyılda Avrupa'nın da “özgürlükçü anayasacılık” dönemini yaşamasına yol açtı ve çağdaş ülkeler dediğimiz hem ekonomilerini hem demokrasilerini at başı götürerek büyük kazanımlar elde etmelerine neden oldu.

Klasik batı demokrasisi kanun karşısında eşitlik, hukuk devleti, temel insan hak ve özgürlükleri, ekonomide serbestlik, kuvvetler ayrılığı, parlamenterizm ilkeleriyle bu dönemde özgürlükler bağlamında yeniden oluşturuldu.

Tabi hukuk devleti, insan haklarının güvencesi olması bakımından olmazsa olmazlarımız olmalıdır.. 

Hukuk devleti ilkesini kabul etmeyen bir sistem, çağdaş demokrasi olarak nitelendirilemez. Hukuk devleti ilkesi ise, klasik liberalizm ürünü olduğu gerçeğini de göz ardı edemeyiz..

BİZDE DEMOKRASİ..

Evet biz de demokrasi geleneğinin neden gelişmediği konusunda hep derdik darbe demokrasisi her on yılda bir bu ülkede ama öyle ama böyle bir darbe gelir ve her kazanımı yıkar gider. Doğruydu ancak son yıllarda gerekli önlemler alındı ve darbeler olmamasına rağmen “tam demokrasi”kavramıyla bir türlü tanışamadık hala statükolardan sıyrılamadık özgürlüklerden korktuk hatta özgürlükleri yok saydık. Ağalar, paşalar doldurduk her yere siyasi partilerimiz emir komuta zinciri geleneği ile yönetiliyorsa bu ülkede demokrasilerden bahsetmek mümkün mü?
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel