Manisa’nın tek YRP’li başkanı muhtarlarla buluştu
Orman yangını büyümeden önlendi
Başkan Zeyrek’ten Kula çıkarması
Gönüllü gençler Manisa’da gönüllerde taht kurdu
Enderun Usulü Teravih Namazı Buluşmalarına Davet!
Arınç Emniyet Müdürü Aktaş'ı Ziyaret Etti
Emniyet Müdürü Aktaş Dur Durak Bilmiyor
AZERBAYCAN SEÇİMLERİ
Kasırga “Kalemi Kılıçtan Keskin Yürekli Gazetecilere ve Onların İdolü Uğur Mumcu’ya Bin Kere Selam Olsun”
Gelecek Partisi Manisa Kadın Kolları İl Başkanlığı’na Deniz Barlas Atandı
ÖZKAN, AK PARTİ’NİN 19. KURULUŞ YILINI KUTLADI
AK PARTİ’Lİ ÖZKAN’DAN “1 MAYIS” MESAJI “EMEKÇİ KARDEŞLERİMİZİN YAŞAM ŞARTLARININ İYİLEŞTİRİLMESİ TEMEL HEDEFİMİZ”
Manisa’da silah ticareti suçundan 2 gözaltı
Yoldan çıkan kamyonet ters döndü: 2 yaralı
Birlikte yaşadığı kadını öldürüp kuyuya attı
Otomobilin kaportasından uyuşturucu çıktı
Ve Mukaddesatını Sevenlere…
16 Nisan 2017 Pazar günü yapılacak referanduma yurt içinde 55 milyon 337 bin, yurt dışında ise yaklaşık 3 milyon seçmen 164 bin sandıkta “Türkiye’nin milli ve yerli reformu” için oy kullanacaktır.
Gençler…
Hanfendiler…
Beyefendiler…
16 Nisan'da kurulacak sandık çok önemlidir. 16 Nisan halk oylamasında “evet” diyerek büyük ve güçlü Türkiye'ye, lider Türkiye'ye giden yolu genişletip, kolaylaştıracağız. Bu değişim sürecini kaçırmak demek milletimize en az yarım asır kaybettirmek demektir. Böyle ağır bir vebalin altına kim girer?
Karşı tarafta Türkiye'ye karşı bir şer cephesi kuruldu. İçerideki “Hayır” cephesi ile dışarıdaki “Hayır” cephesi arasındaki ilişki tartışma olmaktan çıktı. Üstelik bu cephe, sadece 16 Nisan'da verilecek kararı etkilemekle sınırlı değildir… Çok daha geniş, çok daha derin, öncesi ve sonrası olan bir hesap bu hesap…
Türkiye sadece terör örgütleriyle mücadele ediyor mu sanıyorsunuz? Siz sanıyor musunuz ki Türkiye'de sadece Hürriyet, Cumhuriyet ve benzer yayın organlarına attırılan manşetlerle boğuşuyor? Siz sanıyor musunuz ki ülkemizde başlı başına sadece PKK,… FETÖ şeytan tuzakları ile mücadele ediliyor! Bizi bir kaşık suda boğmaya çalışan “O” dünyayı haraca bağlamış Batı ile mücadele ediyoruz, içimizdeki hainler cabası…
Bu yüzdendir ki aman dikkat diyorum. Türkiye'yi büyütemezsek eğer küçültecekler! 16 Nisan bu yönüyle mücadelemizde elimizi güçlendirecek tarihi bir fırsat olarak durmaktadır. Herkesin “ben ne yapabilirim” diyeceği ender günlerden geçiyoruz. Bu mücadele aynı zamanda insanlık tarihinin ürettiği tüm mirası yok ederek dünyayı her geçen gün felakete doğru sürüklemek isteyen küresel çeteye karşı yürüttüğümüz bir mücadeledir.
Erdoğan'ın başını çektiği bu kutlu yolda onu yalnız bırakan, arkadan hançerleyen, uşak ruhlu rezil insanlardan artık arınmak, temizlenmek mecburiyetindeyiz. Ötesi yok... 16 Nisan'da bunun için çalışan, aklıselim, ahlâk vicdan erdem sahibi her kesimden insanlara büyük ihtiyaç var. Safları sıklaştıralım…
Terör örgütünün sözde yöneticilerinden Cihan Eren diyor ki; referandumdan “evet” çıkarsa PKK’nın sonu olur…
Diğer tarafta “hayır” cephesine bir bakın..! FETÖ, DHKP-C, HDP, CHP ve MHP’li bir gurup muhalif.
PKK’yı, FETÖ’yü, örgütün siyasi kanadı HDP’yi anlıyorum. Onlar sonlarının geleceğinden korkuyorlar, kendileri söylüyor. Peki, CHP ve MHP’li “hayır”cılar sizlere ne oluyor..?
Ya MHP’li muhalifler … Genel başkanınıza kızgınlığınız nedeniyle böyle bir safta yer almak da ne oluyor? PKK ile aynı safta yer almak kuruluş ve varoluş ilkelerinize ters değil mi? … 15 Temmuz hain kalkışmasında vatan için göğsünüzü siper eden siz yiğitler, hani “söz konusu vatansa gerisi teferruattı”…
15 Temmuz’un ağırlığına bakmadan sırtlayan SP ili kardeşlerim de… çok iyi bilirler, “Milli Görüş” düşüncesinin Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fetih düşüncesi ile aynı olduğunu…
Bu ülkeyi sevenler;
İki elimizi başımızın arasına alıp derin derin düşünmek için son bir hafta..!
15 Temmuz gecesi o işgal girişimine bir koalisyon hükümetiyle yakalansaydık ne olurdu hiç düşündünüz mü? Ülke batardı, batardı. Şu an bu topraklar işgal altındaydı.
17-25 Aralık'a koalisyon hükümetiyle yakalansaydık ne olurdu?
27 Nisan 2007'de bir kısım gafil generaller halkın seçtiği meşru hükümete muhtıra verdi. O hükümet tek başına gelen bir hükümet değil de bir koalisyon hükümeti olsaydı ne olacaktı? Ertesi gün çıktı Hükümet Sözcüsü 'Genelkurmay hükümete bağlı bir çalışan kurumdur. Başbakanın emrindedir.' dedi. Koalisyon hükümeti olsaydı bu denilebilecek miydi? O yüzden meselenin özünü yakalamak gerekiyor.
Devam etmekte olan şey sıradan bir referandum süreci değildir.
Bizler 16 Nisan'da neyi oylayacağımızı iyi bilelim.
İslam tehdit altında, Türkiye tehdit” altındadır.
15 Temmuz'un ardından 16 Nisan cephesini kurdular,
Aklıselim herkes aynı şeyi söylüyor: Bu, açık ve net bir Haçlı Seferidir, bu süreç 1. Dünya Savaşının devamıdır.
Bin yıldır kadim Anadolu, Mezopotamya ve Balkan coğrafyasında 15 Temmuz 1099 Kudüs'ün işkal edilmesi dahil çok Haçlı Seferleri gördü bu aziz millet…
Bin yıldır bu topraklardayız, bin yıllar burada olacağız. Bayrak düşmeyecek, ezan susmayacak, 80 milyonluk bu aziz millet 2023- 2053-2071 Büyük Türkiye yürüyüşünü sürdürmek için kararını vermiştir…
Ve son söz olarak İmam-ı Şafi hazretlerine kulak verelim. Ne diyordu İmam-ı Şafi hazretleri;
“Fitne zamanı düşman oklarını takip edin, o sizi hakka götürür” …
200 yıldır İslam Coğrafyasını kıyamet senaryoları ile kana bulayan kan emici katillere, Siyonist avanesine bunların maşalarına ve içerideki hainlere haddini bildirmek 16 Nisan’da yine Cumhuriyet Türkiye’sinin yiğit evlatlarına nasip olacaktır.
Tarih yapmak bu milletin hep kaderi... Selam Ve Dua…
