BÜYÜKŞEHIR YASASI

26 Şubat 2020, 12:03

Büyükşehir yasası ile gelecek güzellikleri beklerkengüzellikler adına hiçbir güzelliğin gelmediğini tam aksine çirkinlikleride beraberinde getirenucube bir yasa ile karşılaştıkçok katlı merkeziyetçi bir yapının terk edileceği ve yerelleşme adına önemli adımlar atılacağınısanmıştık oysa Ankara merkezliyapı kısmen devametmesine ragmen Büyükşehir katı merkeziyetçi bir yapı oluşturuldu. Ilçe belediyelerin elleri kolları bağlandı. Bürokratik yapılar çoğaldı dolayısıyla personel sayısı arttırıldı giderler çoğalmaya başlandı. Yetmiyormuş gibi ahbab-çavuş ilişkileri ile personelyığılması sonucu Belediyeler işçi ücretlerini ödemekte zor durumlara bile düştüler. Hizmetler büyükşehirlere ve ilçe belediyelerine paylaştırıldı. Kimilerine göre bir başkanlık sistemi görümünde bana göre de yarı başkalnlık sistemi gibi bir yapı oluşturuldutıpkı Fransa’daki gibi yetkileri Başkan ile Başbakan arasında paylaştırılması gibi bir yapı oluştu ilçe belediyelerinin hizmet alanları daraltıldıve 150 km.uzaklıktaki bir ilçenin bir çok hizmeti Büyükşehir’e devredildi. Maliyetler hem personel giderleri açısından hem mesafelerin uzaklığı açısından önemli ekonomik kayıpların oluşması sağlandı hizmet verilemez ve yaşanabilir kentlerin oluşması için hiçbir ilerleme kaydedilemez konuma gelindi. Sadece ilçe belediyeleri değil Büyükşehirlerde maddi sıkıntı içine itildi. Büyükşehir veya bütün şehir yasası uygulamaya konulduğu andan itibaren aksayan yönleri su yüzüne çıkmış ve bu aksaklıkları milletvekillerimizle paylaşmıştık bir çok tv programında konuyu enine boyuna tartışmamıza ragmen bu konu nedense hiç gündeme gelmedi. Yani anlayacağınız “saldım çayıra mevlam kayıra “her zaman olduğu gibi mantık aynı mantık devam etti ve ediyor. Belediyeler zam üstüne zam yapıyor sadece suya ve hizmetlere yaptıkları zamların yanında doğalgaz faturaları, elektrik faturaları can yakar duruma geldiğini kimse görmezden gelemez, gelmemeli bazı illerin Büyükşehir statüsüne gelmeri için yapılan yasal değişiklikler tekrar gözden geçirilmeli ve gereken yasal düzenlemeler ivedilikle yapılmalıdı. Yerelleşmek demek demokratikleşmek demekse o zaman yerelleşmeyide yamalı bohça halinen kurtarıp gerçek anlamda Yerelleşme’yi gerçekleştirmemiz gerekmektedir.yoksa bu ucube yasalar sonucunda hem Belediyelerimiz hemde insanımız bunplandan dolayı büyük zararlar görecektir. Manisamızda hala bir imar planın bile hazırlanmamamsı ve sen ben kavgalarının devam etmesinin nedeni yapılan yanlış yasal düzenlemelerdir. Sıkıntılar hat safhaya gelmeden gereken yapısal dönüşüm yapılmalıdır.şehrin rantı birkaç kişiye değil şehirde kalmasının kıstasları aranmalıdır. Tarıma elverişli alanların imara açılması ve oradaki tarla sahiplerine rant sağlanması hem tarım arazilerinin katledilmesi hem de o tarla sahiplerine şehrin rantının peşkeş çekilmesianlamını taşıdığını unutmamak gerekmektedir. Bir verimsiz toprağa imar izni, verilir ve oranın değeri artarsa bunda en büyük payı almaı gereken belediyelerdir. Ve bu rant şehrin rantı olduğunu unutmamamız gerektiğinin altını kalın çizgilerle çizmemiz gerekmektedir.insanlar şehirlere gelmesinin nedeni önce ekonomik durumlarını düzeltmek ve daha sonra çocukların okutma ve deyaşadığı şehre uyum sağlamak adına gerekli kültürel gelişmesini sağlayacak argümanlar duyduğu ihtiyaçların karşılanması için şehirdedir. O nedenletekrar etmekte yara var diye düşünüyorum bir an önce gerekli yasal düzenlemeler yapılarak bu aksayan yönler ortadan kaldırılmalıdır.

Yorum Gönder 0
Facebook Yorumları 0

Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.