19 MAYIS

Bundan tam 101 yıl önce küçük bir geminin Karadeniz'in hırçın dalgaları ile boğuşarak başlayan yolculuğudur, o günden günümüze kadar uzanan büyük yolculuğun sembolüdür 19 Mayıs. Türk milletinin her yüz yılda bir bağrından kopan yeni liderinin doğduğu tarihtir.

“…

Esme rüzgâr esme, halim perişan

Mustafa Kemal'im güvertede

Ben Karadeniz'de dalgalarla boğuşan

Küçük köhne bir tekne

Baştan ayağa dek iman dolu

Bu hasretlik daha ne kadar uzar

Uçmak isterdim Samsun'a doğru

Bakışlarım kararır, gözlerim dolar.” diye haykıran dizeleridir şairin, 19 Mayıs.

Bu zorlu yolculukta hırçın dalgalarla çarpışan, içinde tarihi boyunca hür yaşamış büyük bir milletin inanç, hırs ve azmi dolu olan vapurun adı da Bandırma’dır. Metehan’ın, Alpaslan'ın, Fatih'in emaneti olan Büyük Türk milletinin istikbali yüklüdür ve böyle ağır bir yükü taşıyandır. 19 Mayıs 1919'da Atatürk ve kurmaylarını İstanbul'dan Samsun'a getiren ve Cumhuriyet yolunda en büyük görevlerden birini yaparak adını ölümsüzleştiren vapurun adıdır Bandırma. İstanbul'dan çıktığında içi umut doludur, bir milletin yeniden doğuş meşalesinin ateşi vardır güvertesinde. Yükü ağır mı ağırdır; koca bir ulusun kaderini taşımaktadır çünkü. Mustafa Kemal genç bir general olarak kurtuluş hareketini buradan başlatan olacaktır. Resmi görevi, Samsun ve çevresinde başkaldıran bazı çeteleri saf dışı etmek olan bir ordu müfettişliğidir. Tarihi boyunca hep bağımsız yaşamaya alışmış Türk milleti, bu mücadeleyi de inanç ve azmi sayesinde başarılı bir şekilde sonuçlandıracaktır. Bu başarının sonucunda tarihi boyunca kurduğu devletlerin en sonuncusu olan genç Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulacaktır.

19 Mayıs, itilaf devletlerinin işgaline karşı Türk Kurtuluş Savaşı'nın başladığı gün olarak kabul edilir. Atatürk, bu günü Türk gençliğine bayram olarak hediye etmiştir. Çünkü ''Bütün ümidim gençliktedir.” demektedir. İlk kez 1926'da “Gazi Günü” adı altında Samsun'da kutlanır.      24 Mayıs 1935'te “Atatürk Günü” olarak resmiyet kazanır ve Fenerbahçe stadında kutlanan bu ilk bayram Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaraylı sporcular tarafından adeta bir şölene dönüştürülür. 1938'de kanunla “Gençlik ve Spor Bayramı” adını almıştır ve en son yapılan değişiklikle de “19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı” adıyla bugüne dek kutlanagelmiştir.

Büyük Önder Atatürk, bu genç Cumhuriyeti emanet ettiği gençliğe: “Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini ve Türk Cumhuriyetini ilelebet müdafaa ve muhafaza etmektir.” diyerek onlara büyük bir sorumluluk yüklemiştir. Damarlarındaki asil kanın farkında olan Türk gençliği de Ata’sını ve tüm Türk büyüklerini yanıltmayarak 2019, 2023, 2071 hedefiyle emin adımlarla bu günlere kadar vazifesini yapmıştır. Aynı azimle tüm hedeflere ulaşana dek vazifesini yapmaya devam edecektir. Birbirini seven, sayan, iyi eğitim almış, teknolojiyi kullanabilen, bilimin gösterdiği yolda milli ve manevi değerlerine bağlı gençler, ülkemizi hedeflenen geleceğe taşıyacaklardır. Elbette ki bu da en başta eğitimle olacaktır. “Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.” diyerek sadece gençlere değil tüm yetkililere, ebeveynlere ve öğretmenlere de sorumluluk yüklemiştir ATATÜRK. Bizler de eğitime daha fazla önem vererek bu sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Yine şu tarihi sözleriyle belirlenen hedeflere kimlerle ulaşılacağını açıklamıştır:

 “Öğretmenler! Yeni nesli, Cumhuriyet’in fedakar öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz.

Yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin beceriniz ve fedakarlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır.

Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir.

Sizin başarınız Cumhuriyetin başarısı olacaktır.”

Sizlerin, seçkin görevinizin yerine getirilmesine büyük özveriyle varlığınızı vereceğinize hiç şüphe etmem. Unutmayalım ki bugün eğer bir vatanımız varsa, ay yıldızlı şanlı bayrağımız hür olarak topraklarımız üzerinde dalgalanıyorsa bize bu vatanı emanet edenlere borçluyuz. Bu vesile ile tarihimize altın harflerle adları yazılan diğer Türk büyükleriyle, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Kurtuluş Savaşı’nda ve tüm zamanlarda vatan uğrunda canlarını veren aziz şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyor, hepsini rahmetle anıyorum. Mekanları cennet olsun. Tüm gençlerimize ise bu emanete sahip çıkmalarını, gösterilen hedefe ulaşmak için canla başla çalışmalarını, “Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır.” ilkesini unutmamalarını hatırlatmak isterim. Zora düştüklerinde ihtiyaç duydukları kudretin damarlarındaki asil kanda mevcut olduğunu belirterek sözlerimi tamamlıyorum.

Ey Türk Gençliği! 19 Mayıs Atatürk’ ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nız kutlu olsun.

Sağlıkla kalın,

Sağlıcakla kalın...