Vesayet sistemi Türkiye’nin en önemli sorunu idi. Yıllarca bu soruna çözüm aranılmadı. Vesayet kurumları oluştu bu ülkede. 1960 darbesi ve ondan sonraki darbelerden sonra TBMM yani yasama, büyük itibar kaybetmişti. 2001’lere kadar da durum aynı idi.

Kuvvetler ayrılığı ilkesinin gözetilmemiş olmasının getirdiği sakıncalar bir yana, yasamanın üstünde suni askeri kurumlar vardı. TBMM aslında Ankara’da sahipsizdi. Ankara’da bürokratik kurumlar, yasamanın üstündeydi.

Bu durum 1960’tan sonraki darbeler ve halkımızın da bu darbelere karşı kayıtsız kalması yani Ankara’daki temsilcilerini yalnız bırakması sonucudur. Bunu da kendi kendimizi tenkit olarak vurgulamamız gerekmez mi?

Çok garip değil mi? Halkımız kendi seçtiklerine Ankara’da sahip çıkmazken, haksız yere itilip kakılan, hapse atılan veya devrilen insanlara karşı ilgi göstermezken; bu tepkilere maruz kalan politikacılarımız da tekrar seçildiklerinde daha önce yapılan darbeleri meşru gösteren davranışlar içine girebiliyorlardı.

Bir taraftan halkımız kendi seçtiği temsilcilerine sahip çıkmıyor; diğer taraftan seçilen politikacılarımız ise el birliği ile adeta yarışıp cuntayı, darbeyi onaylıyorlardı.

Seçilen ve bu darbelere maruz kalmış bulunan cumhurbaşkanlarımızdan Süleyman Demirel de cunta liderlerini el üstünde tutup onları onure etmemiş miydi? Ve toplumumuz da onları baş tacı ediyorsa, burada demokrasi, demokratik hukuk devleti adına çok ciddi sıkıntılar ve ciddi bir sakatlık var demek değil miydi?

Dahası bugün hala 12 Eylül, hatta 27 Mayıs gibi Türk tarihinin en anti demokratik hareketine sahip çıkan zavallı beyinler çıkabiliyor. 
Televizyonlarda açıkça “Doğru yaptık, bugün de aynı şeyi yapardık” deme cüretini gösteriyorlarsa, Türk halkının bunu iyi değerlendirmesi gerekiyordu.

Beğenirsiniz, beğenmezsiniz. Yunanistan 1967’de bir askeri darbeye maruz kaldı, kimseyi asmadılar, ama idareyi ele aldılar. 1974’te bizim Kıbrıs çıkarmamızdan sonra bu cunta devrildi ve Karamanlis başa geçti. Yunanistan’daki cuntacılar sağ kalan varsa hapiste, ölenler de hapiste öldü. Bizim cuntacılarımız ise kendilerine darbe yapılan Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından özel uçaklarla aldırılıyor, bütün davetlere çağrılmıyor muydu?

***

Aslında Türk milleti kalender ve çok cefakar bir millettir. Çok kötü bir yönetimi dahi 4 yıl sırtında taşıyabilen ve bunun örneklerini veren üçlü koalisyon hükümetini de çok kötü olmasına rağmen üç buçuk yıl sırtında taşımamış mıydı? Darbeye ihtiyaç yok. Türk milleti seçtiğini de indirmesini bilir.

Geriye dönüp baktığımızda 2002 yılına kadar televizyonlarda en yüksek davetlerde cuntacılara yer verir, yaptıklarının ne kadar doğru olduğunu ballandıra ballandıra anlatılmadı mı? Hatta bazı politikacılarımız rakibini kötülemek için cuntacılara arka çıkmıyor muydu? Bu da toplumumuzda müthiş kafa karışıklığı yaratmamış mıydı?

Ne yazık ki 2002 yılına kadar sözde darbecilere karşı imiş gibi gözüken aslan sosyal demokrat arkadaşlarımız da İstanbul Belediye Sarayı’nın merdivenlerine kırmızı halı sererek darbeci Evren’i karşılamamışlar mıydı? Hiçbir darbeciye hesap sorulmadı. Göstermelik vitrin demokrasisi ile bu ülkede ahkam kesildi. Yıllarımızı boşa harcattılar.

Şimdilerde de aynı günleri yaşatma gayret ve gafleti içinde olanlar var ve bunu büyük bir üzüntü ile görüyoruz. Ama artık terli. 2002 sonrası demokrasimiz adına önemli adımlar atıldı. Darbeciler yargılandı. 12 Eylülcüler müebbet hapse mahkum oldu. 27 Mayısçılardan kalan yok. Olsa onlar da mahkum edilecekti.

***

İşte vesayetin önü böyle kesilmeliydi. Ama bu lideri olduğu Recep Tayyip Erdoğan’ın Ak Parti Hükümeti’ne nasip olmuştur. Bir zamanlar devrim nutukları atanlar, bu yargılamalara bile karşı çıkmaları anlamlı değil miydi? Eski günleri ben yaşamak istemiyorum. Çocuklarıma da yaşatmayacağım. O nedenle ekmekçi diye önümüze konulan, ısmarlama liderlerle değil, tırnağı ile kazıyarak gelen ve vesayete son diyen, lidere gönül rahatlığı ile oyumu vereceğim. Unutmayın ki, geriye dönük totaliter yapıyı Türk milleti elinin tersi ile itecektir.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel