Bu ülkede, başka ülke menfaatleri için çalışan işbirlikçileri ve uzantıcıları 300 yıldan fazla bir zaman sürecidir görevlerini hiç aksatmadan sürdürmektedirler. Tarihimiz çarpıtılarak bu işbirlikçileri ne yazık ki bizlere vatanperver, ilerici, demokrat tanıtıldı. İlkokullardan başlatılan tek tip adam modeli uğraşlarında da muvaffak oldukları gerçeğini de kabullenmemiz gerekmektedir.

Bu zihniyet ne yazık ki günümüze kadar gelmiş ve Türkiye’nin kalkınmada ve demokratikleşmede ki hamleleri büyüdükçe işbaşı yaparlar işlerine geldiği gibi hareket ederek bunu engellemeye çalışırlar. Siz de buna karşı çıktığınız da sözde basın özgürlüğü engelleniyormuş, yasaklar baskılar konuluyormuş gibi teraneler okumaya başlamaları da manidardır. Yoksa basın özgürlüğü başıbozukluk mudur?

Demokrasinin alanı çok geniştir ama bu alanın sınırları vardır. Siz bu sınırların dışına çıktığınız zaman yaptırımlarının da çok ağır olacağının bilincinde olmanız gerekir. Bilgi çağına girdiğimiz 21.yüzyılda dünyamız daha hızlı ve köklü değişikliklere sahne olacağı gerçeğini kimse görmezden gelemez. Ne dünya eski dünya ne Türkiye eski Türkiye değil artık.

Hızlı ve etkin iletişim ortamında insanlar, kurumlar, halklar ve uluslar arası etkileşim her alanda büyük değişime yol açıyor. İnsanoğlu maddi ve manevi varlığını en yüce en gelişmiş değerlere endexleyen yaşam şartlarını, her zamankinden daha çok talep ediyor duruma geliyor. Bu değişimden siz ne Türkiye’yi ne de Türk Halkı’nı soyutlayamazsınız. Ülkemizin, Dünya için değerinin ne kadar büyük olduğunun artık bilincindeyiz ve bu bir gerçek. Bu gerçeği kimse değiştiremez bütün mesele bu gerçeğin her yönü ile idrak edilmesinde, bu doğal potansiyelin Türkiye ve Dünya için hak ettiği değere kavuşturulabilmesinde yatmaktadır. Anadolu Halkı dünya tarihini en büyük medeniyetlerinin kurulduğu ve yeşerdiği toprakların, Türkiye ve Türk Halkı, Dünya Tarihi’nin en güçlü devletlerinden olan 600 yıllık Osmanlı İmparatorluğu’nun mirasçılarıdır.

Bu durum halkımızın derin tarihi bilincine işaret etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin toplum yapısı çok çeşitli etnik özelliklere ve dolayısıyla kültürel zenginliğe haizdir. Bu kültürel dokuyu bile kullanarak insanlarımızı birbirine düşürme gayretleri zaman zaman başarılı olmuş ve bu kültürel zenginliklerimizi yok etmenin yanında bunun yapanlarda buna düşünce özgürlüğü demiş, basın özgürlüğü düşünce özgürlüğü önünde engeller varsa buna hep birlikte karşı çıkmamız gerekir ama siz basın özgürlüğü var ‘istediğim gibi yazarım çizerim, insanları birbirine düşürürüm provokasyonlar yaparım’ hakkını size vermez. Çağdaş demokratik hukuk devletinde yasama, yürütme ve yargıdan sonra 4.güç olarak basını görmekte ve bu gücün devletin işleyişinde rolünün anayasa da ifade edildiği gibi özel sorumluluk gerektirdiğini ve görevi olduğunun bilincinde olmamız gerekmektedir.

Gerek ekonomik, gerekse demokratik anlamda ülke ne zaman kalkınma hamlelerini gerçekleşmeye kalkarsa sahnelenen bu çirkin oyunlara kimse artık prim vermeyecektir. Tam aksin bu tür provokatörlerin artık deşifre edilebildiği bir döneme girdiğimizin de bilincinde olmamız gerektiğinin bilinmesinde yarar var diye düşünüyorum. Kalemler silah olarak kullanılmamalıdır. Kalemler tarafsız, ülke kalkınmışlığı için var gücüyle yazmalıdır. Demokratikleşme önünde engel değil engelleri kaldırma adına kullanılmalıdır.  


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel