Tatili fırsat bilen Manisalılar Kentpark’a akın etti
Eğitim-Bir-Sen’den öğretmenlere yapılan saldırılara tepki
Manisa’da jandarma suçlulara göz açtırmıyor
Üzüm bağlarında salkım salkım mücadele
Enderun Usulü Teravih Namazı Buluşmalarına Davet!
Arınç Emniyet Müdürü Aktaş'ı Ziyaret Etti
Emniyet Müdürü Aktaş Dur Durak Bilmiyor
AZERBAYCAN SEÇİMLERİ
Kasırga “Kalemi Kılıçtan Keskin Yürekli Gazetecilere ve Onların İdolü Uğur Mumcu’ya Bin Kere Selam Olsun”
Gelecek Partisi Manisa Kadın Kolları İl Başkanlığı’na Deniz Barlas Atandı
ÖZKAN, AK PARTİ’NİN 19. KURULUŞ YILINI KUTLADI
AK PARTİ’Lİ ÖZKAN’DAN “1 MAYIS” MESAJI “EMEKÇİ KARDEŞLERİMİZİN YAŞAM ŞARTLARININ İYİLEŞTİRİLMESİ TEMEL HEDEFİMİZ”
Birlikte yaşadığı kadını öldürüp kuyuya attı
Otomobilin kaportasından uyuşturucu çıktı
Manisa’da kayalıklardan düşen şahıs hayatını kaybetti
Yoldan çıkıp fabrikanın bahçesine uçtu: 2 yaralı
Türkiye artık fikri tedbirlerin dışında fiili tedbirler almak zorundadır. Halkın örgütlenmesi ve sivilleşmesi yönünde önemli adımların atılması dolayısıyla demokratik baskı gruplarının oluşmasını o kadar yatsınamayacak bir gereksinim ki, üzerinde konuşmak bile bence abeste iştigaldir.
Son günlerde konuşulan ve hayata geçeceği yönünde önemli sinyallerin verildiği ‘Profesyonel Ordu’ söylemleri sevindiricidir. Ben daha da ileri giderek Harp Okulu’nun Ankara’dan çıkarılması bir başka şehre taşınmalı ayrıca tank taburları,muhafız alayları da kaldırılmalıdır.Üç kez bir Cumhurbaşkanı’nı darbecilere teslim eden bir muhafız alayının muhafızlığı falan kalmamıştır.Ankara’da askeri birliklerin işi ne ben bunu anlamakta zorluk çekiyorum.Ankara’da polis kalmalı ve Ankara’yı polis korumalıdır.Ordunun,askerin yeri şehirler değil sınırlar olmalıdır.Meclisi bile askerin koruması ne kadar doğrudur,tartışılmalıdır.Bu demokrasiyi de askeri de yıpratır.Günümüzde Nato’ya bağlı ülkelerin çoğu profesyonel askerliğe geçmiştir.İngiltere’nin bile kara kuvvetlerinde ki asker sayısı 50 bin civarındadır.
Ülkemizde nedense ekonomiyi,sağlığı,dış politikayı,iç politikayı,yerel yönetimleri vs konuşabiliyoruz ve tartışabiliyoruz fakat emniyet ve askerlik konularını bir türlü konuşamıyoruz,oysa bana göre ivedilikle konuşulması gereken konuların başındadır,askerlik konusu.Profesyonel askerlik olmalı ve herkesin 3,5 aylık temel eğitimden sonra evine dönmesi sağlanmalıdır.Bedelli askerlik iyi hoş ama bir fırsat eşitliği ihlali söz konusudur.O nedenle bu konuda da hassas davranılmalıdır.
Aslında polis çok önem verdiğimiz bir teşkilat olmalıdır. Polise önem vermemiz aslında insan hakları ile ilgilidir. Siz polisinizi ne kadar müreffeh,eğitilmiş,kompleksiz,iyi imkanların tanındığı bir polis teşkilatı oluşturursanız insan hakları konusunda o kadar ileri gidersiniz.Sonuçta toplumu koruyan ve toplum düzenini oluşturan,polistir.İnsan hakları ihlallerine bakıp da sadece polis ve yargıyı suçlamak haksızlıktır.Onlara çeşitli imkanlar sağlamak gerekir.Yani siz,polisi ihmal ederek sırf hukukçuları devreye sokarak insan hakları konusunda başarılı olamazsınız.Aslında polis,askerden çok daha önemli bir teşkilattır.Çünkü polis 24 saat görev başındadır ve ülke düzenini korumakla yükümlüdür.Asker ise,sadece harp anında sınırlarımızı koruyacaktır.Asli görevi de budur.İç güvenlik askerin işi değil,polisin işi olduğu gerçeğini hala kabullenmiş değiliz.Ordu dış güvenliği sağlayacaktır,asli görevi de budur.O zaman teknolojinin baş döndürücü boyutlara ulaştığı günümüzde çağın gereği önlemlerin alınması ve her yapılan harcamanın size getireceği yükü iyi hesaplamak zorundasınız.Bazı ülkeler biz ne diye nükleer silahlar yapıp ülke ekonomisini riske ettik demeye başladılar bile.O nedenle Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’ nun dünkü demeci bana göre bir devrim,devrim değilse bile iyi bir reform hareketidir,diyebiliriz.
Bence bu işin üzerine gidilmeli ve Türkiye de diğer çağdaş ülkeler gibi zorunlu askerliği kısa bir temel eğitim ile bitirmelidir. Umarım ki,böyle olacak ve Türkiye’miz açısından önemli kazanımlar sağlanacaktır.
