Türkiye’nin gündeminden düşmeyen ama bir türlü masaya yatırılamayan “ Başkanlık sistemi “ Sayın Bahçeli’nin gündeme oturtması ile tekrar ülke gündemini oluşturdu.

Başkanlık sistemi yeterince tartışıldı mı?

Elbette hayır.

Kamuoyu yeterince bu konu da aydınlatıldı mı?

Elbette hayır...

Dünya’da başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerin konumu ve durumu nasıl?

Kimsenin haberi yok.

Başkanlık sistemini isteyenler bu konu da neler biliyor?

Bence hiç bir şey bilmiyor.

Sadece Cumhurbaşkanı istiyor diye istiyor gibi gözüküyorlar..

Peki, Muhalefet partileri bu konuyu ne kadar biliyor?

İnanın hiç bir şey bilmiyorlar.

Tın tın hepsi...

Bilip bilmeden televizyon ekranlarında konuşuyorlar.

Neymiş?

Başkanlık sistemi, padişahlık, dikta ve faşizmi getirirmiş.

Miş, miş, miş…

Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete…

Öncelikle başkanlık sistemi bir rejim değişikliği değildir.

Bunu bileceğiz.

Sadece bir sistem değişikliğidir.

Bunu da bileceğiz.

Dünya da en başarılı başkanlık sistemi ABD de uygulanan sistem olduğunu da bileceğiz.

Türkiye’de uygulanacak sistem de ABD modeli olmalıdır.

Bazı küçük değişiklikler yapılabilir ama özüne dokunmadan.

Bu sisteme karşı çıkanlar sistem cahilleridir.

Bilmiyorlar.

Asıl demokrasi bu sistemle yakalanabiliyor.

Tam demokrasi ancak başkanlık sistemi ile tahsis edilebiliyor.

Korkak adamların sistemi değildir.

Seçilememe korkusu olanların sistemi de değildir.

Kendine güvenenlerin sistemidir.

Birikimli donanımlı insanların sistemidir.

Asıl dikta rejimleri hep parlamenter rejimler sonrasında gelmiştir.

Hiç bir başkanlık sistemi sonrasında dikta oluşmamıştır.

Karşı çıkanların hemen hemen tamamı bu özellikleri taşırlar.

Korkaktırlar.

Tam demokrasiden korkarlar.

Başkan seçilememekten korkarlar.

Parti içi özgür iradenin egemenliğinden korkarlar.

Tıpkı bugün olduğu gibi.

Yalakalık sisteminin bitmesinden korkarlar.

Çünkü yalakalık yaparak makamlara gelirler.

Bilgileri donanımları olmadan milletvekili olurlar.

Ne adına yalakalık yapma adına.

Sonra milletin vekiliyim derler.

Hadi canım, sende.

Sen kim vekillik kim kendi oturduğun şehrin sorunlarını dahi bilmeden, ülke sorunlarından bir haber vekil dolu.

Adam kendi oturduğu şehrin ilçelerini dahi bilmeden vekil oluyor daha sonra ilçeleri öğreniyor.

Türkiye de İstanbul’a bile gitmeden milletvekili olanlar biliyorum. Ülkesini  tanımayan bir insanın bu ülkeye ne verebilirliğini bile tartışmadan meclise gönderiyoruz.

Neden?
Çünkü dudak arası demokrasi bu ülkede hakim de ondan..

Bu da üst yöneticilerin işine geliyor..

Sadece  onların mı?

Elbette hayır...

Sistemi kullanan yalakaların da işine geliyor...

Şimdi Anayasa değişikliğine gidiliyor.

Anlaşılan 60 madde değişiyor.

Ancak hala 12 Eylül’ün kokuşmuş kalıntıları bu anayasada kalacağa benziyor.

Şayet siyasi partiler yasası ve seçim yasaları değişmez ve tam demokratik hale getirilemez ise işte o zaman siz seyredin cümbüşü…

Hangi sistemi getirirseniz getirin...

Bu gemi bu üfürükle yürümeyecektir…

Her şey çorbaya dönecektir…

Birikimli deneyimli ülkesini seven insanlardan korkmayın…

Çok daha sağlıklı bir yapı oluşacaktır…

Bu yapının oluşturduğu atama teşkilatların hallerinden kim memnun sadece yönetimde olanlar…

Onlar da pek memnun sayılmazlar…

Sadece başkanlar desek daha sağlıklı olur diye düşünüyorum...

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel