Manisa’da herkesin tarımla direk ya da dolaylı yönden bir bağlantısı vardır. Türkiye’de üretilen üzümün %85’ini, beyaz et üretiminin %16’sını, yumurtanın %14’ünü, mısır üretiminin %10’unu, kirazın %8’ini Manisa üretiyor. Ülkemizdeki 167 milyon zeytin ağacının 20 milyonu Manisa’da bulunmaktadır. Gediz Ovası gibi dünyanın sayılı ovalarından birine sahibiz. Biz bu güzel topraklardan daha fazla gelir elde etmenin gayreti içinde olmalıyız. Sanayileşmeye evet ama tarımı asla ikinci veya üçüncü sıraya erteleyemeyiz.

Manisa’da 1.345.830 da. arazi varlığının % 38,28’i tarım arazisi, % 37,21’i orman, % 2,81’i mera, % 21,7’si yerleşim alanlarından oluşmaktadır. 515.192 he. tarım alanı içerisinde % 40’ı aşan bir oranda sulu tarım yapılmaktadır. Çiftçi Kayıt Sisteminde 71.243 üreticimiz mevcut olup nüfusun % 32,3’ü köylerde, %67,7’si il ve ilçe merkezinde ikamet etmektedir. İlimiz verimli toprakları, iklim ve sulama avantajı ile birlikte gerek tarımsal sanayi, gerekse bitkisel ve hayvansal üretim bakımından ülkemiz tarımında önemli bir yere sahiptir.

 

Tarım Alanları ve Yeraltı Suları Korunmalıdır: Tarımdan daha fazla gelir elde etmek için tarım alanlarını korumalı ve toplulaştırma işlemi yapmalıyız. Bilinçli ve iyi tarım uygulamaları konusunda halkımızın bilinçlenmesi gerekir. Gereksiz ve zamansız ilaçlama yapmamalı, toprak ve su analizlerine göre gübre ve ilaç kullanmalıyız. Vahşi sulama yerine damlama sulama sistemine geçmeliyiz. Manisa Celal Bayar Üniversitesi’ne bağlı Tarım Teknolojileri ve Ziraat Fakültesini bir an önce hayata geçirilmelidir. Organize sera bölgeleri kurmak için var olan çalışmalar hızlandırılmalıdır. Gediz Nehrini tekrar eski temiz günlerine geri döndürmek amacıyla uygulanabilir bir eylem planını devreye sokulmalı ve adım adım hayata geçirilmelidir.

 

Bölünmüş arazi sorunu çözülmelidir: Miras yoluyla yıllarca araziler küçüldü. Tarımın önündeki en büyük sorun bölünmüş arazi sorunudur. 3-5 dönümlük arazilerle tarım yapmaya çalışıyor, bunun için traktör, pulluk, pulvarizatör, tarım aletleri alıyoruz. 300-500 dönüm araziyi işleyebilecek makinaları israf ediyoruz. Bizimle rekabet eden ülkelerde kişi başına 2000-3000 dönüm arazi düşüyor. Endüstriyel tarım ürünleri üretiminde ise (tahıl, pamuk, ayçiçeği, şeker pancarı, mısır vb.)büyük ölçekli tarım alanları kullanılması da bir zorunluluktur. Dünyadaki diğer üretici ülkelerle yarış yapabilmek için en gerekli konulardan birisidir.

 

Vahşi Sulama Terkedilmelidir: Tüm dünyada su kaynaklarını daha tasarruflu kullanma konusu gün geçtikçe daha çok önem kazanıyor. Açık sistem kanallarla ve vahşi sulamam sistemi ile suyu israf ediyor, toprağın vasfını yitirmesine neden oluyoruz. Hükümetlerimiz döneminde damlama sulamaya destek verildi ve akılcıl sulama teşvik edildi. Şimdi sulama barajlarının açık kanallarını basınçlı kapalı sisteme almak için çalışmalıyız. Çiftçilerimiz kapalı devre damlama sulamaya geçmelidir.

 

Bilinçli İlaçlama Yapılmalıdır: Eski yöntemlerle ve başkalarından duyduğu ilaç ve gübreyi kullanmaya son vermeliyiz. Toprak, su ve yaprak analizleri yapılarak bitkinin neye ihtiyacı varsa onu içeren gübreler kullanılmalıdır. Gereksiz, bilinçsiz ve kalıntı bırakan ilaçlamadan uzak durulmalıdır. Tarım danışmanı ve mühendislere danışarak ilaç alınmalıdır. Çevre kirliliğinin önlenmesi için fazla ilaçlamadan uzak durulmalıdır. Ayrıca ilaç kutuları gelişigüzel çevreye atılmamalıdır. Bunun için geri dönüşüm sağlanmalı ve bu konuda ziraat odası ve ilçe müdürlükleri projeler geliştirmelidir.

 

Tarım Sigortası Teşvik Edilmelidir: Bir yıl boyunca gözü gibi baktığı ürünü beklenmeyen bir afet ile yok olan çiftçimiz zor durumda kalmaktadır. TARSİM bu konuda en önemli çözümdür. Yarısı devlet tarafından ödenmekte, geri kalan kısmı ise üretici tarafından mahsulde ödenmektedir. Çiftçilerimizin bu konuda bilinçlenmesi sağlanmalıdır.

 

İyi Tarım Uygulamaları ve Organik Tarım Uygulamaları: Çiftçilerimizin arazilerinden daha fazla ve kaliteli ürün elde etmeleri için önerilerde bulunulmalı ve teşvik edilmelidir. Tüm dünyada organik tarıma doğru bir yöneliş var. Bu konuda üreticiler bilgilendirilmelidir. Ziraat odaları, ilçe tarım müdürlüklerindeki TARGEL mühendisleri bu konuda ciddi çalışmalar yapmalıdır. Dünya ile rekabet edebilmek için daha ucuza ve daha kaliteli üretim yapmalıyız. Sempozyum, çalıştaylar ve kongreler düzenlenmelidir. Televizyon, radyo ve gazeteler vasıtası ile üretici ve tüketicinin bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır. Ayrıca gelişmiş teknolojik tarımsal makine ve ekipman kullanımı sağlanmalıdır.

 

Tarım Alanlarının Yapılaşması Önlenmelidir: Gün geçtikçe tarım arazileri ev ve yapılar tarafından işgal edilmektedir. Belediyeler, büyükşehir belediyesi bu konuda asla taviz vermemelidir. Kentsel dönüşüm ya da tarıma elverişli olmayan arazide yapılaşma sağlanmalıdır. Gediz Ovası gibi dünyanın nadir ovalarından birine sahibiz. Bu ovaya sahip çıkmalı ve Gediz Nehri’nin tekrar temizlenmesi için gayret sarf etmeliyiz.

 

Tarımda Markalaşma ve Pazarlama: Bölgemizde yetişen ürünler yine buralarda kurulacak tarımsal sanayi tesislerinde işlenmeli ve marka ürünler haline getirilmelidir. İhracatı ve pazarlamayı artırıcı çalışmalar yapılmalıdır. Bu konuda tarımsal kooperatifler ve birlikler kurulmalıdır. Organik pazarlar kurulmalı, sertifikasyon programları yapılmalı, tarım fuarları düzenlenmelidir. Yurtdışı fuarlarda ürünlerimiz tanıtılmalıdır.

 

Ürün ve Havza Bazlı Destekleme: Belirli bölgelerde belirli ürünlere ve dünya açısından stratejik ürünler desteklenmelidir. Verilen teşvikler ilk üreticiye yansımalı, aile tarımı yapanlar da bu teşviklerden yararlanabilmelidir. Planlı üretim yapılması için Tarım Bakanlığı üreticiyi bilgilendirmeli ve yönlendirmelidir. Sahip olunan araziye değil üretilen ürüne teşvik verilmelidir. Böylelikle hem ürünler kayıt altına alınmış, hem de üretim teşvik edilmiş olacaktır.

Ziraat Fakülteleri Çiftçi ile Buluşturulmalıdır: Manisa gibi önemli bir tarım bölgesinde Ziraat Fakültesi’nin bulunmaması bir eksikliktir. Tarım teknolojileri ve ziraat fakültesi Manisa için önemli bir ihtiyaçtır. Mevcut fakültelerde yapılan çalışmalar ile üreticilerin yararlanması sağlanmalıdır. Üretilen bilgiler teoride kalmamalıdır.

 

AR-GE Çalışmaları, Tohum ve Fide Üretimi: Tarımsal ürünlerin daha kaliteli üretimi, daha çeşitli yiyecek elde edilmesi için AR-GE çalışmalarına hız verilmelidir. Kendi tohum ve fidesini çiftçinin bulunduğu bölgede üretimi sağlanmalıdır.

 

Girdileri Azaltacak Çalışmalar: Tarımda ekonomik girdileri düşürmek için Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikler vasıtası ile daha ucuz ilaç, gübre ve tarım aleti temini sağlanmalıdır. Kırsal Kalkınma Kurumu daha aktif hale getirilmelidir.

Okul üzümü projesi tekrar hayata geçirilmelidir. Üzüme destek verilmelidir. Sultaniye üzümü bizim bölgemizin en önemli tarım ürünüdür. Kuru üzüme devletimizin destekleme vermesi çiftçimizi sevindirecektir. Verilecek en önemli müjde bu olabilir. Hayvancılık çok uzun ve ayrıca ele alınması gereken bir konu olduğu için burada o konuya girmiyorum. Bu çalışmalar başarıya ulaştığında daha fazla ve kaliteli verim elde edip daha fazla gelir elde edileceğine, tarım geliştikçe köyden kente göçün azalacağına ve hatta tersine göçün gerçekleşeceğine inanıyorum.

Manisa bir tarım ve sanayi kentidir. Bu sorunları çözmek STK, bürokrasi ve siyasetçi hepimizin görevidir. Ortak akılla bu ve benzeri sorunlar önce tespit edilmeli ve çözülmelidir. Odalar, Tariş, Tarım Müdürlükleri, basın, siyaset kurumu, üretici birlikleri, sulama birlikleri elini taşın altına koymalı ve çözümde ortak olmalıdır. Bu işin takipçisi olunmalıdır. Tüm üreticilerimize bereketli ve verimli bir sezon dileklerimle!

Not: Bu yazıyı yazarken yaptığım bir telefon görüşmesinde Manisa Celal Bayar Üniversitesi bünyesinde Ziraat Fakültesi açılması ile ilgili çalışmanın başladığını öğrendim. Bu güzel gelişmenin tamama ermesini diliyorum.

  Dr. Muzaffer Yurttaş

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel