İnsan doğumundan ölümüne kadar, bir yandan yakın aile çevresi diğer yandan toplumun tüm diğer gruplarıyla bir sosyal ilişkiler ve iletişim yumağı içinde bulunur. Davranışa, hem bireyin verdiği anlam ve hem de toplumun verdiği anlam her zaman aynı olmayabilmektedir.

Bu eski devirlere göre çağdaş toplumlarda daha çok böyledir.

Davranışın kurallarını ve özünü tanımak hem bireyin kendini daha iyi anlamasını ve anlamlandırmasını mümkün kılacak, hem de bireyin diğer insanları anlamasına yardımcı olacaktır. Biz bu durumda davranışı deneyimle birlikte düşünmek zorundayız.

Eğitim planlayıcıları ve programcıları, yöneticiler, iş sahipleri, reklamcılar ve kendini bu günün dünyasına uyum sağlama yolunda geliştirme gayretine giren herkes için anneler, babalar, eğitimciler, yönetenler için hayat daha çok bilge olmayı gerektirmektedir. Bu düşünce ve inanışla ‘’insan davranışlarının kültürel temelleri’’ n den kesitler alarak insan yolculuğuna devam edelim. İnsan davranışının her bir yönü, iklimden hormon düzeyine kadar bir yığın kültürel ve kültürel olmayan faktörlerden etkilenir. Ülkemizde ne yazık ki hala toplumsal birliktelik kültürünü bir türlü oluşturamadık ve kendimize yaşanabilir bir dünya oluşturamadık. Oluşması için de yukarıda belirttiğim unsurları bir türlü yerine getiremedik…

Örneğin Manisa’mıza şöyle bir bakalım; Yaşanabilir kentler konusunda herkes kendi düşüncesini kendine saklıyor bu nedenle de istenilen konsensüs bir türlü sağlanamıyor. Manisa’mızın yönetim erkleri, kurumlar bir araya gelip Manisa’nın ihtiyaçları konusunda bile bir fikir üretemediklerini görmekten zul duyuyorum. Manisa bir tarım kenti olmanın yanında bir sanayi kenti 50 bin öğrenciye eğitim veren bir üniversite kenti ancak bu şehrin maakuz talihi birkaç kişi ile sınırlandırılmış bir dar grupçuluk anlayışının egemen olduğunu ve bir türlü çoğulcu ve katılımcı bir yapıya ulaşamadığını görüyorum. Bunu kırmamız gerekiyor Manisa aslında iyi yöneticilerin atandığı bir il örneğin bugüne kadar atanan tüm valiler şehre çabuk uyum sağlamış ve Manisalılarla bütünleşmişlerdir. Ama Manisa bu fırsatları değerlendirememiştir. Nedenlerine çok fazla girmeyeceğim önümüzdeki günlerde bunlara değineceğim. Sadece birkaç öneri ile yazımı sonlandıracağım. Kentin ihtiyaçlarını gidermenin kriterleri bellidir. Örneğin Tarım, Sanayi, Üniversite bunlar çok önemli olgulardır.

Üniversitemiz, bu güne kadar şehriyle bütünleşememiş öğrenci mezuniyeti ile üniversite başarısı olmaz. Bulunduğu şehre ne kattığı ile orantılıdır başarı pencerelerine buradan bakılır. Bu tabi ki sadece Üniversitenin başarısızlığı anlamına gelmemeli bundan hepimiz sorumluyuz.  Sanayimize ne kadar katkı sağlıyor, Tarımımıza ne gibi katkılar sunuyor, Sağlık hizmetleri yeterli mi? Hiç baktık mı ve bunun üzerinde bir fikir yürüttük mü? Bunun cevabı kocaman bir hayırdır. Manisa’mız tek üniversite ile ancak bu kadar yapabilir diye düşünüyorum. Neden bir ikinci veya üçüncü Üniversite kurulmasın.

Büyüyen endüstri, göçe bağlı nüfus artışı nedeniyle Manisa’ya eşdeğer illerimize baktığımızda birden fazla üniversitenin olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Bu nedenle Manisa’mız da ilk planda fazla yatırım gerektirmeyen, örneğin adını da koyalım. ‘’ TARZAN SAĞLIK BİLİMLERİ ‘’ yukarıdaki gerekçeler ışığında biraz da zorunlu gibi durmuyor mu? Manisa Sanayi’nin gelişmesi de göz önüne alarak özellikle iş kazalarının olma olasılığı yüksek olduğu düşünülürse yeni kurulacak üniversite çatısı altında MESLEK Hastalıkları, Mikrocerrahi merkezi, ‘’ sanayici kaza sonrası hastasını İzmir’e yetiştirmek zorunda ‘’ yanık ünitelerinin bulunması zorunlu olarak ortaya çıktığı halde bu konu da herhangi bir adım atılmaması düşündürücüdür.

TARZAN SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ adı altında şu birimler kolaylıkla ve az bir maliyetle kurulabilir.

  1. TIP FAKÜLTESİ
  2. DİŞ HEKİMLİĞİ
  3. SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ
  4. ECZACILIK FAKÜLTESİ
  5. BİYO TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ
  6. SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ
  7. SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEK OKULU
  8. SAĞLIK BİLİMLERİ ENDÜSTRİ ARAŞTIRMA MERKEZLERİ İle hemen faaliyete geçebileceğini düşünüyorum.

Manisa’mız ile Üniversite’mizin bütünleşmesi açısından önemli bir adım olacağını düşünüyorum. Tabi ki Sanayicilerimizin ihtiyaçları ola ölçümleme birimlerinin de ivedilikle var olan Kimya fakültemiz de de acilen kurulması gerektiğini de belirtmeden geçemeyeceğim.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel