Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan da olduk

01 Aralık 2015, 23:27

Vakti zamanında en iyi pirincin yetiştiği yer Dimyat’tır. Dimyat Mısır’da bulunan bir yerdir. Orada yetişen güzelim pirinçleri almak için Dünya’nın her yerinden tüccarlar Dimyat’a gider, yüklü miktarlarda pirinç alır ve ülkelerine getirir satarlardı. Aslen Karamanlı olan ve Karaman’da buğday yetiştiren büyük tüccarlardan biri, ülkesinde pirinç satmak amacıyla gemisi ile Dimyat’a hareket eder. Yola çıkar ve henüz oraya varmadan gemisi korsanlar tarafından baskına uğrar. Zar zor canını kurtarır ve kurtardığı canının sevinci ile İstanbul’a gelir. Ancak elinde hiç bir şeyi kalmamıştır. Karaman’da yetiştirdiği buğdayları da başka tüccarlara sattığından o yıl bulgur alacak ne parası ne de bulgur yapacak buğdayı kalmıştır. O günden sonra elindeki ile yetinmeyip daha fazlasını isteyenler ve elindekilerden de olanlar için “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan oldu” deyimini kullanmışlardır.

Şimdi o Karamanlı tüccar Dimyat’a giderken korsanların saldırısına uğrayacağı ihtimali üzerine tedbirli olsaydı belki evdeki bulgurdan olmayacaktı. Acaba o gün bu gün hala alınması gereken tedbirleri almakta ihmalkar mı davranıyoruz. Strateji belirlemekte zorlanıyor muyuz?

Yıllardır zahmetsiz rahmet olacağı varsayımı ile hareket ediyor olmamız bize çok şeyler kaybettirdiğinin farkında bile değiliz. Oysa zahmetsiz rahmetin olmayacağını yüzyıllar önce atalarımız söylemişler. Ancak biz her zaman olduğu gibi zahmeti de rahmeti de hep dar grupçuluk anlamında uygulamış ve “adam sende, zahmetini de o çeksin rahmetini de o alsın” mantalitesi ile hareket ettirilmişiz, ettirilmişiz diyorum çünkü ne yazık ki demokrasimizde çoğulculuk, katılımcılık ilkesi yok sayılılmış ve hiç bir zaman kollektif çalışma bilincimiz gelişmemiştir.

Manisa AK Parti olarak başarılı bir sınavdan geçti ama bu başarı elbette Ahmet’in Mehmet’in başarısı olarak gösterilmemeli. Bu başarı doğrudan istikrarı yakalamak ve 7 Haziran seçimlerinde halkımızın vermiş olduğu mesajı algılayamayan siyasilere vermiş olduğu bir dersten ibarettir. Ancak AK Parti seçimler sonrasında verdiği sınav hiç te başarılı değildir. Bir Genel Başkan Yardımcısı kazanımı dışında maalesef beklenen bakanlığı alamadığımız gibi az da olsa teselli bulduğumuz T.B.M.M. Plan Bütçe Komisyon Başkanlığı’nı da kaptırmış duruma düştük.

Bazan düşünüyorum da acaba Manisa cezalandırılıyor mu? Veya bunun böyle olmasını isteyen birileri mi var. Milletvekillerinin girdiği komisyonlar da öyle ahım şahım değil. Ne oldu da bu döngü böyle döndü? Bunun cevabını vermesi gerekenler mutlaka vermelidir...

Bu savaş meydanında muharebeyi kazanıp masada kaybetmeye benziyor. Yapılan hiç bir kulisin işe yaramadığının en bariz göstergesidir bu... Ya da hiç bir kulis yapılmadığının.

Kimse, kimseyi sorgulayamıyor. Herkes bekliyor armut piş ağzıma düş diye. Oysa özünde yok böyle bir anlayış. Manisa’da bakanlık yapacak en az 5 değerli milletvekili var. Sizin gözünüzde büyüttüklerinizden çok daha birikimli deneyimli arkadaşlarımız var. Muhalefet partili vekillerimiz de bu gruba dahildir, kimseyi asla küçümseyemeyiz. Ama biz bekliyoruz ki armut pişsin de ağzımıza düşsün. Bu mantıkla hareket edenler o armutu daha çok beklerler. O armut tesadüfen düşse bile ağıza değil kafaya düşecektir. Nitekim de düştü. Ve kafa yarıldı.

İnsan armut yiyecekse ağaca da çıkmasını bilecektir. Elbette bir armut fidanı dikmeyi ve ona bakmayı, büyütüp, yetiştirmeyi de bilecektir. Ama nerde, biz bırakın fidan dikmeyi var olan fidanları biçerek onların değil meyve vermelerini sağlamak, gölgelerinden bile korkarak hazırladığımız antidemokratik yasaları bile kaldırmamak için var gücümüzle uğraşıyoruz. Ve sonuçlar ortaya böyle çıkıyor. Yineliyorum, şayet bu yasalar devam ederse Türkiye’de siyaset kurumları kilitlenme noktasına gelecek ve çözüm gecikirse demokrasimiz büyük yara alacaktır.

Yorum Gönder 0
Facebook Yorumları 0

Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.