Dün akşam futbol seyretmek için televizyonlarının başına geçen milletimiz futbol dışında her şeye tanıklık etti. Cereyan eden olayların asıl görünen değil görünmeyen perde arkasına bakmak lazın. Mart 2024 seçimlerine gidilirken, yapılan bu girişimin ardında tam bir provakasyon olduğu açık beyan ortadadır. 
 

Türkiye Kupası maçının neden Türkiye’de değil de, Suudi Arabistan’da oynanmasına karar verildiğini anlamış değilim. Olacakları, karşılaşılacak itirazları tahmin etmek zor değildi. Federasyonun öngörüsüzlüğünü bir kenara bırakıyorum. İlk düğme yanlış iliklenmiştir. Federasyon en başta sorunlu/ sorumludur. Federasyon başkanı istifa ermelidir/ etmiştir. 


Galatasaray yönetimin içinden; ‘Ne mutlu Türküm Diyene’, Fenerbahçe yönetiminin içinden birileri de;  ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’(15 Temmuz darbe girişinizde de bu slogan kullanılmıştı) pankartlarının sözleşmeye ekletilmesini bilerek, bir amaç uğruna istedirler. 

Burada bir Türk-Suud krizi çıkararak fitne amaçlanmıştır. Sandıkta iktidarı değiştiremeyen siyaset tacirlerinin iktidara karşı bir girişimidir. Soğan, sarımsak, patatesle yapamadıklarını futbol ve Atatürk’ü kullanarak yapmaya çalışmaktadırlar. 


GS ve FB takımlarının son dakika talepleriyle bilerek ve isteyerek bir kriz üretildi. Bu krizi bu iki külübe kim ısrarla son güne bırakarak dayattı. Bu mutlaka ortaya çıkarılacaktır / çıkartılmalıdır. 

Her iki futbol klübü içinde Yahudi lobisine ve toplumun huzuruna kasteden bir şekilde Arap ve İslam coğrafyasında Türkiye'nin imajını hedef alan bir operasyonu tezgahlamaya çalışanların olduğunu düşünüyorum.

Siyonistler futbol üzerinden yeni Gezi Olayları benzeri hikaye yazmanın peşindeler. Seçim yaklaştıkça, ülkemiz üzerinde bu tür tezgahlar ve oyunlar oynayacakları bekleniyordu, ancak bunu futbol üzerinden ve ülkemizin imajını zedeleyerek yapmaya kalkmaları düşünülmüyordu. Gazze'deki Yahudi soykırımı ve terörünün gündemden düşürülmesine hizmet eden bu olayın asıl amaclarından biri Siyonizm  ve Emperyalizmin gazzedeki soykırımını unutturmaya çalışmaktır. 

Şüphesiz bu provokasyonun siyasî, ticarî ve insanî sonuçları da olacaktır. İngiliz ifsadı ve Arap nefreti ittifak halinde bu coğrafyada bütün değerleri terörize eden bir hizmet amaclanmaktadır.

Devlet yerkililerinin açıklamaları dışındaki beyanlara itibar edilmemelidir. Sosyal medyadaki sağlıksız, kışkırtıcı ve kutuplaştırıcı paylaşımlara itibar edilmemelidir. Sağ duyulu vatandaşlarımız asla provakasyona gelmemeli. Fetö, PKK ve içeride, durumdan vazife çıkarmak isteyen mihrakların provakasyonuna alet olunmamalıdır. 

Akl-ı selim kişiler ve Sivil insiyatif ülkemizin, devletimizin yanında yer alacaktır. Futbolu bir spor olmaktan çıkartan kişilere de her türlü destek kesilmelidir. Mayıs seçimleri öncesinde sahalarda atılan sloganları henüz unutmadık. Yerel seçimler öncesinde bu sahaları karıştırmak isteyenler çıkacaktır. Gençlik ve Spor Bakanlığımız bu konuda bir beyin fırtınası yapmalıdır. Gerekli önlemler alınmalıdır. 

AK Parti’yi Atatürk’e ve Türklüğe karşıymış gibi göstermeye çalışmak tam bir akıl tutulmasıdır. Cumhurbaşkanımız ve iktidarımız Atatürk’ün koyduğu hedeflere ulaşmak için çalışmaktadır. Yerli ve milli üretim artırmak, ordumuzu devletimizi güçlü kılmak için  savunma sanayi, THY, yollar, barajlar, köprüler, üniversiteler inşa ediyoruz.

Türkiye Yüzyıllı projesini Türkçe Yüzyılı ile taçlandırmak için çalışmalar yürütüyoruz. Ürettiğimiz savunma sanayi araçlarından havacılıkla ilgili olanlara verdiğimiz isimlere kısaca bakarsanız Türkiye’ye ve Türkçeye ne kadar sevgiyle bağlı olduğumuz görülecektir. isimler; Bayraktar, Serçe, Gökbey, Bayraktar Kızılelma, Uçbey, Aksungur, Karayel, Hürkuş Alpagu, Atak,  Anka, Şimşek, Efe, Malazgirt,  Göktürk… işte Türkiye ve Türkçe sevdasının göstergesi bunlar. 

Biz bayrağımıza , vatanımıza, cumhuriyetimize, Atatürk’e, Türkiye’ye hizmet etmek, özgür ve  bağımsız, güçlü bir Türkiye oluşturmak için çabalıyoruz. Yüksek hızlı treni, hava yollarını ve meydanlarını, bölünmüş yolları kalkınmanın öncelikli hedefi haline koyduk ve gerçekleştirdik. Atatürk’ün gösterdiği hedefler doğrultusunda muasır medeniyetlerin üzerine çıkmaya gayret ediyoruz. Atatürk’ü bir paravan olarak kullanmıyoruz.

Tüm bunları göstermektedir ki , bizler Atatürk’ün hedeflerini, Türkiye Yüzyılı hedefleri ile birleştirerek geleceğin Türkiye’sini inşa etmeye çalışan bir iktidarız. Bu milletin oyları ile seçilen iktidarı Atatürk’e karşıymış, Türklüğe karşıymış gibi göstermek en basit ifadesiyle akıl tutulmasıdır. 

"Bir ülkede tribünlerden gelen sesler, savaşlarda ölen mazlumların sesini bastırıyorsa, futbol afyondur." diyor Dr.Ali Şerîatî. Stadyumdaki seyirciler topluluk psikolojisi ile çok kolay manipüle edilebiliyor. Normalde dışarıda yapmayacağı hareketleri tribünde yapabiliyor insanlar. Provakasyon amaçlılar buralarda tezgah açabiliyor. Bu konu dikkatlice irdelenmeli. Milletin futbola ve spora olan ilgisi kötü emellere alet edilmemeli. 

Milletimiz futbol ve spor karşılaşması seyretmek istiyor, “oyun” değil. Perdenin arkasına bakmayı unutmayalım. Selam ile 

Dr. Muzaffer Yurttaş
30.12.2023

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel