Daha önce de belirttiğimiz gibi Başkanlık sistemi rejimi değiştirmez, Sistemi değiştirir.
Günümüz dünyasında Cumhuriyeti savunarak hala başkanlık sisteminin cumhuriyet karşıtı bir rejim gibi göstermek ancak ve ancak statüko dan beslenmek ihtiyacını hissedenler için geçerlidir. Yıllardır bu ülkede statükoculuk yaparak hiç bir yere gelemeyen zihniyetler hala o katı tutum ve davranışlarından vaz geçmemektedirler. Hiç bir başkanlık sistemi dikta rejimini getirmemiştir, tam aksi parlamenter sistemler sonrasında dikta rejimleri oluşmuştur. Bunu dahi bilmeyen bir muhalefet partisi iktidar olabilir mi? 

Her seçimde yüzde 25 lerin üstüne çıkamamanın hesaplarını dahi yapmaktan aciz bir zihniyet ile ne yazık ki karşı karşıyayız. 

Oysa Anadolu ve anadolu halkı, dünya tarihinin en büyük medeniyetlerinin kurulduğu ve yeşerdiği toprakların; Türkiye tarihinin en güçlü devletlerinden biri olan 600 yıllık osmanlı İmparatorluğu’nun mirasçıları bu topraklar üzerinde yaşayan etnik kökenleri farklı topluluklardır.

Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk toplumunun ve İnsanının derin tarihi bilincine işaret etmektedir. Başka ülke vatandaşlarının okuyarak, araştırarak, inceleyerek sahip olmaya çalıştıkları böylesi bilinç, bizim genlerimize işlemiş olmalı ki, üzerinde durmayacak kadar doğal zannediyor, ziyan ediyoruz...

Asında çözüm çok derinlerde yatan bu bilinci şuurlu biçimde tazelemek; böylesi bir geçmişe kıyasla genç sayılabilecek Cumhuriyetimizi, tüm kurumları ile bu mirasın üzerinde ve çağın gerçekleri, çağın değerleri ile yoğurarak, yeniden yapılandırmakta yatmaktadır.

Tütkiye Cumhuriyeti’nin toplum yapısı çok çeşitli etnik özellikleri ve dolayısıyla, kültürel zengiliği haizdir.

Böylesi bir toplum yapısı. Tam demokrasinin yeşermesi için ideal ortamı hazırlar. Yine böylesi bir toplum yapısı, bugün tüm ileri ülkelerin küreselleşme kavramı içinde ideal olarak ortamının nüvesi niteliğindedir. Çünkü, böylesi bir mozaiktir ki, insan oğluna etkileşim yoluyla en somut, en hızlı maddi ve manevi gelişimi sağlar.   

Çözüm, bu özgün yapının özenle korunmasında; korunmakla kalmayıp, geliştirilmesinde ve tüm dünyaya örnek teşkil edecek şekilde, bilinçle onurlandırılmasında yatmaktadır.

Bu ülke genç bir nüfusa sahiptir. Böylesi genç ve dolayısıyla, dinamik ve istekli nüfus yapısı dünyanın pek az ülkesine nasip olmuş, muazzam  bir potansiyel güçtür.

Türkiye bugün her alanda, dünya standartlarında yetişmiş insan gücüne sahiptir. Bu değere ek olarak, girişimcilik, çalışkanlık, uyum yeteneği insanımızın pek çok kez kanıtladığı özelliklerinin başında gelmektedir.

Sorun, insanlarımızın bu niteliklerini ortaya koymalarına, kendilerini ifade, etmelerine, her bakımdan üretken olmalarına imkan sağlayacak özgür ve hatta imkan sağlayacak, özgür ve sınırsız imkanı onların önlerine koyabilmekte yatmaktadır. 

Ne yazık ki bu güne kadar sahip olduğumuz bu eşsiz öz kaynakların bilinci ile, kendisine karşı olduğu kadar, dünyamız ve dünya insanına karşı sorumluluğunu idrak etmek; zaman kaybetmeksizin çoktan hakkettiği lider ülke gelmek zorundadır. 

Neden bu güne kadar bunu başaramadığımızın muhasebesini dahi yapamayan bir zihniyetin iktidar olması düşünülemez.

Yakın geçmişimizde nelerin yapıldığını ve bugünlere gelinmesinin nedenlerini çok iyi bilen bir toplum yapısının var olduğunu artık görelim beyler. 

Unutmayınız Başkanlık sistemi Demokrasimizin içini taçlandırmak demektir. Kuvvetler  ayrılığı prensibinin hayat bulması demektir.

Birilerini değiştirmeye çalışanlar önce kendilerini değiştirmek zorundadırlar.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel