Öne Çıkanlar Adnan Oktar Düzce Üniversitesi Harikalar Yaratıyor kenan salık kula ManisaDa 26 Yıllık Başkan Koltuğunu Devretti

MTV TELAŞI VE FİYAT/GELİR DENGESİZLİKLERİ

Buna karşılık Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Başdanışmanı Cemil Ertem, son zamlardan sonra Maliye Bakanlığı’ nı eleştirerek, ‘Vergi oranlarında telaşa neden olacak bir bütçemiz yok,’ diyor…

Önce şunu söyleyelim, ekonomide ‘telaş’ üzerinden eleştiri ve politika üretenlerin dikkatli olmaları gerekiyor. Bu söylem’e dikkat etmezseniz; güvenilirlik iletişiminde sıkıntılar çıkabilir ki, parasal konularda itibar müesseselerin çok kritik bir işlevi vardır… Bir söz bir hareket, bir işaretle piyasalar alt-üst olabilir.

Biz bu yazımızda genel bütçe esassındaki faiz dışı fazla gibi finansman gerekçelerine değinmeyeceğiz; bizim gözlemlerimiz daha çok sahadaki fiyatlandırmalar ve ticari ahlakla ilgili…

Şimdi elimize market sepetini, pazar torbasını alalım, alış-verişe çıkalım:

Bir rafta 18 tl olan deterjan, başka yerde 29 tl’ ye çıkabiliyor; tuvalet kâğıdının rulosu neredeyse 1 tl…

Et fiyatlarındaki yükselişlere bakıyorsunuz, mesela Ulusal Kırmızı Et Konseyi diye bir kuruluşumuz var, orada açıklanan fiyatlarla vitrindekilerin alakası yok. Ama bundan da kötüsü bazı kasapların pirzola, biftek gibi siparişlerde birkaç gün sonraya gün vermesi!..

Çünkü bazen -istenilen kalitede- et bulamıyorsunuz!

Başka örnek, peynir alacağız. Bir türlü aynı fiyattan kalite standardı tutturulamıyor; oysa mesela Yunan adalarından alınan peynir 10 yıl öncede aynıydı –diyorlar-, kaliteliydi; ve fiyat açısından da ülkemizdeki satılandan hâlâ ucuz!

Diş macunu ve fırçası da Yunanistan’dan pahalı!!!... Yine, mesela bizim Rusya’ya ihraç ettiğimiz muz ve domatese bile daha fazla harcıyoruz.

Diyeceğim şu ki ülkemizde mamul fiyatlamalarındaki dengesizlikler çok arttı. Mesela ünlü bir firmanın aynı fritözü bir yerde 500 artı kdv, başka yerde kdv içinde 420 tl. Sonra öğreniyoruz ki bir dükkan kapanacak ama tasfiye edemiyor, neden?...Otuz metrekare dükkan, araba soksan park edemez; 16 milyar dükkanın masrafı, esnaf işletmesini kapatamıyor, banka kredisi var, aile geçindirecek, çoluk-çocuk var ne yapacak? Bir esnaf için gelir vergisi yüzde yirmiden başlıyor yüzde otuza çıkıyor, kdv yüzde onsekiz…

Züccaciye sektöründen örnek vereyim, geçenlerde İstanbul’ da yapılan sektör fuarına firmaların neredeyse yarısı katılmadı bile. Neden? Fiyat karlılık düştü.

Mesela esnaf geçen aydaki can suyu kredisiyle biraz hayata tutundu ama esas sorun piyasaya giriş-çıkışlar ile karlılık oranlarının çok spekülatif olması... Ayrıca tüketicilerde de esnaf'a karşı küçümseme var; eskiden bir çırak alırdı veya mahallenin komşuluklarını pekiştiren bir etkendi; şimdi insanlar asansörde bile selam veremez oldu birbirlerine, nasıl bir kuruş fazla verme korkusuyla bakkala uğrasın; değil mi ya?

Kuruşu hesap ederken piyasa çakallarının tokatlarına kaldık; 'elime istemem yan cebe' koyanların anlamayacağı bir derttir bu,  üstelik borç takanın ticari zekasını övmekte ahlaksızlaşan kişiliklere yağ çekmek de moda oldu.

'Enayilik etmeseydin;' 'güvenmeseydin;' 'kendin ettin kendin buldun....' İyi de hırsızın hiç mi suçu yok.

Polis maliye bunlara birşey yapamaz; ama kendini namuslu gören insanların hırsızları aralarından dışlaması lazım.

Oysa yaygın zihniyette, büyük balık-küçüğü yer, deniyor.

Büyük balıklardan bir tanesi de avm' ler... Esnafı bitirdiği yetmezmiş gibi imar planlamaları ve konut emsal oranlarında önemli farklılıklar getiren bir lokasyonda şehrin gelişimini de etkiliyor; şehirde trafik, enerji, yol, park yeri, okul hastane düzenlemelerindeki yükler daha da arttı.

Böyle olmaz, bu iyiye işaret değil; mesela avm' ler için herşey faturalı diye destek çıkıp sonra vergi affından bile gereken tahsisat yapılamıyorsa, iyice düşünmek lazım.

Son yıllarda birçok vergi affı getirildi, acaba beklenen tahsilat oldu mu?... bizim gözlemimize göre birçok müteahhit borçlarını ödeyemiyor.

Fiyat/gelir dengesizliklerinde en büyük uçurum eğitimde ortaya çıkıyor; Devlet okulunda okuyan bir öğrencinin 5 defter için 200 tl’ ye yakın masrafını duyduğumda normal bir para diyemedim, nitekim Veli de dert yandı durdu. Buna karşılık, hani özel okulda okutmak isteyenler için, rakamların ne kadar çılgınca bir seviyeye geldiğini herhalde biliyorsunuz.

Bakın daha elektrik tüketimle ilgili vergiyi dile getirmeyeceğiz… Bana ‘zul’ geliyor. Ayıp artık.

Ya gsm operatörleri;

Özellikle hat değişimi sırasında faturaya yansıtılmayan masraflar var; iletişimde vergi oranlarının yükü nasıl arttı biliyor musunuz? Üstelik fatura gönderiminde bir lakaytlık var, artık bilerek mi bilmeden mi, arada-bir fatura gönderiyor, ‘aa! Yanlış oldu’ diyorlar; tabii ödeyip geçmezseniz, araştırsanız çıkıyor...

Biz geçen gün 3o tl' lik bir fark yakaladık.

Bir arkadaşım 170 liranın peşinde... Fatura gösteremedikleri bir borçtan dolayı icra takibi tehdidi savuruyorlar.

Belgelendirme, fiyat tarifi ve dönemsellikleri ile şartnamelerde tutarsızlıklar var ve bunların üzerine gitmesi gereken hakem heyetleri, tüketici hakları, sivil toplum kuruluşlarının itirazlarına bir kulak asmıyorlar.

Vergi deyince, bu itirazlar kulak ardı edilmekle kalmıyor, rakamlar daha da büyüyor; mesela madem araç vergilerinden söz açtık, buradan bağlayalım, geçenlerde trafik cezası furyası esti, bayram sontrasıydı sanırım... Bir trafik polisiyle konuşuyoruz, o da sıkılıyor ama gelene yazıyor gidene yazıyordu; ‘yahu bir mal indireceğiz, 5 dakika sürmez,’ ricalarına kulak asmadı; haklıdır ceza uygulanmalı... Ama, ‘Ağabey, günlük 100 bin tl kotasını doldurun diye müdürümüzün ‘direktifi’ var, deyince içim sızladı...

İnanamadım.

Şimdi… Hayat sadece Türkiye’de değil, dünyada pahalı; özellikle gelişmiş ülkelerde; mesela Londra’da pahalı, New York’ ta pahalı. Gıda fiyatları da öyle.

Söylemek istediğimiz şu, fiyat kazanç gelir oranlarında para 'istikrarlı' bir ölçü olmaktan çıkarsa ekonomi arzıa sinyali verir, unutmayın... Mesela döviz kuru sürekli artan bu memlekette turist bile etiketi evirip çevirip, ürünü bırakıyorsa gerisini siz düşünün!.. İş lafa geldiğinde Türkiye’ ye gelen turist sayısında şu kadar artış-azalış var derler; oysa turistin ‘her şey dahil’ dışında kalan konaklama ve harcama rakamlarındaki değişimleri biliyor musunuz; yerlerde sürünüyor!

Son olarak, biz bir Londra ya da New York düzeyinde yaşıyorsak bu vergiler olsun.

Ama dikkat edin oralarda verimlilik vardır; mesela işe yaramayan kamu personelini boşa oturtmazlar, ‘performans’ kriterleri vardır… Haklarını yemeyelim, birçok kurumda alınteriyle çalışanlar var ama genelde bir atalet mevzubahis; mesela bankamatik memurlarını nasıl görmezsiniz?!

Gelişmiş ülkelerde eğitim yaz-boz tahtasına çevrilmez.Bir gıda ve enerji politikası vardır ki, milli olmasına ve kaynakların ülke içinde karşılanmasına azami gayret edilir.

-Kapitalizme ve Batı’ya aşık değiliz yanlış anlaşılmasın-; ama oralarda, veya gelişmişlik ölçüleri açısından diyelim, ilim-fen’ne ilişkin ciddi araştırma geliştirme yapılır, bizimki gibi ‘c’ kadroları ya da ‘sendika’ ya da 'parti referansı' bu denli yaygın değildir.

...

Biz bu uyarıları yapıyoruz, daha hızlı kalkınabilmek için ilim-fende araştırma, akademik ve deneyim felsefesini daha da derinleştiren daha güçlü bir çaba göstermek gerek, fırsat eşitliği ile bölüşümde, güven ilişkilerini daha da güçlendirmek gerek... İşi ehline vermek gibi, liyakat ve üretici olmak gibi çalışma azim ve gayreti daha da arttırmak gerek.

Esas telaş edilecek nokta budur!

Şu dönemlerde biliyoruz ki Türkiye ekonomide-dünya siyasetinde birçok saldırılar altında. Bunun önlemini almak ve ekonomide daha iyi bir seviyeye gelmek adına vergi konusu dahil her sıkıntıya göğüs gereriz;

Bağımsızlığın, özgürlüğün, milletin bekasının gururunu hiçbirşeyle ölçemeyiz.Biz memleketimize aşık olduğumuz için; biz bu uyarıları yapıyoruz, Devletimize bağlı olduğumuz için bu uyarıları yapıyoruz, Türkiye’ nin şanı daha yükseğe çıkması için…

Ama bedavacılara, tembellere göz yumarsak, fikir fırsatçılarına, başkasından geçinmeye, üretmemeye, hainlere; vergi kaçıranlara, yasaların ruhuna, düşünce dünyamıza ilişkin uygar bir gelişmişlik adına ilerleyeceğimiz yönde ayağımıza taş koyanlara göz yumarsak, yeterince hızlı ilerleyemeyiz.

osmanozbas.com

 

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel