Yunusemre'den Örnek Proje: Çocuk Bizim, Gıda Bizim

Yunusemre Kaymakamlığı öncülüğünde çocuklarda sağlıklı beslenme bilinci oluşturmak, gıda farkındalığını erken yaşta kazandırmak ve geleceğin sağlıklı nesillerini yetiştirmek amacıyla hazırlanan “Çocuk Bizim, Gelecek Bizim, Gıda Bizim” projesi bu yıl da devam ediyor.  Yunusemre Kaymakamlığı AB Proje Ofisi liderliğinde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, İlçe Sağlık Müdürlüğü ile İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ile güçlü bir iş birliği içerisinde, ilçedeki anaokulu ve ilkokullarda sağlıklı beslenme bilincini yaygınlaştırmayı amaçlıyor. Türkiye Yüzyılı Anaokulu ve Şehit Türkmen Tekin Anaokulunda gerçekleşen proje tanıtımına Yunusemre Kaymakamı Celalettin Cantürk, İlçe Milli Eğitim Müdürü Yıldıray Demirtaş, İlçe Sağlık Müdürü Müge Vural, İlçe Tarım ve Orman Müdürü Bülent Güleç, Diyetisyen Hatice Nur Ege katıldı. 
Yunusemre Kaymakamı Celalettin Cantürk, çocukların geleceği için yapılan çalışmaların önemli olduğunu kaydetti.  Cantürk, “Burada bir ekip oluşturulmuş ve somut deliller yakalanmış, güzel sonuçlar elde edilmiş. Çocuklarımızı geleceğe hazırlamak aslında ülkemizin güçlüğüne, geleceğine sahip çıkmak demektir. Güçlü çocuk az hasta olur. Sağlık yönünden sağlıktır. İyi eğitim alır. Ülkesine faydası olur. O yüzden çocuklarımızı en kıymetli varlık Haklarımızı ne kadar iyi geleceği hazırlarsak, eğitimiyle, barınmasıyla ülkemizin güçlülüğü için her aile, her hep elinden geleni yapmış olur. Bu da bizim vatan borcumuzdur. Biz bunu öyle düşünüyoruz. Bu projenin en iyi şekilde uygulanması için elimizden gelen birlik halinde, ekip halinde yapacağız. Şimdiden hayırlı ve uğurlu olsun diyorum. Teşekkür ederim” dedi. 

Yunusemre İlçe Milli Eğitim Müdürü Yıldıray Demirtaş, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinde sağlıklı bireyler, güçlü aile ilişkileri, yerli üretim ve yerli üretime destek, desteği amaçlayan, geleceğimizi daha sağlıklı nesillere hazırlayan bir programın içerisindeyiz. Geçen yıl uyguladık. Çok güzel dönütler aldık. Öğretmenler odalarında, velilerimizle görüştüğümüzde annelerimiz belki de çocuklarıyla olan o beslenmedeki daha anne sütüyle başlayan beslenmeyi Daha sonra kendi elleriyle hazırladıkları besinlerle, yerli ürünlerle desteklediği bağı daha kuvvetlendiren bir bağ olarak devam etti. Çocuklarımıza vermiş olduğumuz değerin ne kadar kıymetli olduğunu okul öncesinde gösterdik. Onların hem yerli beslenmelerini, hem daha sağlıklı beslenmelerini, hem aileyle olan o güçlü birlikteliği sağlayabilmek adına bu projeyi önemsiyoruz.  Ama bu projede tamamıyla gönüllülüğe esas alan ve gönlünde insan sevgisi olan, gönlünde vatan sevgilisi olan, gönlünde bayrak sevgilisi olan, gönlünde bu topraklardan, köklerden aldığı o enerjiyi yine köklerde bırakabilen ve bu haftanın da birlikteliğinde yerli üretimin, yerli tüketimin önemli olduğu bir haftadayız. Bu konuda emek verdiğiniz için her birinize şükranlarımı sunuyorum” dedi. 
Çocukların büyüme ve gelişmesinde yeterli ve dengeli beslenmenin önemi konulu sunum yapan Yunusemre İlçe Sağlık Müdürü Müge Vural, “Çocuklar ve beslenme bizim için çok önemli biliyorsunuz. Bu proje ile ilgili yapacaklarımız çok var ve öncelikle her şey ailede başlıyor, beslenme ailede başlıyor. Bir alışkanlık ve çocuklarımıza verdiğimiz her alışkanlık hayat boyu onlara rehberlik ediyor, kalıcı oluyor. Hepimizin sağlıklı yaşaması beslenme çok önemli ama çocuklarımızın sağlıklı beslenmesi her şeyden daha önemli. Neden? Çocukların gelişiminde yeterli ve dengeli beslenme çok önem arz ediyor çünkü. Şimdi büyüme gelişme için gerekli olduğu gibi öğrenmeleri için de gerekli. Daha hareketli olmaları, yapıtaşlarının tam yerine oturması için de önemli” dedi. 

Çocukların sağlıklı, geleneksel ve doğal beslenmelerine yönelik sunum yapan Diyetisyen Hatice Nur Ege, çocuklarının beslenmesinin her zaman takip edilmesinin önemli olduğunu vurguladı.  Ege, “Annelere sitem ediyorum buradan biraz. Anneler bana küsmeyin olur mu? Sitem ediyorum. Çocuk daha okula gidecek. Anne daha yatakta bir gözü kapalı. Eline harçlık veriyor. Al şunu oğlum, kapıyı kapat git. Al kızım, şunu al git. Yani harçlık vermek çocuğa ya da fazla harçlık vermek iyi bir anne olduğumuzu göstermiyor. Neden Japonya'da çocuklar daha zeki? Değil mi? Neden Japonya daha zeki, değil mi? Ne yapıyorlar biliyor musunuz? Günde üç tane yumurta yediriyorlar ve çocuklarına bol bol balık yediriyorlar. Şimdi bakıyorum, çocuk yumurta yemiyor mu? Hocam benim çocuk yumurta yemez. Oğlan da yemiyor, kız da yemiyor. Diyorum, "Siz yiyor musunuz?" diyorum. "Ay bana kokuyor zaten hocam, ben hiç yemem." Bana öyle söylüyor. Çocuk anne, babanın kopyası. Çocuk ya anneye çekecek ya babaya. Kime çekecek? İkisinden biridir, ortalamadır. O yüzden biz ne yersek çocuğumuz da onu örnek alacağız. Yani biz orada hamburger yersek çocuğumuzun brokoli yemesini bekleyemeyiz. Biz ne yersek çocuk da onu görecek, onu örnek alacak. Ben şimdi ot düşkünüyüm.  Bana dünyanın en lezzetli yemeği ot yemeği ve zeytinyağını kızartma gelir. Hala da hiç değişmedi. Ve et eve girdiğimde o gün bayram gibiydi. Eskiden öyleydi ya. Et eve girdiğimde bayram gibiydi. Hatta nohut, kuru fasulye fakirin etiydi. Öyleydi. Nenem derdi "Nohut, kuru fasulye yiyeceğiz. Et yiyeceğiz bugün." derdi. O yüzden alışkanlıkların, alışkanlıklarımız çocuktan süregelen. Alışkanlıklar çok önemli. Çocuğa gösterdiğimiz önemli. Mesela ben şurada karşıyım ve çocuğa sadece oyun oynasın diye telefon veriliyor. Ya da bir tane çizgi film izlesin diye. Çocuk orada sadece çizgi film izlemiyor. Çocuk orada sadece oyun oynamıyor. Bütün çizgi filmleri, bütün oyunları reklamlar esir almış durumda. Çocuk oyun oynarken tık çıkıyor önüne hamburger reklamı tık çıkıyor önüne pizza reklamı.  Anne babalar, yine öğretmenlerin bu konuda eğitilmesi çok önemli. Çünkü ne oldu? Zeka geriliği arttı. Sonra benim çocuğum neden daha başarısız? Benim çocuğum niye sınıf birincisi değil? Benim çocuğum neden okula gitmek istemiyor? Benim neden çocuğum ders çalışmıyor? Aslında hep yediklerimiz. Yediklerimiz burada bizim için çok önemli. Yanıma gelen danışmalarımız söylüyor. Yani ay hocam bana diyor yiyen de ölüyor, yemeyen de ölüyor hocam ya. Yiyelim diyor, gidelim diyor hocam diyor, yiyelim diyor. Olmaz. Sağlıklı çocuğu hem yetiştireceğiz, hem kendimizde sağlıklı bir ebeveyn olacağız, anne baba olarak. Çünkü diyelim ki çocuk dünyaya getirmek istiyoruz. Bakın o kadar birbiriyle bağlantılı ki yani sağdan tutuyorum öyle, soldan tutuyorum öyle.  Ben toprağımızı, havamızı, çiftçiliğimizi, Türkiye'mize, toprağımıza aşığım. Geleneklerimize, kültürümüze sahip çıkmak ve çocuklarımıza bunu aşılamak da bizim elimizde. Sağlık, sağlık, sağlık. Çocuğum daha başarılı olsun” diye konuş

HABER:LEYLA ERDOĞAN