Başkan Zeyrek: "Hata yapan bensem, benim de yanlışlarımı yazın"
Meteorolojiden Manisa için toz taşınımı uyarısı
CHP, MYK Toplantısını Soma’da yapacak
Sarıgöl emniyetinden öğrencilere trafik bilgilendirmesi
Enderun Usulü Teravih Namazı Buluşmalarına Davet!
Arınç Emniyet Müdürü Aktaş'ı Ziyaret Etti
Emniyet Müdürü Aktaş Dur Durak Bilmiyor
AZERBAYCAN SEÇİMLERİ
Kasırga “Kalemi Kılıçtan Keskin Yürekli Gazetecilere ve Onların İdolü Uğur Mumcu’ya Bin Kere Selam Olsun”
ÖZKAN, AK PARTİ’NİN 19. KURULUŞ YILINI KUTLADI
AK PARTİ’Lİ ÖZKAN’DAN “1 MAYIS” MESAJI “EMEKÇİ KARDEŞLERİMİZİN YAŞAM ŞARTLARININ İYİLEŞTİRİLMESİ TEMEL HEDEFİMİZ”
Kamu görevlilerinin yargılandığı Soma Davası 12 Eylül’e ertelendi
FETÖ’nün firari 2 kadın üyesi yakalandı
Manisa’da tren otomobile çarptı: 1 ölü
Mekanlarda doyasıya eğlendi, hesabı sahte dolarla ödedi
Sevgili Okurlar;
Türkiye onlarca yıldır Avrupa Birliği üyeliğinin resmi adayı olmasına rağmen, Güney Kıbrıs’ı ziyaret eden Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, bakın neler diyor. “Ankara'nın insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne saygısı konusundaki endişelerimiz nedeniyle, son yıllarda üyelik müzakerelerinin durmasına yol açmıştır.” diyor.
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier 12 Şubat 2024'te Güney Kıbrıs'a yaptığı resmi ziyaret sırasında Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı, Nikos Christodolides ile bir araya gelerek, “Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki daha yakın ilişkilerin olabilmesi, Kıbrıs'ın onlarca yıldır süren bölünmüşlüğünün çözümüne bağlı olduğunu” söylüyor.
Avrupa Birliği (AB) ülkesi olan Almanya cumhurbaşkanı, 12 Şubat Pazartesi günü yaptığı açıklama devamında, “Kıbrıs Cumhuriyetinin 2004 yılında Avrupa Birliği'ne katıldığını, Ancak adanın kuzey kısmında yalnızca Türkiye tarafından tanınan bir devlet mevcut olduğunu” belirtiyor.
Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanı Nikos Christodolides, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile Lefkoşa'da yaptığı görüşme sonrasında gazetecilere verdiği demeçte, "Kıbrıs, Avrupa Birliği ile Ankara arasındaki daha yakın ilişkilerin güçlü bir destekçisidir. Bu tür yakın ilişkiler, gelişmelere ve Kıbrıs sorununun çözümüne bağlıdır.” Söyleyerek, “Devam eden anlaşmazlığın çözümüne yönelik barış görüşmeleri 2017'de başarısızlıkla sonuçlandı. Lefkoşa, olarak konuya öncülük eden Birleşmiş Milletler'in her türlü rolünü desteklediklerini” belirtiyor.
Galiba aba altından sopa gösterilmekte, Kıbrıs'ın iki toplumu arasındaki şiddet 1963'te başlarken, Türk tarafı üzerinde katliamlar, kanlı Noeller ve Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlama hareketlerinin unutulmuş olduğunu düşünerek söylemler yapılması barışın kapılarını aralamaz, aksine kapatır. Güney Kıbrıs cumhuriyeti AB’nin kuruluş ilkeleri ve amaçları dışında üyeliğe kabul edilişini unutarak, nasıl olsa AB üyesiyim ileride Türkiye’nin üyeliğini veto etme hakkına sahibim hayallerini kurduklarını işaret etmektedirler. Yunanistan’ın BM üyeliği Türkiye tarafından onaylanmıştı her şeye rağmen unutulmasa iyi olur.
AB’nin kurucu ve güçlü üyesi olan Almanya, tarihin geçmişine bakmayarak 1. Dünya savaşını kaybeden bir ülke olduklarını, Savaşa girmeyen Osmanlının onların kaybettiği savaşta müttefik oldukları için yenilmiş sayıldığını ve Osmanlı topraklarının ağır işgal edilme bedeline müsebbip olduklarına bakmadan, düşünmeden taraflı yandaş beyanlarda bulunuyorlar.
Güney Kıbrıs Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Cumhuriyetleri arasında 180 km uzunluğundaki sınırda, ateşkes hattını denetleyen BM barış gücü yetmezmiş gibi birde, Steinmeier'in istemlerine bakılırsa, Alman Kabinesi geçtiğimiz hafta BM güçlerine katılmak üzere sınırdaki ateşkes hattına, bölgeye sivil bir polis gücünün gönderilmesini onaylayarak kararlaştırıyor.
Oh ne güzel ırkçılık kendilerinde mevcutken Türkiye’yi sanık sandalyesine oturtmaya çalışıyorlar. “Buyurun beyler buyurun.uyuyan devi uyandırmayın. ”Her şeye rağmen şiarımız, “Yurtta sulh, Cihanda sulhtur”
Sağlıklı yaşayın, sağlıcakla kalın.
