26. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali kapsamında bu yıl ilk kez Manisa’da gerçekleştirilen film gösterimlerinde, Spil Dağı’nda 20 yılı aşkın süredir ata tohumlarını korumaya adanmış bir yaşamı anlatan “Hayat Tohumları” belgeseli izleyiciyle buluştu.

Festival Rüzgârı Manisa’da Esti
Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali, bu yıl ilk kez Manisa’da film gösterimleriyle sinemaseverlerle buluştu.
3–4 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen seçkide, doğa, emek ve yerel değerlere odaklanan yapımlar dikkat çekti.
Bu özel seçkide yer alan “Hayat Tohumları” belgeseli ise izleyicilerin büyük beğenisini kazandı.

Belgesel, Spil Dağı’nda 20 yılı aşkın süredir ata tohumlarını korumaya ve çoğaltmaya kendini adayan Eyüp Korkmaz’ın hikayesini konu alıyor. Yönetmenliğini Furkan Tetik, görüntü yönetmenliğini ise Ceyhun Tütüncü üstlendi.

“Bir Haberden Belgesel Yolculuğuna”
Gösterimin ardından, filmin yönetmeni Furkan Tetik ve belgeselin kahramanı Eyüp Korkmaz, izleyicilerle söyleşi gerçekleştirdi.
Söyleşide duygularını paylaşan yönetmen Tetik, projenin ortaya çıkış hikayesini şu sözlerle anlattı:
“Kahramanımız Eyüp Amca da bu akşam aramızda, kendisine özellikle teşekkür etmek istiyorum.
Onun hikayesini ilk olarak yerel bir haberde görmüştüm. Ata tohumlarını biriktirmesi çok değerliydi, ancak beni en çok etkileyen şey, böyle küresel bir sorun karşısında 20 yılı aşkın süredir Manisa Spil Dağı’nda tek başına, vazgeçmeden, inatla emek vermesiydi.
Bu hikayenin bir haberde kalmasını istemedim; bir belgesel olarak yaşaması gerektiğini düşündüm.
Görüntü yönetmenimiz Ceyhun Tütüncü de aramızda, onunla birlikte bu projeyi gerçekleştirdik.
Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali’ne ve Manisa Sinema Ofisi’ne ayrıca teşekkür ederim, sizler sayesinde Manisa’da izleyiciyle buluştu.
İzlediğiniz ve burada olduğunuz için hepinize çok teşekkür ederim.”

“Tohum Saklamanın da Bir Kültürü Var”
Belgeselin kahramanı Eyüp Korkmaz ise söyleşide, atalık tohumların ve sağlıklı gıdanın önemine dikkat çekti:
“Yediklerimiz çok önemli. Sağlıklı gıdaya erişim konusunda dikkatli olmalıyız; atalık tohumlar kaybolmamalı.
Bunlar bizim sağlığımız için çok değerli.
Bu tohumları korumanın ve çoğaltmanın en güzel yolu, onları komşularla paylaşmaktır.
Tohum saklamanın ve yetiştirmenin de bir kültürü var; bunu da öğrenmeli ve öğretmeliyiz.”
Korkmaz’ın bu sözleri, salonda bulunan izleyicilerden büyük alkış aldı.
Ata Tohumu Neden Önemli?
Ata tohumları, genetiğiyle oynanmamış, doğal yapısını yüzyıllardır koruyan yerli tohumlardır.
Günümüzde endüstriyel tarımın etkisiyle birçok geleneksel tohum türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Bu nedenle ata tohumlarını korumak, yalnızca tarımsal değil, aynı zamanda kültürel ve ekolojik bir sorumluluktur.
Ata tohumlarının önemi şöyle özetlenebilir:
Doğal yapısını korur: Genetiği değiştirilmemiştir, sağlıklı ve katkısız ürün verir.
Yerel koşullara dayanıklıdır: İklime ve toprağa uyum sağlar, kimyasal gübreye daha az ihtiyaç duyar.
Besin değeri yüksektir: Vitamin, mineral ve aroma açısından zengindir.
Kültürel mirastır: Yüzyıllardır süren bir tarım geleneğini ve yaşam bilgisini temsil eder.
Ata tohumlarını yaşatmak, doğayla uyum içinde üretmenin ve sağlıklı bir geleceğe sahip olmanın en güçlü yoludur.




