Sevgili okurlar,

Türkiye dünya üzeride en aktif deprem kuşağı üzeride yer alıyor. Ne yazık ki 06.02.2023 pazartesi günü saat 04.17 de sabaha karşı ülkemiz bir felaketle uyandı. 10 ilimizde 7.7 büyüklüğünde yüz yılın en büyük depremi oldu. 1939 yılında ERZİCAN daki deprem 7.2 can kaybı 32.000, Marmara depremi 7.4 büyüklüğünde olmuş can kaybı

20. 000 olmuştu.

Deprem bölgelerine diğer ülkelerden kurtarma ekipleri gönderildi.

Ülkemizdeki kurtarma ekipler hava şartları, yolların kapalı olması koordinasyon eksikliği nedeniyle deprem bölgelerine çok geç intikal ettirildi. Bu nedenle can kayıplarının artmasına neden olmuştur.

Afete hazırlıklı dönemlerde eğitilmiş olan kurtarma ekipleri ve kurtarma birlikleri araç, gereç ve teçhizatları ile en kısa zamanda olay yerine intikal ettirilir. Afat bu ekipleri koordinasyon eksikliği nedeni ile olay yerlerine zamanında intikal etmemiştir.

Afet bölgelerine giden kurtarma ekipleri kendi alanlarına ait çalışmalar yapar kurtarma ekipleri enkazdan kurtardıkları yaralıları ilkyardım ekibine teslim eder, ilkyardım ekipleri çıkarılan yaralılara ilkyardımı yaparak hastanelere veya sahra hastanelerine sevk eder. Evsiz kalan yurttaşların barınmaları ve yiyeceklerinin sağlanması

için çadırların kurulması, seyyar mutfakların ve sahra hastanelerin kurulması ilk etapta yapılacak işlerdir. Ancak bu işlerin çok sonradan 2. Günde yapıldığı vatandaşların anlattığı ve şikayet ettiklerinden anlaşılıyor.

Geçmiş yıllarda afetlerde TSK’leri ilk etapta olay yerine intikal eden ekiplerin başında geliyordu. Bu depremde ancak TSK 24 saat sonra görev verilerek deprem bölgelerine ancak intikal ettirilmiştir.

Hava sahası kullanmamış TSK Ambulans uçakları, helikopterler ve Deniz yolları kullanılmamış Sahra hastaneleri kurulmamış 24 saat sonra görev verilmiş geçmişteki yangınlarda, doğal afetlerde, sel baskınlarında, depremlerde ve olağanüstü durumlarda sahada olan Jandarmanın bu depremde aktif olmadığı görüldü Asker savaş zamanında düşmanla savaşır, barış zamanında da doğal afetlerle savaşır.

Türkiye dünyanın en aktif deprem kuşağı üzerinde yer alıyor. Bilim insanlarımız devamlı depremle yaşamaya alışmalıyız diyorlar Ülkemizden geçen fay hatlarının her an faaliyete geçeceğini söyleyerek ilgililerin/yöneticilerin deprem konusunda tedbir almalarını istediler ama geçmişte olan olaylardan ders alınmamış halen yapılan binalar karton gibi yıkılıyor.

Halk arasında hep konuşuluyor deprem ve binalar insanları öldürüyor hayır deprem öldürmez binalar öldürmez bizleri öldürenler insanlardı, politikacılardır ve müteahhitlerdir. İnsanlar işe girerken çeşitli belgeler isteniyor liyakatli mı, mesleki tecrübesi var mı yok mu diye sorulur. Müteahhitlere bunlar sorulmaz önüne gelen inşaat Müteahhitliği yapıyor. Müteahhitlerin yaptığı binaları denetlemeyen Siyaset /Politikacı (ilgili ve yetkililer) depremle insanları öldürür.

Türkiye’de Müteahhit sayısı 330 bin, Almanya’da bu sayı 3 bin, toplam Avrupa kıtasında 25 bin müteahhit var. Türkiye’deki müteahhit sayısı bütün Avrupa’nın 13 katı demektir.

Depremden dua ile kurtulmak mümkün değil, Akılla, Bilimle ve teknikle kurtulabilinir. Binalarımızı ovalara, bağ ve bahçelere yumuşak zeminlere yapmayalım İmar planları doğrultusunda sert

zeminlere kayalık alanlara zemin etütleri yapılarak inşaatın başlangıcında bitimine kadar ilgililerce kontrol edilerek dayanıklı binalar yaparak insanlarımızı depremden koruyalım

Başımız sağ olsun Türkiye’m can kaybı olanlara Allahtan rahmet yarlılara acil şifalar diler yakınlarına sabır selamet dilerim. Cenabı Allah bir daha böyle bir acı göstermesin.

Her şey gönlünüzce olsun sağlıkla kalın

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel