2018-11-28 15:07:45

MAHALLİ SEÇİMLER

İsmail AYDIN

28 Kasım 2018, 15:07

Türkiye bir aydır seçim atmosferine girmiş durumda. Sokaklar sessiz heyecan hiç mi hiç yok. Kararsız seçmen sayısı her geçen gün fazlalaşıyor. İnsanlar böyle bir seçim öncesi sessizliği yaşamadıklarını söylüyorlar. “Kimi aday olarak görmek istersiniz?” sorusuna aldığımız cevaplar hiç de iç açıcı değil. Seçmen “Beni ilgilendirmiyor kim olursa olsun” cevabını veriyor. Biz kendimize başkan seçerken onun geçmişini, yaşam biçimini, şehrimize neler verebileceğini araştırır ona göre karar verirdik ama artık pek bizi ilgilendirmiyor. Çünkü bizim başkanımızı biz değil birkaç kişi belirliyor. Ağzımızla kuş tutsak sözümüzü dinleyen yok her şey ahbap-çavuş ilişkileriyle oluşuyor.

Demokrasi anlayışıyla yakından uzaktan hiçbir ilgisi olmayan yöntemlerle bize birileri yönetici seçiyor serzenişlerini sıralıyor. Bunların nedenlerini anlatmaktan bizler de yorulduk hep söyleriz insanların seçme seçilme haklarını ellerinden almayın diye ve bu yıllardır böyle lider sultası ve genel merkez egemenliğinde oluşan yapı eline geçirdiği yetkileri sonuna kadar kullanıyor ve bunun sonucu da insanların duyarsız kalmalarına neden oluyor ve bunun sonucunda da insanların duyarsız kalmalarına neden oluyor ve de siyasi parti onları pek ilgilendirmemeye başlıyor.

Başkanlık Sistemi Türkiye’yi daha demokratik alana sürükler umuduyla evet demiştik en azından kuvvetler ayrılığı prensibi hayata geçer umudumuz vardı fakat; gördüğümüz manzara hiçte öyle olmadı. Bu ülkeye Başkan olacak kişinin aynı zamanda siyasi parti başkanı ve tek seçici olması yasamaya egemen bir konuma geçmesini sağlıyor.

Neticede yine yasama, yürütme iç içe ve yürütmenin yasamayı elinde tutmasını ve ona bağımlılığını meydana getiriyor. Bu hatalardan dönülmezse korkarım ki gelecek seçimlere insanların katılma oranları çok daha azalacak belki de halkın seçimleri boykot etme eylemine kadar bu iş sürüklenecek biz gördüklerimizi anlatmak konumundayız. Görevimiz de kamuoyunu bilgilendirmek. Bunun yanında ilgililerin en azından dikkatini çekmek.

Gönül isterdi ki bugün yaklaşan yerel seçimlerde kim bizi yönetsin yerel meclisimizi kimler oluştursun çalışmalarını yapalım ve heyecanla bir rekabet ortamda en demokratik kurallarla yarışalım. Ama ne gezer eski tas eski hamam.

Ben bu ülkede hiçbir şeyin değişeceğine, demokratikleşeceğine inanmamaya ve umutlarımın tükendiğini görüyorum biz insan olmaktan kaynaklanan haklarımızı istiyoruz. Başka bir talebimiz yok. Önümüze koyduğunuz çorbayı içmekten bıktık usandık. Ne parti içi ne de ülke genelinde demokrasiyi hiçbir siyasi parti telaffuz bile etmiyor bir de kalkıyorlar ekranlarda demokrasi havarisi kesiliyorlar.

Söyleyecek o kadar çok şey var ki inşallah gelecek günlerde aday profillerimizi tek tek mercek altına alıp okurlarımızla paylaşacağız.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.