Futbol, bir ülkenin sadece oyunu değil, aynı zamanda milyonlarca insanın ortak sevinci, umudu ve tutkusu.
Ama bugün bu tutkunun üzerine kara bir perde çekildi.
Hakemlerin bahis oynadığı iddialarıyla çalkalanan futbol dünyamızda artık kimse “bu kadar da olmaz” diyemiyor. Çünkü maalesef oluyor.
Bilmiyorum, hakemlerin bahis oynadığı başka bir ülke daha var mı? Ama bu rezalet, sadece futbolun değil, adaletin de dibe vurduğu bir tabloyu karşımıza çıkarıyor.
Bu kadar seyircisi, bu kadar emeği, bu kadar alın teri olan bir sporda, insanın içi yanıyor.
Tribünlerde çocuğunun elinden tutup umutla maça giden bir baba…
Kazandığı üç kuruşu bilet parasına ayıran bir genç…
Kulübü için ter döken, hayatını futbola adamış futbolcular…
Hepsinin emekleri, birkaç kişinin kirli menfaatine kurban ediliyor.
Bu sadece bir etik ihlal değildir — bu insan hakkı ihlalidir.
Bu, alın terine ihanettir.
Bu, milyonların sevgisini suistimal etmektir.
Sadece hakemlikten men edilmek yetmez.
Bu olayların arkasındaki herkes, kim olursa olsun, yargı önünde hesap vermelidir.
Çünkü bu, bireysel bir hata değil; organize bir çete hareketidir.
Adalet, sadece sokakta değil, sahada da olmalı.
Futbolun kalbi kirlenirse, bu ülkenin gençlerinin hayali de kirlenir.
Yazık…
Bir ülkenin en temiz duygularından biri olan sporu bile kirlettiler.
Allah sizi kahretsin.
Sadece kendi onurunuzu değil, bu ülkenin adını da dünyaya rezil ettiniz. Bu arada TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’na sonsuz teşekkürler. Bu işin peşini bırakmamalı. Sonuna kadar takipçisi olacağını düşünüyorum.