Tarihi Miras ve Yöresel Lezzetlerle Ziyaretçilere Kültürel Yolculuk
Alaşehir standı, fuar boyunca hem tarihi değerleri hem yöresel tatlarıyla yoğun ilgi gördü. Ziyaretçilere adeta “Alaşehir turu” yaşatan stantta, binlerce yıllık tarihi ve güçlü tarımsal kimliğiyle Alaşehir’in değeri bir kez daha ortaya kondu.
Alaşehir, Üzümün Başkenti ve Antik Bir Şehir
Mikrofonlarımıza konuşan Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu, bölgenin tarihsel ve kültürel değerlerini anlattı. Başkan Öküzcüoğlu;” Yüz beş bin nüfuslu, şirin bir ilçe olan Alaşehir, insanıyla doğasıyla Manisa’nın güzel ilçelerinden biri.Denizli’ye giderken bizim oradan geçiyorsunuz. Çünkü biz Denizli’ye doksan kilometreyiz, Manisa’ya yüz on beş kilometreyiz. Hemen kıyınızda bir ilçeden bahsediyoruz. Yaklaşık on beş merkez mahalle olmak üzere seksen yedi tane toplam mahallemiz var. Ve Alaşehir bir graben, üç bin metre, milyon yılda çökmüş ve burası üzüm için bir mikro klima haline gelmiş. Sultaniye üzümünün yaşta başkenti diyebiliriz ve ciro olarak da Manisa’nın yaklaşık yüzde kırkını yapan bir ilçeden bahsediyoruz. Çünkü yüze yakın yaş meyve sebze paketleme tesisimiz var. Alaşehir’in sınıra denize komşuluğu olmamasına rağmen gümrük kapısı var. Mallarımız orada gümrükleniyor. Turgutlu’nun kirazı, Kemalpaşa’nın kirazı, Turgutlu’dan yine erik, işte şeftalisi, Salihli’nin, sizin Honaz’ın, Kaklık’ın, Oğuz, Yenicekent’in, Buldan’ın üzümleri dahi Alaşehir’de gelir. Alaşehirli tüccarlar tarafından paketlenir, yurt dışına ihraç edilir. Alaşehir’imiz antik bir şehir.
“İlk Philadelphia Alaşehir’de Kuruldu”
Antik adı Philadelphia olan Alaşehir’in Çinlilerin odak noktası olduğunu belirten Başkan Öküzcüoğlu, “Alaşehir’imize Çinliler geliyor. Koreliler geliyor. Çünkü bugün İtalya’da, Yunanistan’da, Amerika’da Philadelphia’yı duymuşsunuzdur. Ürdün’ün başkenti Amman’ın da eski ismi Philadelphia’dır. Ama tarihte ilk orijinal Philadelphia, M.Ö. 150. yılda Alaşehir’de kurulmuştur. Bergama Kralı’nın kardeşi 2. Attalos tarafından kurulmuştur. 2. Attalos Antalya’ya kadar o şehirleri kurmuş, inşa etmiş. O zaman yine bu siyasiler var abisine karşı gelmesini, krallığın o bölgesinin ona bağlanmasını söylerler. Ama abisinden sadakattan ayrılmaz ve ona Philadelphia lakabı takılır. Kardeşsever demektir. Alaşehir’i kurduğunda da Philadelphia kardeşseverin ülkesi anlamına gelir. Alaşehir’imiz bir antik şehirdir. Amfitiyatromuz, tapınağımız, tarihi dokumuzla büyük bir potansiyele sahibiz” dedi.
Jeotermalde Yeni Vizyon: “Enerji Üretildi, Sıra Turizm ve Sera Üretiminde”
Sınırlarında bulunan jeotermal enerjiyi farklı alanlarda kullanmak istediklerini vurgulayan Başkan Ahmet Öküzcüoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;”Jeotermal firmalar 8 tane, 13 tane santral, 375 megawatt enerji üretiyorlar. Enerjiye yönelik yapmışlar. Ama biz jeotermalin ikinci faydalılığından yararlanmak istiyoruz. Bunlar nedir diye sorarsanız, şehir ısıtması, jeotermal balıkçılık, jeotermal turizm, jeotermal sera gibi ikinci faydalarını da Alaşehir’de görmek istiyoruz. Bunun için yeni imar planlarımızda iki tane jeotermal turizm bölgesi ilan ettik. İleride orada jeotermal turizmin de canlandığını, jeotermal seraların canlandığını göreceksiniz. “
“İlçeyi Isıtmak isteriz ama maliyet çok yüksek”
Gazeteci Ahmet Deda’nın ‘Jeotermali ısıtmada kullanmayı düşünmüyor musunuz? ‘Alaşehir ısıtmayı düşünüyor musunuz? ‘ sorusu üzerine Başkan,”Tabii ki düşünüyoruz ama maalesef bununla ilgili bir sahamız yok. Ve belediye bütçelerini aşan yaklaşık 50 milyon dolarla 100 milyon dolar arası bir maliyet gerektiren bizim gibi montanlı bir belediyenin altından kalkabileceği şeyler değil. Ancak buna yönelik bir firma gelirse biz onun küçük ortağı olmaya razıyız. “dedi.
“Türkiye’yi Hak Ettiği Yere Taşıyacağız”
Yöresel ürünleri ile antik şehri ile Alaşehir’i turizmde önemli noktalara taşımayı hedeflediklerini anlatan Başkan Öküzcüoğlu, konuşmasının son bölümünde şu ifadelere yer verdi; ”Biz geldiğimizde turizmle ilgili adım atılmadığını gördük. İşe turistlerin gireceği tuvaletten başladık. Tematik haritalarımızı bastık. Görme engelliler için braille alfabesiyle kitapçıklarımızı bastık. Amfi tiyatro kazı izni aldık. Tapınağın kazı izni aldık. 4,5 senedir kazıyoruz. İki tane kent müzesi inşa ettik. Birisi Alaşehir Kongresi’nin canlandırıldığı müze. Bir tanesi de Alaşehir’in kent müzesi. Kurşunlu Hanımız var. Çatısını yaptık, tahsisini aldık. Orada yöresel ürünlerin satılacağı alanlar yaratıyoruz. İki tane sokağımızda sokak sağlıklaştırması yaptık. Beş tane ürünümüze coğrafi işaret aldık ticaret odasıyla. Neler onlar? Alaşehir ekmeği, tahinli pidesi, kapaması, yaprağı, sultaniye üzümü. Ve Alaşehir’in yönlendirme levhalarını, bilgilendirme panolarını koyduk. Anıt ağaçlarının tescillenmesini yaptık. Turizm Bakanlığı’nın haritasına Alaşehir’i işlettirdik. Ve UNESCO miras listesine de tahinli pideyle kapamayı geleceğe mirasa aldırdık. Ve hikayeler yazmaya devam ediyoruz. İnşallah bu küçük hikayeler birleşe birleşe güzel bir roman ortaya çıkacak. Biz pastayı büyütmeyi hedefliyoruz. Turizm pastasından pay almaktan ziyade o pastayı büyütmek istiyoruz. Bizim gibi turizme değer veren, inanan belediyeler hep beraber inşallah Türkiye’yi hak ettiği yere taşıyacağız”
HABER:LEYLA ERDOĞAN