Sevgili Okuyucularım;

 Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti. Stratejik kararlarda ABD ile NATO'daki müttefikleri arasına hiç bir şekilde eşgüdüm kalmadığı” söylemi 20 Kasım 2019 da Bürükselde yapılan NATO’nun Dış İşleri Bakanları toplantısına damgasını vurdu.
   Emmanuel Macron, İngiliz "The Economist "e verdiği röportajda;
ABD, Avrupalı müttefiklerine sırtını döndü" Ve İttifakın toplu savunma doktrini olan 5 Maddenin dayanıklılığının sorgulaması gerektiğini, Fransa'nın iki müttefiki olan ABD ve Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde tek taraflı askeri faaliyetleri artık NATO’nun sorgulanma sürecini hazırlamış oldu.

   Londra'da 3-4 Aralık'ta gerçekleştirilecek NATO Liderler Toplantısının son hazırlığı olarak;
   Uluslararası güvenlikle bağlantılı gelişmeler ve stratejik projelerin değerlendirilmesi gerektiğini işaret etti.

Tabi Rusya ile Askeri işbirliği cabası oldu.
     NATO Genel Sekreteri J. Stoltenberg,  Londra'da yapılacak liderler zirvesinde teklifin dikkate alınacağını açıkladı.
    ABD Dışişleri Bakanı M. Pompeo ise NATO’nun, ittifak kurulduğunda kimsenin öngörmediği yeni zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirterek, "NATO kurulduğunda ne terörle mücadele ne de Çin Komünist Partisi tehdidi vardı" dedi.
    Evet NATO’nun kuruluşunda da Pompeo’nun söylediği Terör yoktu.

    Sorgulamak gerekmez mi bu terör odaklarının beslenme damarlarına kimler kan pompalamaktadır.
 

Savunma Bakanı F.Parly, Cumhurbaşkanı Macron'un ABD'nin eşgüdüm eksikliğine dikkat çekmesinin bir yolu olarak Orta Doğu'daki olayları gündeme getirdi.
   Fransa'nın NATO'yu terk etme niyetinde olmadığını,
Ancak ABD yönetiminin giderek güvenilmezliği ışığında,
Suriye'de Türkiye'nin tek taraflı askeri harekatı ve ittifakın Rusya ile olan ilişkisini değiştirme çabasının,
Mutlaka stratejik bir yeniden değerlendirmeye ihtiyaç gösterdiğini söyledi.
    Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı E. Gargaş, "Türkiye'nin Suriye'ye müdahale etmesi Yemen'de birlikte çalışarak istikrarı sağlamak için ortak payda bulma konusunda bölgedeki diğer ülkelerin gözlerini açtı" diyor.

  Suriye savaşı sekiz buçuk yıl oldu Türkiye bu zaman içerisinde müdahil olarak bekleyerek, yapılanları izlemeye çalıştı.
Dünyanın her yerinden başta ABD olmak üzere Avrupa dan "Suriye’de Terör örgütü olan PKK/PYD "silahların taşınmasını izledi.
   ABD ve AB müttefikleri kendi ülkelerinin yarattıkları vatandaşlarından oluşan IŞİD ile sözüm ona savaşmaya başladı, İŞİD eylemleriyle Türkiye'de onlarca kişiyi katletmeye başladı.

  Türkiye ile taahhütlerini yerine getirmeyen ABD ve AB stratejik ortaklığında kırılmalar elbette başlar.
     NATO işte beyin ölümünü kendilerinin yarattığı iç virüsle başlatmış oldu.
   Türkiye giderek NATO ağının bir parçası olmak yerine serbest bir strateji güden savaşcı gibi davranmayı seçti.
  Her ne kadar strateji yorumcuları Türkiye’nin PKK/PYD (Kürtleri) bahanesiyle Kuzey Suriye'de Müslüman Kardeşler ideolojisine dayalı bir Sünni Arap koridoru oluşturmaya hizmet ettiğini söyleseler de gerçeği yansıtmadığı görülmektedir.
    Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı operasyonları, Suriye'nin toprak bütünlüğü üzerinde bir kırılganlık oluşturdu diye feryat ediyorlar.
   Artık ne feryadın, nede saçlarını yolmanın faydası yok. NATO ABD hakimiyeti gölgesinden kurtulmadığı sürece barış ve silahsızlanma konuları NATO karargahı yerine musalla taşında görüleceği anlaşılmaktadır.

     Sağlıklı yaşayın sağlıcakla kalın.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel