Manisa TSO'da KOBİ Günü

Başkan Erbil, ‘Dünyanın en fazla turist çeken 3. şehrinde 7 ayrı noktada bu şekilde bir saldırı yapılması son derece üzücü. Olayın faili İŞİD Terör Örgütü. İŞİD bir terör örgütü ama silah fabrikaları yok, mermi fabrikaları yok.  İŞİD gelişmiş dünya devletlerinin ürettikleri silahları ve mühimmatı satın alarak kullanıyor. Ve İŞİD dünya piyasalarında varili 50 dolar olan petrolü, varili 10 dolardan Avrupa ülkelerine satarak,  onların üzerinden sattığı, petrolün nakit geliri ile aldığı silahlarla katliamlar yapmaya devam ediyor. Ondan petrol alan ülkelerde İŞİD bombardımanına katılıyor.  Son derece fasit bir döngünün içerisinde kana bulanan coğrafyalarda olan masum kitlelere ölüyor. Hep birlikte, Dünya küreselleşti diyoruz.  Küreselleşen dünyada en çabuk ve en hızlı yayılan hastalık istikrarsızlık oldu.  Ekonomik, toplumsal, siyasal,  adına ne derseniz deyin, hangi sınıfa koyarsanız koyun. Günümüzde, istikrarsızlık erken teşhis ile anında ortak akıl ve tedbirlerle müdahale edilmesi gereken, adeta uluslar arası bir kanser hastalığıdır’ dedi.

‘Sınırları kapatarak mülteci sorunu çözümlenmez’

İŞİD terörünün Irak, Suriye, Türkiye, Arap yarımadası derken Avrupa’ya da sıçradığını vurgulayan Başkan Erbil, ‘Arap Baharı ile başlayan sürecin sonucu olarak karşımıza çıkan bir İŞİD var. Demokrasinin vaat edildiği ve beklendiği tüm coğrafyalarda fakirlik zulüm kanunsuzluk ve ölümler kol geziyor.   İŞİD, Irak’ta etkin olmaya başladı derken, istikrarsızlık bataklığına saplanan Suriye’ ye sıçradı oradan bize, Arap Yarımadasına ve son olarak ta  Avrupa’ya. Tüm Avrupa ülkeleri sınırlarını kapatma kararı alıyor. Sınır kapatmakla bu sorunu çözemezsiniz. Türkiye tam 3 Milyonun üzerinde Suriyeliyi almak, barındırmak, tedavi etmek, zorunda kaldığı zaman seyrettikleri aslında bir gün kendi başlarına gelecek olandı.  Dün bizi yaşadıklarımızla baş başa yalnız bırakanlar bu gün maalesef bizim yaşadıklarımızla  kaldılar.  Artık dünya devletleri bir ülkede sorun olduğu zaman hele ki kendi coğrafyasında  sorun olduğu zaman buna ‘’ bana ne’’ ya da ‘’benim ne çıkarım var’’ diye bakamazlar.  İstikrarsızlık tüm ülkelerin ortak yardımı ve sağ duyusu ile anından müdahale edilmesi gereken sorundur.  Brezilya ekonomisinde dalgalanmalardan Borsa İstanbul etkileniyorsa, Suriye’yi seyredip Irak için sırça köşklerde çözüm aramak sadece terörü bilinçli yada bilinçsiz olarak beslemektir. Birileri zamanında Sırpların Bosna’ da katliam yapmasına göz yummasaydı savaş sonrası onca silah ve cephane bu gün Avrupa sokaklarında bu kadar rahat satılamazdı’ diye konuştu

‘İstikrar ne demek, biz iş dünyası olarak 12 yıl bunu yaşadık’

İstikrarın kalkınmada ne kadar önemli olduğunu iş dünyası olarak 12 yıl yaşadıklarını ifade eden Başkan Erbil, ‘Kişi başı Milli Gelir yıllık 3 Bin dolarlardan 10 Bin dolar seviyelerine yükseldi. Yollar, santraller, havalimanları, barajlar, hastaneler yapıldı. Yeniden bacalar tüttü. İhracat arttı. 2008 yılı Manisa İhracatı 1 Milyar dolar 2014 yılında ise bu rakam 4 Milyar 311 Milyon Dolar Seviyesinde,  yani artış yüzde 323.  7 Haziran seçimleri yapıldı ve koalisyon ihtimali ortaya çıktı. Koalisyon kurulamadı. Siyasal istikrarsızlık yaşandı ve beraberinde ekonomik istikrarsızlık geri geldi. İstikrarın ne demek olduğu işte bu noktada daha net görüldü ve 1 Kasım seçimlerinde Aziz Türk Milleti yeniden istikrar dedi. O an kırılma anıydı. Herkese piyasalara moral geldi ve yeniden ticaret konuşmaya başladık. Yeniden iş düşünmeye önümüzü görmeye başladık. Ama bu tek başına yetmez’ dedi.

‘Yapısal reformlar bir an önce yapılmalı’

Ülkenin Orta Gelir Kuşağı tuzağından bir an önce çıkması için daha çok üretmek, daha çok ihracat yapmak, daha çok istihdam alanlarının açılması gerektiğini söyleyen Başkan Erbil, ‘Bunun içinde TOBB Başkanımız Sayın Hisarcıklıoğlu’nun anlatmaktan yorulmadığı  ‘’ Yapısal değişim ve dönüşümler ‘’ yani ‘’ yapısal reformlar ’’  bir an önce yapılmalıdır.  Açılım süreci geçmişte ki şekliyle değil ama yeniden revize edilmiş bir kardeşlik projesi olarak mutlaka devam ettirilmelidir.  Hafta sonu G20 Zirvesinde ki B20 toplantılarına katılmak üzere Antalya’ da idim. Orada olmanızı ve tabloyu görmenizi isterdim. Güçlü Türkiye ile gurur duydum. Alt yapısıyla, Yöneticileri ile Yöneticileri arasında ki senkronizasyon ile bu zirve adeta bir gurur zirvesi oldu bizim için. B20 dönem Başkanlığı içerisinde çıtayı hem ülkemiz hem de dünya adına bir üste çıkartan Sayın Başkanımız Hisarcıklıoğlu’na ve ekibine bir kez daha teşekkürü borç biliyorum’ dedi.

‘Manisa Türkiye’nin Yükselen Yıldızıdır’

Konuşmasının son bölümünde Manisa anlatan Başkan Erbil, ‘İşsizliği ile 2023 hedeflerini 2015 yılında yakalayan, Avrupa’nın tek merkezde en çok TV ve Beyaz Eşya Üretilen şehri olan, 7 Milyar doların üzerinde dış ticaret hacmine sahip, Avrupa’nın en uygun yatırım kenti olan, Dünya’ da Sultaniye denilen en kaliteli çekirdeksiz Kuru Üzümün yüzde 88’ini üreten, 20 milyonun üzerinde zeytin ağacı barındıran, Türkiye’ deki bağların yüzde 70’ine sahip olan, Medeniyetlerin kurulup Medeniyetlerin yıkıldığı, Paranın ilk kez kullanıldığı, İncil’ de geçen 5 Kutsal Kiliseden 3’ ünün ev sahibi, Ve dünyanın en eski sinagoglarından Sardes Tapınağına sahip, Fatih Sultan Mehmet’in Kanuni Sultan Süleyman’ın yetiştiği şehir olan Manisa’mız, Gerek küresel markaları gerekse KOBİ’leri ile Türkiye’nin yükselen yıldızıdır.  Hedefimiz daha ileriye gitmek, daha çok ihracat yapmak daha fazla istihdam yaratmaktır. Güçlü ve büyük Türkiye’nin inşasında en büyük kolonlarından birisi bu şehir olacaktır’ diye konuştu.