İsmail AYDIN Yerel Basının Sorunlarını Ele Aldı

Türkiye’de ilk örneklerine rastladığımız yerel basın o gün bugün tartışma konusu konumundadır. Yerel gazetelerimizin tarihine baktığımızda ilk 1860’lı yıllarda resmi olarak çıkartılan gazeteler genelde devlet desteği ile hayatlarını sürdürmüşlerdir. Bu sıkıntılı dönem 1980’lere kadar sürmüş daha sonra 24 Ocak kararları sonrası ekonomide liberalleşme hareketleri sonrasında yerel basınımızda çok güçlü örnekler ortaya çıkmaya başladı. Yerel basın, resmi ilanlarla ayakta kalmayı ve hayatını idame ettirmeyi başaran yerel gazetelerimiz birçok sorunla karşı karşıyadır. Yerel basın ile ilgili yasal düzenlemelere acil ihtiyaçlar vardır. Bulundurulması zorunlu elemanların belirlenmesinde bile devletin müdahalesinin olması yetmiyormuş gibi kamusal hizmetleri en seri şekilde veren ve yerel halkı en hızlı bilgilendirme becerisi gösteren bu kurumlar çalışanları ile birlikte çok zor süreçlerden geçmektedir. Öncelikle kira, çalışan elemanın ücretleri, genel - gider, dağıtım masraflarının yükselmesi yayıncılarımızın ve çalışan gazeteci emekçilerimizin zor durumlarda olduğunu görmek bizi derinden üzmektedir. Yetmiyormuş gibi bu gazetelerde kazanmadıkları halde vergi alınması düşündürücüdür. Yetişmiş eleman eksikliği çeken yerel basınımızın sorunu kendiliğinden değil, sorunlarına çözüm getirecek yasal düzenlemelerin yapılmaması ve bu sorunların tespit edilip çözüm önerilerinin sunulmamasında yatan nedenlerde gizlidir.

Öncelikle reklam gelirleri hemen hemen yok denilecek kadar az olan yerel basınımızdan kaliteli ve güçlü bir yerel basından söz etmemiz mümkün değildir.

O nedenle; acil önlemler alınmalı ve yerel basınımızın öncelikle tüm vergilerden muaf kılınması yönünde çalışmalar yapılmalı yerel basınımızı güçlü kılmak için yetişmiş eleman eksikliğinin giderilmesi için çalışanlarına mutlaka devlet veya yerel yönetim desteği eşit şekilde sağlanmalıdır.

Tarafsızlık ilkesinden hareket etmelerini sağlamak için de gereken yasal düzenlemeler hemen yapılmalıdır.

Artan kağıt ve matbaa giderleri karşısında yok olmaya yüz tutan yerel basınımızda ucuz kağıt temini yönünde adımlar atılmalıdır. Baskı giderlerinin minimize edilmesi sağlanmalıdır. İnsanların çevresinde olup bitenleri gözlemleyecek, toplumu ilgilendiren gelişmeleri okuyucuya anlaşılır çerçeve sunabilmesi için acil önlemler alınmalıdır. Bu durumun aslında insanların kendisini etkileyen olayları öğrenme arzusundan kaynaklıdır. O halde bu kamusal alanda emek sarf eden gerek, basın emekçilerimiz gerek tüm yayıncılarımız şehrinde, ilçesinde, bölgesinde bu görevi en iyi şekilde yapabilmelerinin kriterlerini belirlemeli ve gereken önlem ve destekler sağlanmalıdır. Gazeteciler ve yayıncılar derneği olarak bu konunun hem takipçisi hem de çözüm öneren görevimizi sonunda kadar sürdüreceğiz.