HOCALI’YA ADELET ARANIYOR?

            Sevgili okuyucularım;

      Hocalı Soykırımı 30.cu Yılını doldurmuş oldu. Birçok STK’lar, Bilim İnsanları, Araştırmacı ve Şahıslar  her yıl çeşitli etkinlikler ve törenlerle “ Hocalı Soykırımının”  yıl dönümündeki yaşanan acıları hafızalarında yıllarca  yenileyerek anlatmaya çalıştılar.

     Hocalı Hakkında binlerce kitap yazıldı, anıtlar dikildi bazı ülkeler insanlık onuru kapsamında  anarak Ermenistan’ın Hocalı da yaptığı soykırımı tanıdılar.

   Her nedense; MİNSK gurubu uykudan uyanarak görevini yapamadı. Başta ABD olmak üzere AB ve NATO üç maymunu oynadılar.

   25 Şubatı 26 Şubata bağlayan gece Ermeni Çeteleri diyoruz fakat Rusya Birliği Tanklarını arkalarına alarak Azerbaycan Toprakları olan Hocalı’da Kadınları Çocukları ve yaşlıları katlettiler. Yalnız Hocalı’da 613 Azerbaycan Türkün’ün öldürüldüğü, 487 kişinin yaralandığını, 1257 kişinin esir alınarak götürüldüğü, akıbeti belli olmayan esirleri insan onuruna yakışmayan işkencelerden ibret bir şekilde sistematik işkencelere tabi tutular. Bütün bunlar bilinse de ne ABD, AB nede NATO’dan ses çıkmamıştı. Egemen Güçler tarafından 1949 Cenevre Sözleşmeleri BM gündeme bile taşınmamıştı.

    Ermenistan tarafından Sarkisyan’ın Gazeteci Araştırmacı, Thomas de Wall’a yaptığı açıklamada;  ”Ermenistan’ın,  Azerbaycan da Sivil halka karşı katliam yapmayacağını düşünmekteydiler. Biz bunu şaka yapmadığımızı göstermek amacıyla ibret olsun diye yaptık” diye bilecek kadar hunharca bir açıklamayı Dünyanın kulaklarının içine sokmuştu.

   Bu güne bakıyoruz, Ermenistan 44 Günlük savaşta, yine sivil halkın bulunduğu GENCE’yi bombalamış Hastahaneler’in, Evlerin yıkımına ve yine sivil halkın ölümüne sebep olmuştu, NATO, AB ve ABD Yine susmuştu.

      Azerbaycan’ın Demir yumruğu inince Karabağ’a,  Azerbaycan 44 günlük zafer sonucunda sivil halka zarar vermeden Zafere ulaşmış.  Ermenistan Teslim bayrağını çekmek zorunda kalmıştı. Azerbaycan “HOCALI’NIN ACISINI” halen içinden atamamış.

    Dünya Hocalı’yı,  Laçini, Kelbeceri Şuşa’yı Ağdamı ve Hankentini bir “Donetsk ve Luhansk” la eş değerde görmemiştir, kör gözleriyle.

        26 Şubat 1992 de  susan BM, ABD, Fransa İngiltere, Almanya bu gün Rusya’nın, Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetlerini tanıma ve iş birliği anlaşmalarını imzaladı diye feveran ediyorlar.

     Bu ikilik neden? Neden 26 Şubat 1992 den, başlayarak Azerbaycan’ın  % 25 Topraklarını işgal ederken Milyonlarca insanı yurdundan topraklarından kovulur iken, Ermenistan’ın Azerbaycan Türklerine karşı yaptıkları soykırım için  susuyorlardı da?  Bu gün Rusya’ya karşı feryat ediyorlar? Bu durum çifte standart değil mi?

     Artık, “Devran’da değişti, Kervanda değişti”

       Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in daveti üzerine Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham ALİYEV, resmi bir ziyaret için Rusya'ya gitti ve 22 Şubat'ta Rusya Başkanı Putin’le bir araya geldi. İlham Aliyev Hava alanında Kırmızı halıyla Devlet üst düzey töreni ile karşılandı.

     Görüşme sonrası, V. Putin ve İlham ALİYEV iki ülkenin Karşılıklı İttifak İlişkileri Bildirgesi'ni imzaladıklarını açıkladı.

      V. PUTİN "Bunun ilişkimizin gelişiminde yeni bir aşama olduğu kesinlikle açıktır ve kuşkusuz, henüz bir bütün olarak düzenlenmemiş, ancak çözümünde ilerleme kaydetmiş olan Karabağ Savaş'ın düzenlenmesini sağladıktan sonra mümkün olmuştur." dedi.

   Vladimir Putin, Rusya Devlet Başkanı

Vladimir Putin, hem Rusya'nın hem de Azerbaycan'ın diğer komşularının bölgedeki ulaşım iletişimi sorunlarını çözmekle ilgilenildiğini söylüyor. "Ticari-ekonomik ilişkiler söz konusu, bu da, istikrarlı bir şekilde büyüyor.”  açıklamasını yaptı.

    Azerbaycan, Cumhur başkanı  İlham Aliyev'e Rusya'nın  iş birliği gelişmesine destek verdiği için teşekkür etti.

       Donbas ve Lugansk egemenliğinin tanınması hakkında konuşan Putin, Rusya'nın imparatorluğun sınırları içinde imparatorluğu yeniden inşa etme hazırlığı hakkında spekülasyonlar görüldüğünü kaydetti. "Bu asla doğru değil. Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra, Rusya tüm yeni jeolojik gerçekleri kabul etti ve bildiğiniz gibi, bağımsız devletler olan postsovyet sahasında oluşturulan tüm ülkelerle etkileşimlerimizi güçlendirmek için aktif olarak çalışıyor.  Kara Dağ Savaşı'nda olduğu gibi her zaman çok düzgün davrandık, sürece dahil olan tüm devletlerin çıkarlarını göz önünde bulundurduk ve her zaman karşılıklı olarak kabul edilebilir çözümler elde etmeye çalıştık." diyor.

     Devam ederek “Ne yazık ki, Ukrayna toprakları üçüncü ülkeler tarafından Rusya'ya karşı tehdit oluşturmada kullanılıyor. Sorun da bu,”  diyor.

    Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham ALİYEV, "Karşılıklı İşbirliğinin bölgesel "Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesinde, ulaşım iletişimlerinin açılmasında ve normal komşuluk ilişkilerine fırsat yaratılmasında çok önemli bir rol oynamaktadır. Bu rolü çok takdir ediyoruz. Bizim gibi Ermeni tarafının da Kasım 2020'de imzaladığı Bildirinin tüm paragraflarına uymasını umuyoruz." diyor.

      Elbette her ülkenin “Toprak bütünlük” konusunda duyarlı olunmalıdır.

      İkili duyarlılıklar, Adaletsizlik doğurduğu gibi, bu adalet bir gün her ülkeye lazım olacağı unutulmamalıdır.

       Ve halen; “HOCALIYA ADELET ARIYORUZ.”

      Sağlıklı yaşayın sağlıcakla kalın.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel