Öne Çıkanlar sosyal koruma ak parti hazine bakanı Yunusemre Belediyesi TOKİ 2 Kültür ve Sanat Merkezi Jandarma ekipleri

Çok Partili Parlamenter Sistem

Türkiye ilk denemesini 1946 yılında yaptı ve bu deneme dünyanın en antidemokratik seçim sandığını oyladı. Açık oy gizli tasnif. Herkes oyunu açık verdi tasnifi gizli yapıldı. Ve CHP sandıktan değil gizli tasniften çıktı. 1950 seçimlerinde gizli oy açık tasnif olunca işler değişti ve açık ara DP kazandı. Yani halk yasama organını seçti. Yasamadan hükümet oluştu ve yasama İle yürütme hep birbirine bağlı güçler konumunda farklı partilerle de olsa yıllarca bu ülkeyi yönetti. Yani kuvvetleri birbirinden ayıran ve birbirini denetleyen kuvvetler prensibini bir türlü hayata geçirmedi.

Aslında Parlamenter sistemi bize önerenler bizim tam demokrat bir ülke olmamamız İçin bu yolu seçmemizi sağladılar.

Kim önerdi?

ABD...

Kendi Başkanlık sistemiyle yönetilirken...

Bize niye Çok partili parlamenter sistemi önerdi?

Yukarıda belirttiğim nedenlerden...

Yürkiye hiç bir zaman kendi kaderini kendi belirlemedi...

1968 ve sonrasında ülkenin bu dışa bağımlılığına dur demek için başlayan gençlik hareketleri de aynı güçler tarafından bölünüp parçalanarak bertaraf edildi.

Vatanına sahip çıkan ülke sevdalıları, vatan haini ilan edilerek bertaraf edildi.

Türkiye yıllar sonra çok partili parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçiş yaptı ancak getirilen başkanlık sistemi ile pek ilintisi olmayan farklı bir Cumhurbaşkanlığı sistemine geçti.

Başkanlık sistemi kuvvetler ayrılığı prensibine dayanır.

Yani , yasama yürütme ve yargı kuvvetleri birbirinden tamamen ayrı ancak birbirini denetleyen güçler konumuna gelmesi durumudur.

Getirilen Cumhurbaşkanlığı sisteminde Cumhurbaşkanı’nın partili olması doğru.Ancak aynı zamanda parti genel başkanı olması yanlış. Çünkü mevcut siyasi partiler yasasının antidemokratik yapısından kaynaklı tek seçici genel başkanların oluşu kuvvetler ayrılığı prensibini hayata geçirmez. Tam aksi kuvvetler birliğini hayata geçirir. Yasama, genel başkanın emir komutasında hareket etmek zorunda kalır. İşte başkanlık sisteminde bu değişiklik yapılırsa önemli bir iyileşme olur ve Türkiye demokratikleşme konusunda büyük bir adım atmış olur.

Muhalefet bunları konuşup tartışacağına ne diyor; güçlendirilmiş parlamenter sistem...

Vay vay vay, parlamenter sistem tamam da, güçlendirilmiş parlamenter sistem ne?

Sağına soluna Demir dayanaklar mı konuyor. Bu biraz da depremden zarar gören binaların güçlendirilmesine benziyor...

Hayret ya...

İşleri güçleri içi boş sloganlar ve şablonlarla uğraşmak...

Siz bu halkı hep ahmak yerine mi koyuyorsunuz?

Belki bu güne kadar bunu başardınız...

Ama artık bu halk uyandı, bilinçlendi...

Tecrübe edindi...

Artık başaramayacaksınız...

Muhalefetin bu düşüncesini çürütme konusunda Ak partiden de bir takım hamlelerin gelmemesi düşündürücüdür...

Yapılacak iki önemli değişiklik Ak Partiye önemli kazanımlar sağlar diye düşünüyorum.

Cumhurbaşkanının siyasi partili olması ancak parti genel başkanı olmaması. Siyasi partiler yasasının değiştirilerek tam demokratik bir konuma getirilmesi...

Bu iki önemli konunun üzerinde ısrarla duran ve değişmesinde katkı sunan veya sunmaya çalışan siyasi parti çok şeyler kazanır ve kazandırır.

Bizden söylemesi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel