Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Manisa Şubesince “Ustaya Hürmet, Eser’e Merhamet” projesi kapsamında, Manisa Yazma Eser Kütüphanesi Müdürü Şahin Gergin ile bir söyleşi gerçekleştirildi.
Röportajda, yüzyılların mirasını barındıran yazma eserlerin korunması ve gelecek nesillere aktarılması yönünde yapılan çalışmalar ele alındı.
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Manisa Şubesi tarafından yürütülen “Ustaya Hürmet, Eser’e Merhamet” projesi kapsamında, kültürel mirasımıza sahip çıkan kurumlar ve bu mirasa gönül veren isimlerle yapılan söyleşiler devam ediyor. Proje çerçevesinde Dernek Başkanı Dr. Muzaffer Yurttaş, Manisa Yazma Eser Kütüphanesi Müdürü Şahin Gergin ile bir araya geldi. Kütüphanenin tarihi, koleksiyonunda yer alan nadide eserler, koruma çalışmaları ve gelecek planlarının konuşulduğu bu kapsamlı söyleşide, yazma eserlerin taşıdığı anlam bir kez daha gözler önüne serildi.
MANİSA YAZMA ESER KÜTÜPHANESİ MÜDÜRÜ ŞAHİN GERGİN İLE SÖYLEŞİ
Ustaya hürmet Eser’e merhamet isimli projemiz çerçevesinde Manisa Yazma Eser Kütüphanesi müdürü Şahin Gergin ile müze içeriği ve yapılan çalışmalar hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik.
“Ustaya Hürmet, Eser’e Merhamet” teması, özellikle yazma eserler gibi kadim kültürel miraslar için çok anlamlı. Söyleşinin amacı; hem yazma eserlerin değerini vurgulamak hem de kütüphanenin çalışmaları hakkında toplumu bilgilendirmektir.
“Ustaya Hürmet, Eser’e Merhamet” projemiz kapsamında, kültürel mirasımıza ışık tutan kurumlarımızı ve bu mirası yaşatmak için emek veren değerli insanları toplumumuz ile buluşturarak etkin bir farkındalık oluşturmayı hedefliyoruz. İlimizde bulunan diğer kütüphaneler ve müzelerde görevli olan sorumlular ile söyleşilerimiz devam edecek. Manisa Yazma Eser Kütüphanesi müdürü Şahin Gergin ile yaptığımız söyleşi aşağıdadır:
“Ustaya Hürmet, Eser’e Merhamet” projesi kapsamında, kültürel mirasımızı yaşatan kurumlarımızı ve emektarlarını tanıtmak amacıyla Manisa Yazma Eser Kütüphanesi’ndeyiz. Bugün kütüphane müdürümüz Şahin Gergin ile birlikteyiz. Öncelikle vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.
Dr. Muzaffer Yurttaş: Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Bize biraz kendinizden kütüphanecilik yolculuğunuzdan bahseder misiniz?”
Şahin Gergin: Ben Şahin GERGİN, 1971 Balıkesir-Dursunbey-Sağırlar köyü doğumluyum. 7-8 yaşlarımda köyümüzden ailecek Manisa-Akhisar ilçesine taşındık. İlk-orta-lise tahsilimi Akhisar’da tamamladım. Akhisar Lisesinden mezun olduğum 1987 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Kütüphanecilik Bölümünde kütüphanecilik mesleği ile tanıştım. 4 yılık üniversite eğitimi sonrasında 1991 yılında Akhisar Zeynelzade İlçe Halk Kütüphanesi’nde kütüphaneci olarak göreve başladım. Akhisar’da bir süre kütüphaneci ve müdür vekili olarak görev yaptım ve 2010 yılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Görevde Yükselme Sınavını geçerek Sivas İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğüne atandım. 2 yıl Sivas görevimden sonra 2012 başında Balıkesir Mutasarrıf Ömer Ali Bey Yazma Eser Kütüphanesi Kurucu Müdürü olarak Balıkesir’e geldim. 10 yıllık Balıkesir Yazma Eser Kütüphanesi görevimi tamamlayarak 2022 başında Manisa Yazma Eser Kütüphanesi Müdürü olarak Manisa’ya geldim. Akhisar’da büyüyüp uzun yıllar görev yaptığım için severek ve isteyerek buradayım. Halen Manisa Yazma Eser Kütüphanesi Müdürlüğünü yürütüyorum.
Dr. Muzaffer Yurttaş: Yazma eser kütüphanelerinin kuruluş amacı ve tarihçesinden kısaca bahseder misiniz?
Şahin Gergin: 2010 yılında 6093 sayılı Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri şeklinde bir kanun çıktı. Bu kanun öncesinde İl ve İlçe Halk Kütüphanelerinde ve diğer kurumların elinde olan bütün Arap harfli el yazması ve matbu eserlerin bir çatı altında toplanması ve daha aktif bir şekilde üniversitelerdeki akademisyenlerin hizmetine açılmasını öngören bir kanun. Bu kanun ekinde önce 12 ilde daha sonra Erzurum(2016) ve Balıkesir(2016)’in eklenmesiyle toplam 14 ilde yakın çevrelerinden(İlçelerden) Arap harfli yazma ve matbu eserlerin devredilmesi-toplanmasıyla Yazma Eser Kütüphaneleri oluşmuştur. Manisa Yazma Eser Kütüphanesi de bu kütüphanelerden biridir. Hizmet binamız Hıdıroğlu Konağı olarak bilinen 1926 yapımı kargir bir yapıdır. İki kız kardeşin bağışlaması ve Valilik tarafından 2013 yılında yaptırılan bir restorasyon sonrası Manisa Yazma Eser Kütüphanesi olarak hizmete açılmıştır.
Dr. Muzaffer Yurttaş: Kütüphanenizde yer alan eserler hakkında genel bir bilgi verebilir misiniz? (Kaç eser var, hangi dönemlere ait eserlerdir?)
Manisa Yazma Eser Kütüphanemizde 8562 adet el yazması, 10101 adet matbu olmak üzere toplam 18663 adet Arap harfli 1928 Latin Harfi değişikliği öncesi döneme ait eser bulunmaktadır. Koleksiyonumuzdaki en eski eserimiz Hicri 628 Miladi 1128 tarihli Ömer b.Nesefi Semerkandi’nin Kur’an-ı Kerim Tefsiri var. Önemli eser yine 548 (Hicri), 1153 (Miladi) tarihli İbn-i Sina’nın el Kanun Fit Tıp isimli eseridir. Aynı eserin 15 yıl daha eskisi Konya’da var ancak bizdeki eser kondisyon açısından daha iyi durumda
Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Hafsa Hatun’un İstanbul Saraydan Manisa’ya gelirken beraberinde Bakara Suresinin ilk 20 ayeti bulunan eseri getirmiştir. Bunu eser içinde sayfalardan birinde bulunan Hafsa Sultan Mühründen anladık.
Dr. Muzaffer Yurttaş: Yazma eserlerin korunması için nasıl bir yol izliyorsunuz? Kullanılan yöntemler ve ekip hakkında bilgi verebilir misiniz? Müzede görevli uzmanlar (restoratörler, konservatörler, sanat tarihçileri) nasıl bir ekip çalışması yürütüyorlar?
Şahin Gergin: Yazma eserlerimizin bulunduğu depolarımızda Argon gazlı söndürme sistemleri kuruludur. Ayrıca depolarımızda nem alma cihazlarımız sürekli çalışmaktadır. Sinek böcek vb için tuzaklarımız depo içinde mevcuttur. Depo içi nem ve sıcaklık verileri her gün alınmakta ve başkanlığımıza raporlanmaktadır. Sıcaklık-nem verilerine göre gerektiğinde depo içi klimaları devreye alarak ortamı makul seviyelere çekiyoruz. Bina içi ve dışı kamera-alarm sistemimiz aktif haldedir. Bütün bunlara ek olarak 7/24 güvenlik görevlisi bina içinde nöbet tutmaktadır. Manisa Yazma Eserler Kütüphanemizde 1 müdür, 1 kütüphaneci, 1 bilgisayar işletmeni, 4 güvenlik görevlisi ve 1 temizlik personeli görev yapmaktadır. Uzman, restoratör vb teknik personelimiz yoktur. Başkanlığımızdan sözünü aldık bu tür uzman personel atanmasını bekliyoruz.
Dr. Muzaffer Yurttaş: “Ustaya Hürmet, Eser’e Merhamet” sloganı sizin için ne anlam taşıyor?
Şahin Gergin: Ben ‘Ustaya Hürmet’ ifadesinden tarihsel ve kültürel zenginliğimizi oluşturan, insanın hem gözüne hem de ruhuna-gönlüne hitap eden sanat alanlarında örnek eserler ortaya koyan sanat erbabı üstadları anlıyorum. ‘Eser’e Merhamet’’in ise bu üstadların ortaya koyduğu eserlere emeğe saygıya, vefaya ve muhabbete daveti içerdiğini düşünüyorum. Bu vesile ile hem eserlerin hem de ustaların tanıtımına vesile olduğunuz için sizlere kurumumuz adına teşekkür ediyorum.
Dr. Muzaffer Yurttaş: İnsanımızın ve özellikle gençlerimizin yazma eserlere ilgisini artırmak için neler yapıyorsunuz? Eğitim programlarınız, atölyeleriniz var mı? Tanıtım faaliyetleriniz oluyor mu? Üniversitemiz ile işbirliği yapıyor musunuz? Sergiler düzenleniyor mu?
Şahin Gergin: İnsanımızın ve öğrencilerin, hatta araştırmacıların yazma eserlere ilgisini arttırmak için zaman zaman lise ve üniversitelerden gelen ziyaret talebinde buluna öğrenci gruplarını kabul edip kurumsal faaliyetlerimizi , 1928 Alfabe değişikliği öncesinde de tarihsel ve kültürel zenginliğimizin olduğunu anlatıyoruz. Merak edenlerin sorularını cevaplıyoruz. Sergi salonumuzda muhtelif eserlerimizi sergiliyoruz. Yazma eserleri okuyabilenler için oluşturduğumuz dijital okuma odamızda monitör-bilgisayar –internet veritabanımız üzerinden eserlerin görüntülerini açıp okumalarına imkan veriyoruz.
Dr. Muzaffer Yurttaş: Kütüphanenizde bulunan her bir eser değerlidir ama ülke açısından önemli olan değerli eserler nelerdir?
Şahin Gergin: Ülkemiz açısından önemli olan eserler arasında el yazması tezhibiyle, içindeki hat-ebru-minyatür-cilt sanatı itibarıyla dikkat çeken eserlerdir. Bunlar tek nüsha olan başka bir örneği olmayan eserlerdir. Bunların başında Kur’an-ı Kerimler geliyor. Örneğin İbni Sina’nın El Kanun Fit Tıp, Acayib-ül Garaib (garip, değişik yaratıklar çizimleri vb) isimli eserlerimiz de bunlardandır
Dr. Muzaffer Yurttaş: Yazma eserleri koruma ve geleceğe aktarma sürecinde karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdir?
Şahin Gergin: Yazma eserlerimizi koruma ve geleceğe aktarma sürecinde zorluk olarak ifade edilebilir mi bilmiyorum ama hizmet alanların kendilerini ayrıcalıklı hissedebileceği bu Yazma Eser Kütüphanelerimize akademik camia da dahil olmak üzere gençlerimizi bu mekanlarda bu eserler üzerinde çalışmaya çekmekte onları teşvik edip yönlendirmekte zorlandığımızı söyleyebilirim.
İl Halk Kütüphanelerinin depolarından devralınan eserler haricinde satın alma ve bağış vb yöntemlerle de koleksiyonumuzu zenginleştirmeye çalışıyoruz. Vatandaşlarımızca getirilip Başkanlığımız Değerlendirme Komisyonunca ederi belirlenen eserler için vatandaşın bedeli kabul etmesi halinde satın alma işlemi gerçekleştirip, ödeme yapıyoruz Bunun için bütçemiz var. Bağışlanan eserleri aynı komisyondan geçirerek bağış olarak kayda alıyoruz.
Dr. Muzaffer Yurttaş: Gelecek için müze ile ilgili hayalleriniz veya planlarınız var mı? Yeni projelerden bahsedebilir misiniz? Kütüphanenizin acil olan ve uzun gelecekte olan ihtiyaçları nelerdir?
Şahin Gergin: Gelecek için, mevcut hizmet binamızda yazma eserlerde kullanılan hat, tezhip, Arap Harfli Türkçe okuma, ebru vb. kitap sanatları alanlarında kurs, konferans, seminer vb etkinlikler yapamıyoruz. Hizmet binamızın fiziksel şartları buna müsait değil. Hizmet binamızın taşınması yönünde bir çalışma var. Manisa Muradiye Camii külliyesi içinde Manisa Müzesinin boşalttığı binaya taşınması yönünde bir çalışma var. O binanın restorasyon projesi tamamlanma aşamasında. Restorasyon tamamlanıp hizmet binamızı oraya taşıdığımızda bahsetmiş olduğum kurs, sergi, seminer vb etkinlikleri de yapabileceğimizi düşünüyorum. Türk-İslam Eserleri Müzesi çatısı altında taşınacağımız yeni binamızda insanımızın ilgisini ve merakını çekip bu mekanları uğrak yeri haline getirebilmemiz için daha kapsamlı ve nitelikli çalışmalar yapabileceğimizi düşünüyorum. Yazma ve Matbu Eser koleksiyonumuz için de bu taşınma çok iyi olacaktır. Muradiye Külliyesindeki restorasyon çalışmasının bir an önce tamamlanması en büyük dileğimiz. Bu sayede yaşayan bir müze ve kütüphane hayalimizi gerçekleştirmiş olacağız.
Dr. Muzaffer Yurttaş: Son olarak, kültürel mirasımıza sahip çıkmak isteyen gençlerimize ve topluma vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?”
Şahin Gergin: Gençlere ve toplumuza mesajım; 1928 Latin Alfabesine geçtiğimiz tarihten önce de muhteşem bir Türk-İslam Kültür tarihi ve mirasımız var. Bu mirasa aidiyet hissedip sahip çıkabilmemiz için çok iyi okuyup ecdadımızı tanımamız gerekiyor. Bunun yolu da Yazma Eser Kütüphanelerimizde okuyucusunu bekleyen binlerce eseri okuyup araştırmaktan geçiyor. Biz eserler üzerinde çalışma yapacak meraklı, ilgili, araştırmacı, yeni neslimizin ufkunu açacak, ortaya yeni eserler koyacak insanlarımızı bu mekanlarımıza davet ediyor ve bekliyoruz. Manisa Yazma Eser Kütüphanemiz ve hizmetlerimizi tanıtıp anlatmamıza imkan verdiğiniz için hem bir Manisalı olarak hem de Kütüphane Müdürü olarak çok teşekkür ederim.
Dr. Muzaffer Yurttaş: Şahin bey değerli vaktinizi ve paylaştığınız kıymetli bilgiler için çok teşekkür ederiz. Projemiz kapsamında yazma eserlerin ve ustaların değerini anlatmaya devam edeceğiz. Manisa Yazma Eser tüm kültür severleri bekliyoruz.”
Yazma eserler, geçmişin sesini bugüne taşıyan eşsiz birer kültürel mirastır. Bu mirası koruma, yaşatma ve geleceğe aktarma çabalarınız toplumumuz için büyük bir değere sahiptir.
Değerli izleyiciler, sizleri de Manisa Yazma Eserler Kütüphanesi’nii ziyaret ederek bu eşsiz eserlerle buluşmaya davet ediyoruz. “Ustaya Hürmet, Eser’e Merhamet” diyerek, kültürümüze sahip çıkmaya devam ediyoruz. Bir sonraki buluşmamızda görüşmek üzere, hoşça kalın.
Değerli okuyucularımız, değerli hemşehrilerimiz;
Manisa Yazma Eser Kütüphanesi ülkemizde bulunan 14 yazma eser kütüphanesinin içinde ilk üç sırada yer alan bir kurumdur. Buradan belki de pek çok Manisalı hemşehrimizin bilgisi yoktur. Veya yerini bilmiyor, neler içerdiğinden habersizdir. Bu nedenle bu kütüphane için yaptığımız yukarıdaki söyleşiden sonra kurum hakkında kısa bir bilgi notu paylaşmak istiyoruz.
Manisa Yazma Eser Kütüphanesi
Manisa Yazma Eser Kütüphanesi, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Konya Bölge Müdürlüğüne bağlı olarak Manisa ilinde hizmet vermektedir.
Yüzyıllar öncesine uzanan geçmişi ve sahip olduğu kültürel, tarihsel ve sanatsal değerleri ile Manisa Yazma Eser Kütüphanesinde;
Arapça, Farsça ve Osmanlı Türkçesi ile yazılmış, 8. 562 el yazma eser ve 10.101 basılı eser olmak üzere toplam 18.663 eser bulunmaktadır. Söz konusu yazma eserler, Geleneksel Türk Sanatlarımızdan olan; cilt, ebru, tezhip, hat ve minyatür sanatlarının seçkin ve kıymetli örneklerini içermekte ve temsil etmektedir.
Manisa Yazma Eser Kütüphanesinde bulunan ve korunan yazma eserler, yüzyıllar boyu bazı önemli kütüphanelerin bünyesinde muhafaza edilmiştir.
İlk olarak, 1445 yılında II. Murat tarafından sarayın içinde bir kütüphane inşa edilmiş, daha sonra Fatih Sultan Mehmet zamanında saray içinde kurulan bu kütüphaneye “Fatih Kütüphanesi” adı verilmiştir .
II. Bayezid döneminde (1481-1512) sancak beyi Şehzade Şehinşah’ın annesi Hüsnüşah Sultan tarafından Manisa Hatuniye Cami içerisinde bir kütüphane yaptırılmış, bu kütüphanede 401 cilt yazma bulunduğu ve oğlu Şehinşah’ın bu kütüphaneye 140 ciltlik bir koleksiyon hediye edildiği kayıtlara geçmiştir.
Bu kütüphanelerin yanı sıra, 1520-1566 yılları arasında Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Ayşe Hafsa Sultan tarafından Manisa’da iki kütüphane kurulmuştur. Bunlardan ilki “Sultan Cami” içindeki kütüphane, ikincisi de aynı zamanda tıp mektebi vasfını taşıyan “Manisa Darü’ş-şifâsı” içinde kurulmuş olan hastane kütüphanesidir .
Bu kütüphanede 1658 tarihli deftere göre 311 adet kitap bulunmakla beraber, Hafsa Sultan, sözü edilen kuruma; şiir, edebiyat, tarih, tıp alanlarında 952 adet yazma kitap koleksiyonu vakfetmiştir.
Manisa’da kurulan bir başka önemli kütüphane, III. Sultan Murat zamanında inşa ettirilen “Muradiye Cami Kütüphanesi”dir. Söz konusu kütüphane 1806 yılında Karaosmanoğulları’ndan Hüseyin Ağa tarafından yaptırılmıştır. Muradiye Cami içerisinde bulunan yazmalar ve bazı koleksiyonlar bu kütüphaneye devredilmiş ayrıca vakıf koleksiyonları da “Muradiye Kütüphanesi”nde toplanmıştır.
Bunlara ilaveten, Kara Osmanzade Eyüp Ağa yalnız kendi şahsına ait koleksiyonun bulunduğu bir kütüphane kurmuş ve bu kütüphaneye “Çeşnigîr Kütüphanesi” adı verilmiştir .
19. yüzyılda Manisa’da kurulan diğer bir kütüphane, “Nişancı Paşa Kütüphanesi”dir. Söz konusu kütüphane 1922’de Yunanlılar tarafından tamamen yıkıldığı için yazma ve baskı tüm eserler zarar görmüştür.
1939 yılında Manisa Valisi Dr. Lütfi Kırdar’ın teşebbüsü ile şehirde bir kütüphane yapılarak toplanan ve tasnif edilebilen yazma ve basma kitaplar 1945 yılında bu yapıya taşınmıştır .
Anafartalar Mahallesi Cumhuriyet Caddesi’nde yer alan kütüphane “Genel Kitaplık” adı ile açılmış, daha sonra adı “Manisa İl Halk Kütüphanesi” olarak değiştirilmiştir. Bu yapı içerisinde; yukarıda bahsi geçen kütüphanelerden ve yöreden toplanan, aynı zamanda vakıf yolu ile elde edilen el yazma ve basma kitaplar bir araya getirilmiştir. Halk arasında “Kitapsaray”, olarak bilinen bina, hem okuyucularına hizmet vermiş hem de yazma eserlerin korunup saklanmasına imkân sağlamıştır .
Yazma eserler 1945 yılından 2012 yılına kadar Manisa İl Halk Kütüphanesindeki depolarda muhafaza edilmiş, ancak kütüphanede yer alan değerli yazma eserlerin korunması için yeni bir binaya gereksinim duyulmuştur.
Bu sebeple, Mülkiyeti Manisa Valiliğine ait olan ve 1926 yılında inşa edilen Hıdıroğlu Konağı restore edilmiş, Manisa İl Genel Meclisinin 11.04.2013 tarih ve 88 sayılı kararıyla, 25 yıllığına Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığına tahsis edilmiştir. Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı tarafından bu bina içerisinde; depo alanları, okuyucu salonları, sergi salonu gibi gerekli birimlerin tesisi yapılmış ve Manisa İl Halk Kütüphanesinde yer alan yazma eserler buraya taşınmıştır. Manisa Yazma Eser Kütüphanesi, Haziran 2013 tarihi itibariyle faaliyet göstermeye ve araştırmacılara hizmet vermeye başlamıştır.