Milliyetçi Hareket Partisi Manisa milletvekili Erkan Akçay Ankara’da 99 kişinin hayatını kaybettiği saldırı sonrasındaki yönetim krizine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. AKP’nin devletin kurumlarını ve kurallarını bozduğunu belirten Akçay, “AKP hukuku mahvederek her türlü teamülü ve geleneği dejenere etmiştir. Terör örgütlerine doğrudan veya dolayı tavizler verilmiş, terör örgütlerinin güçlenmesine göz yumulmuş, devletin güvenlik ve istihbarat kurumları kör ve sağır hale getirilmiştir. Türkiye terör örgütlerinin rahatça cirit attığı bir ülke haline getirilmiştir.” dedi.
13 yıldır AKP’nin devleti yönetme kabiliyet ve kapasitesinin olmadığını belirten Akçay AKP’nin ülkeyi kutuplaştırarak adeta “böl ve yönet politikası” yürüttüğünü söyledi. Akçay açıklamasına şöyle devam etti: “Ankara’da 99 kişinin hayatını kaybettiği saldırı AKP’nin 13 yıldır kademeli olarak uyguladığı toplumsal kutuplaştırma ve kamplaştırma stratejisinin geldiği noktayı göstermektedir. Bu strateji AKP’nin baskıcı yönetimiyle somutlaşmıştır. Baskı, tehdit ve şantaj yapmadığı hiçbir kesim kalmamıştır. Devleti de paralel devletçikler ile yönetmiş, ve bu devletçiklerle işbirliği halinde darbeci bir iktidar olmuştur. Askere, polise, yargıya, milli eğitim kadrolarına darbe yapılmıştır. Bütün bu gelişmelerin sonrasında bugün milletimizin ihtiyacı olan bu baskıcı ve darbeci ara yönetimden kurtulmaktır.”
Ülke kurum ve kurallarıyla yönetilmiyor
AKP’nin devlet yönetiminde büyük bir boşluk oluşturduğunu belirten Akçay bugün devleti kimin yönettiğinin belli olmadığını söyledi. Anayasal olarak kamu yönetiminin yetki ve sorumluluğunun hükümette olması gerektiğini belirten MHP’li Akçay; “Bugün hükümet saraydan yapılan müdahalelerden öteye bir irade gösterememektedir. Başbakanlık makamı boşbakanlık makamına dönüşmüştür.” dedi.
AKP’nin ülkeyi kurum ve kurallarıyla yönetmediğini belirten MHP’li Akçay açıklamasına şöyle devam etti: “Ülkemizde 13 yıldır kayıtdışı bir yönetim vardır. Gezi Parkı olaylarında AKP ve cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tutumu, 17/25 Aralık yolsuzluk operasyonları, Haziran 2012’deki maden ruhsat izinlerini Erdoğan’a bağlayan Başbakanlık Genelgesi, Ağustos 2014’teki devleti özel elektrik şirketlerinin tahsildarı konumuna sokan Bakanlar Kurulu kararı, cumhurbaşkanının devleti anonim şirket gibi yönetme hevesi, Başbakan Davutoğlu’nun canlı bombalara ilişkin “eylem yapmadan bir şey yapamayız” açıklaması AKP’nin kayıtdışı, kurum ve kuralları yok sayan yönetiminin simgeleri olmuştur. Devlet mekanizmasını toplumsal birlik ve beraberliğin merkezi olmaktan çıkarıp kişisel çıkar ve rantın merkezi haline getirirseniz bunun sosyolojik yansıması kamplaşma ve kutuplaşma olacaktır. Nitekim AKP yönetiminde öyle de olmuştur.
AKP devleti şirazesinden çıkarmıştır. AKP artık freni boşalmış bir kamyon gibi yokuş aşağı gitmektedir. Şirazenin yerine konması gerekmektedir. Türkiye’nin milli kimlik ve milli tarih şuuru yoksunu bir yönetimden kendini kurtarması gerekmektedir. Böylece milletimiz ortak değerler ve geçmiş üzerinden inşa edilen millet anlayışını yeniden canlandıracak ve ortak bir gelecek yürüyüşü yeniden başlayacaktır.”