Kurtuluş Savaşı'nda Hediye Edilen Silahı Nesillerdir Saklıyorlar

MANİSA

Salihli’de avukatlık yapan Ergun Yılmaz, "Kurtuluş Savaşı’nda 2. Ordu Komutanı Yakup Şevki Paşa’nın aracına benzin getirdiği" için büyük dedesi’ne verildiğini bildirdiği Alman yapımı tabanca ile dürbünü hatıra olarak nesillerdir saklıyor.

 Salihli'de avukatlık yapan Ergun Yılmaz, "Kurtuluş Savaşı'nda 2. Ordu Komutanı Yakup Şevki Paşa'nın aracına benzin getirdiği" için büyük dedesi'ne verildiğini bildirdiği Alman yapımı tabanca ile dürbünü hatıra olarak nesillerdir saklıyor.
Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada büyük dedesi Nasuh Ağa'ya "Kurtuluş Savaşı" yıllarından hatıra olarak verilen silah ve dürbünü, aile yadigarı olarak 92 yıldır nesillerdir sakladıklarını bildirdi. 

Yılmaz, ailesinin büyük dedesinden edindiği bilgiye göre, Kurtuluş Savaşı döneminde Mustafa Kemal liderliğinde orduların İzmir yönüne ilerleyiş planlarını yürütüldüğü Başkomutanlık Karargahı'na giden 2. Ordunun araç benzini Borlu mevkisinde bittiğini, bölgede Kuvai Milliyeci olarak faaliyet yürüten Nasuh Ağa'nın (Şeyhoğlu) da karargaha ulaşılabilmesi için ihtiyaç duyulan yakıtı temin etmek için Uşak'a gittiğini anlattı. Büyük dedesi Nasuh Ağa'nın, yanındaki silah arkadaşlarıyla Uşak'tan yakıtı temin edip döndüğünü ve Yakup Şevki Paşa'nın karargaha yola çıkmasını sağladığını bildiren Yılmaz, paşanın bunun üzerine dedesine '1915 yılı Alman yapımı tabancasını' ve 'dürbününü' hediye ettiğini söyledi.

Bu silah ve dürbünün ailesine büyük dedesi Nasuh Şeyhoğlu'ndan emanet kaldığını olduğunu kaydeden Yılmaz, "Bu silahın öyküsü bazı tarih kitaplarında da yer aldı. Dedem 1882 doğumlu, 1938 de vefat etmiş. Bize emanet ettiği silahı nesilden nesile taşıyoruz. Silahın işlemeleri çok güzel, yaklaşık 100 yıllık tek ve otomatik atış yapabiliyor. Silahı, aile yadigarı olarak nesillerce saklanmasını hedefliyoruz" diye konuştu.

Silahın duygusal öyküsü var

Salihli Turizm Derneği Başkanı Mustafa Uçar ise silahın öyküsünü "Mustafa Kemal'in Mucize Ordusu" adlı kitabında yazdığını, tarihi olmasının yanı sıra oldukça duygusal bir öyküsünün bulunduğunu vurguladı.

Uçar, silahın hikayesini şöyle anlattı:

"O günlerde Mustafa Kemal Atatürk yani Başkumandanlık karargahı Alaşehir'e ulaşmıştı. Ancak 2. Ordu hala cephe gerisinde bulunuyordu. Amaç ise her iki ordunun 2 ayrı koldan İzmir'e girmesiydi. Mustafa Kemal, Alaşehir'de 2. Ordu komutanı Yakup Şevki Subaşı Paşa'ya telgraf çekip, 2 ordunun birleşmesi için acele edilmesi isteniyor. Yakup Şevki Subaşı Paşa da Mustafa Kemal Atatürk'e cevap niteliğinde bir telgraf göndererek, harita üzerinde gösterilen yolların olmadığını, dağlık ve engebeli arazilerden güçlükle ilerleyebildiklerini söylüyor. Yakup Şevki Subaşı Paşa ayrıca Borlu yakınlarında benzinlerinin tükendiğini, Uşak'tan benzin gelmesini beklediklerini iletiyor. Bölgede 'Demirci Akıncıları' adı verilen Kuvayı Milliye mensupları vardı. İşte onlardan biri Borlu'lu Nasuh (Şeyhoğlu) Ağa süvari arkadaşları ile benzin bidonlarını Uşak'tan alarak kendisine yetiştirmişlerdi. Yoluna devam etmesini sağlayacak benzini kendisine ulaştıran Nasuh Ağayı ödüllendirmek için Yakup Şevki Paşa belindeki tabancayı çıkarıp verdi. Önce teşekkür ederek hediyeyi almak istemeyen Nasuh Ağa, ısrara dayanamayıp bu özel silahı aldı."
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.