KUBİLAY ANITI!

MANİSA

KUBİLAY ANITI!

Sevgili Okuyucularım;

Kurtuluş savaşı sonrası Cumhuriyeti hazmedemeyen Yunan işbirlikçilerinin iç kalıntıları ile kuruluş mücadelesinin en yoğun olduğu dönemlerde, 1930 Yılında Menemen de Devriş Mehmet olayı, 1937 yılında Dersim bölgesi Fransız kışkırtması olarak görülen Seyit Rıza isyanı gibi iç isyan teşebbüsleri baş gösteriyordu.

1930 Yılında Menemen de Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’a yapılan hain saldırılar Cumhuriyetle birlikte Türk ordusunu da hedef alıyordu.

Manisa’dan Sayın Mustafa Pala Kubilay olaylarının yıldönümü münasebeti ile ilgili yazısında;

“Menemen’deki Kubilay Anıtının ön yüzünde bulunan Gençliğe hitabede hem yazım hataları var hem de eksik cümleler var”. Diye uyarıyor!

Pala; “Biliyorum birçok kişi yok be olmaz böyle şey” diyecektir. “Doğruluğunu saptamak zor değil. Yazdığım burada, Kubilay Anıtı Menemen’de, isteyenler haberin doğruluğunu yerinde inceleme yaparak görebilirler.” diyor Hatta bir gazetecimiz Menemen’e gidip yerinde inceleme yaparak yazdıklarımın doğru olduğunu görüp haber bile yapabilir. Diyor. Kubilay Ant’ının kaidesinde taşa yazılmış olarak Atatürk’ün Ey Türk Gençliği diye başlayan hepimizin bildiği güzel ve anlamlı metin bulunuyor. Taşa yazılan bu metinde yazım hataları var. Eksiklikler var. Hitabede bulunan bir cümle tümüyle yok. Bulunmayan cümle ne biliyor musunuz?

Metinde “Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.” cümlesi yok...

1980 yılında bu yazım hatalarını görmüş ve gazeteci arkadaşlarıma bu haber olabilir demiştim.” Diyor.

1932 yılında yapılan Anıtın yapıldığı tarihten başlayarak günümüze kadar yansıyan bölümünde hatanın giderilmemesi eksikliğimiz ve ayıbımız sayılmalıdır.

Hilafet isteyen tarikat mensuplarınca As Teğmen Kubilay’ın katledilmesini Mustafa Kemal Atatürk “Cumhuriyete karşı bir suikast” olarak nitelendirmişti.

Düşünüyorum; Cumhuriyetimize karşı 90 yıl önce yapılan bu acı olayı, Mustafa Fehmi Kubilay olayını yalınız Menemen'e atfetmek çok doğru olmaz. Olayı yaratan Derviş Mehmet Manisa'dan arkadaşları ile birlikte Menemen'e gitmiş.

Geçmişten günümüze kadar Menemen halkı üzerinde kötü etkisi olan bu olayın unutulmaması için Menemen’e hâkim tepede, üç basamakla çıkılan dört köşeli ana kaide üzerinde piramidal bir kütle halinde Anıt yapılıyor.

Anıtın bir yüzünde Kubilay ve Olayın anlatıldığı kaide üzerinde elinde mızrak tutan bir gençin heykelide yer alıyor.

Anıt Heykeltraş Ratip Aşır Acudoğlu tarafından dizayin edilerek 1932 Yılında açılışı yapılıyor.

Menemen’deki gerici ayaklanmasında şehit edilen asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın anıtı Menemen’de bu günkü yerine konuluyor.

Kubilay Anıtını bazı Yıllar ziyaret edebilmiştim.

Gerçeklerle yüzleşmemiz gerekiyor, evet o Anıtta eksik ifadeler mevcuttur. Yıllardır o eksiklik neden giderilmedi. Gidermek kimlerin görevi? Kültür Bakanlığı veya yerel yönetimlerin mi sorumluluğundadır. Suskunluk hep suskunluk yanıt yok.

Her nedense Kubilay’ın eşi Vedide Hanım bile 11 yıl öncesine kadar sessizliğini korumuş. Yıllar sonra Cumhuriyet Gazetesinden Hikmet Çetinkaya’nın sorularını yanıtlamış, Hanımı da Kubilay gibi bir öğretmendi. Fatma Vedide Hanımın 1930 - 1983 yılına kadar suskunluğu devam ediyor. 75 yaşında, Hikmet Çetinkaya’nın sorusuna “Kubilay gitti, bundan kalbim sızlıyor. Fakat icabında her muallim gibi bende yavrum da kutsi inkılap uğrunda ölmeye hazırız.” Diye biliyor.

Kubilay Anıtındaki yazım hataları 2020 yılında düzeltilerek yerine yenisi monte ediliyor. Emeği geçenlere şükranla teşekkür ediyorum, geçte olsa düzeltilmiş oldu.

2000’lı Yılların başında Manisa’nın Kurtuluşu anısına Kent meydanına 8 Eylül ismi verilerek birde havuz içerisine Anıt yapıldı Havuz etrafındaki bölümlere Manisa’nın tarihi ile ilgili yanlış ifadeleri olan kabartmalar Belediye tarafından yerleştirildi. Yapılan hatalı ifadeler yetkililere Gazeteler yazarak söylediğinde “Gelen değiştire bilir” ifadesini kullanmışlardı. Öylede oldu Anıt hataları giderilmedi fakat alanın 15 Temmuz Özgürlük Meydanı olarak ismi değiştirildi.

Şair der “Nedendir ya Rabbim bu susuzluğumuz / Suyu gürül gürül akan çeşme başında”

Nedendir bilemiyorum Tarihsel kültürün Şelale gibi aktığı Ülkemizdeki bu kültür yoksunluğumuz.

Sağlıklı yaşayın sağlıcakla kalın.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.