1996-2002 yılları arasında Afyon’un Çay ilçesinde Devlet Hastanesi’nde başhekim olarak görev yaptığım dönemde, hayatımın unutulmaz lezzetlerinden biri ile tanıştım: Arabaşı çorbası.
Sanıldığı gibi Araplarla ilgili bir yemek değildir. Öğün arasında yenildiğinden "Ara aşı" denilmiş ve bu isim zamanlar değişerek ´arabaşı´ halini almıştır. İlk yapan ustanın Türkmen Murtaza olduğu söylenmektedir.
Soğuk bir kış akşamıydı. Çay’ın eski mahallelerinden birindeki bir evde bir dostumuz bizleri akşama Arabaşı çorbası içmeye davet etti. İlçede görev yapan bazı idari ve mülki amirlerin de bulunduğu mütevazı, samimi bir sofraydı. Açıkçası, o güne kadar adını duyduğum ama hiç tatmadığım bu yöresel çorbayı ilk defa deneyecek olmanın merakı içindeydim.
Sofraya önce genişçe bir tepsi içinde haşlanmış hamurlar geldi. Ardından, ortasında av etinden hazırlanmış Arabaşı çorbasının bulunduğu büyük bir sahan ortaya kondu. Tam ne yapacağımı düşünürken oradakilerden biri; “Doktorum, siz Arabaaşını ilk defa yiyeceksiniz sanırım. Nasıl yenildiğini göstereyim,” diyerek kaşığını önce hamura, ardından çorbaya daldırıp ağzına götürdü.
Ve ardından şu önemli uyarıyı yaptı:
“Hamuru fazla çiğnemeyeceksiniz, direkt yutacaksınız.”
Ben de aynısını yaptım. İlk lokmada, çorbanın lezzeti damağımda bir sıcaklık ve şaşkınlık bıraktı. Dayanamadım, “Hocam, bu çorbanın hamurunu yemesek olmaz mı?” diye sordum.
O ise kararlıydı:
“Hayır, bu çorba hamuruyla birlikte yenir; kış aylarının bölgemize özgü en önemli çorbalarından biridir.”
Sohbet koyulaştıkça sofraya da lezzet katıldı. Oradaki bir öğretmen, hafızalara kazınacak şu sözü söyledi:
“Arabaşı olur ise tavşan’dan gelirim akşamdan;
Arabaşı olur ise hindi’den gelirim ikindiden;
Arabaşı olursa tavuktan gelemem soğuktan.”
Yani demek istiyordu ki; Arabaşı en makbulü tavşan etiyle yapılanıdır. Hindiyle de olur ama tavukla olursa soğuk bile davete engeldir!
Yıllar geçtikçe öğrendim ki; Arabaşı çorbası İç Anadolu’da özellikle Eskişehir, Konya, Afyon hattında sahiplenilen bir yöresel lezzet. Herkes bu çorbanın kendi şehrine ait olduğunu söyler. Haklıdırlar da… Bu lezzetin kime, hangi ile ait olduğuna karar verici değilim; doğrusunu Allah bilir. Bildiğim tek şey, hangisinin daha lezzetli olduğu konusunda iddianın hiç bitmediğidir.
Elbette aynı yörelerin bir diğer mühim çorbasını da anmadan geçmek olmaz: Küçük kurutulmuş bamyalarla hazırlanan, kuşbaşı etli bamya çorbası… O da bu toprakların sofrasında başköşeye layıktır.
Bu satırları okuyan Afyonlu, Konyalı, Eskişehirli dostlara buradan selam ve muhabbetlerimi gönderiyorum. Arabaşının bu kadim lezzetinde, sofraların samimiyetinde, paylaşılan hatıraların sıcaklığında kalın…
Sağlıcakla, lezzetle ve dostlukla kalın.
Sizce Arabaşı çorbası hangi ile aittir? En güzel Arabaşı çorbasını hangi bölge yapar? Et olarak hangi et kullanılır?