2019-04-08 15:19:22

ADI  YEREL SEÇİMLER AMA ENTRİKALARI ULUSAL ÇAPTA

Ramazan Duman

08 Nisan 2019, 15:19

Yerel seçimler, aylardır iliklerimize kadar işledi. Sokakta, yolda, televizyonda, internette, aklımıza gelmeyen her yeri kullandılar adeta. O kadar büyütüldü ki, sanki Dünya'nın sonu gelecek ve belediye başkanları da bunun önüne geçmenin yolunu bulacaklar. Çalışmalara ve vaatlere baktığımız zaman, şimdiye kadar elini kolunu oynatmayan başkanlar, bir anda ortalığı projeye boğuverdi. Madem bu kadar güzel projelerin vardı da niye hiç birini yapmadın diye sormazlar mı adama? Cevap vereyim aynı partidense sormazlar.

 SONUNDA SEÇİMLERE DE ŞAİBE KARIŞTI

 Liseye geçiş sınavı, üniversite sınavı, Kpss sınavı, askeri okullara geçiş sınavlarında soruların çalınmasından sonra yerel seçimlerde de oyların çalınmış olma ihtimali ortaya çıktı. Çalınan sorularda, nasıl geleceğimiz yok edildiyse, iddia edildiğine göre çalınan oylarda da, ülkenin geleceği ve kişisel irademiz yok edildi. Hak ve hukukun işlemediği, kişisel hakların yendiği üstün olanın galip geldiği bu düzende milletin, ne devlete olan inancı kaldı nede güveni.

 Ülke olarak çok mu geriyiz diye düşünüyorum. Sınav yapıyoruz sorular çalınıyor. Maç yapıyoruz elimizde döner bıçakları, havaya açılan rastgele ateşler ya taraftarlardan birini ya masum bir vatandaşı öldürrüyor yada futbolculardan birinin kafası gözü yarılıyor. Seçim yapıyoruz evet sadece seçim yani evimizin önündeki çöplerin kimin kaldıracağını veya kaldırımları kimin temizleyeceğini seçiyoruz ama sonuçta ülke genelinde 5 ölü ve beş yüzün üstünde yaralı var. Arkadaşlar bu sadece bir seçim. Ülke olarak ne zaman düzgün ve olaysız bir iş yapacağız diye çok merak ediyorum. Son zamanlarda o kadar tahammülsüz bir ülke olduk ki, kimse kendi tuttuğu takım,parti, görüş dışındaki bir başarıyı kabullenemez hale geldik.

 YUNUSEMRE VE ŞEHZADELER NEDEN ZORLA KAZANDI?

 Manisa'da gerek Cumhur ittifakı gerek Millet ittifakı koyabilecekleri en iyi adayları sahaya sürmesi, seçimin baştan çekişmeli gideceğinin en iyi göstergesiydi. Bu seçim Yunusemre ve Şehzadeler için bundan sonraki seçimlerin hiç de kolay olmayacağını gösterdi. Beş yıllık süreçte yapılan onca hizmete karşılık, Yunusemre ve Şehzadelerin açık ara önde olması gereken bir seçim bekliyorduk. Devlet'in ve belediyelerin olanakları bu iki belediyenin rakipleri karşısında daha avantajlı bir durumda olmalarına rağmen farkın bu kadar az olması hatta Yunusemre'de 21 farkın çıkması Çerçi'ye soğuk terler döktürdü. Peki bu iki belediye niye seçimlerde fark atamadı? Halkın bu iki partiden beklediği icraatlar neydi? Bu konuda görüştüğüm herkes, kendilerine yapılan icraatların yetersiz olduğu konusunu gündeme getirdi. Özellikle bu iki belediye kanaatimce daha fazla sorumluluk almalı. Halktan tepki gelir diye yapılmayan her icraat, sizi bu zor durumla karşı karşıya bırakır. Unutmayın! " Herkesi memnun etmeye çalışan birisi, hiç kimseyi memnun edemez" bu anlamda her iki belediyenin de daha çok vizyonlu, bilgili, oy kaygısı gütmeden belediyenin ve halkın isteklerine cevap verebilen daha dinamik insanlara ihtiyacı vardır. Yapılan her güzel işe karşı çıkanlar elbet olacaktır. Önemli olan yapılan işin, halk tarafından gördüğü destek ve ilgidir. Bir işi 100 kişiden 70'i beğeniyorsa, geriye kalan 30 kişinin tepkisini göze alamayan başkanların bu koltukları da işgal etmelerinin anlamı yoktur.

 MÜSLÜMAN BİR ÜLKEDE İKİ TARAFTA BİRBİRİNE HIRSIZ DİYOR

 İstanbul ve Ankara veya yurdun çeşitli yerlerinde seçim sonuçlarına itirazlar edildi. Bu gayet demokratik bir eylem. Ama yüzde 99'u müslüman bir ülkede her iki tarafın bir birine oyları çalmış gözüyle bakması ve hırsızlıkla itham etmesi, bize yakışmıyor. Sonuçta bir seçim yapıldı ve herkesin bu sonuçlara saygı göstermesi bekleniyor. Evet bu partiler için belki zor. Yaklaşık 20 yıldır İstanbul ve Ankara gibi kritik yerleri elinde bulunduran AK Parti ilk defa bu illerin elden çıkmasıyla adeta şok yaşadı diyebiliriz. Ama bu gayet demokratik bir yarış. Nitekim bu şehirleri kaybetmek Dünya'nın sonu değil. Nitekim Cumhurbaşkanı'da bunun sinyalini verdi. Nerelerde hata yapıldığını, halka kendilerini anlatamadıklarını ve değişimin sinyallerini verdi. Bu anlamda AK Parti'yi köklü değişimlerin beklediği ve yeniden bir yapılanmanın hız kazandığı beklenebilir.

 SEÇİMİN TEK KAYBEDENİ ANADOLU AJANSI

 Bu seçimin bu kadar tartışmalara ve şaibe altında kalmasının başlıca nedeni Anadolu Ajansı'dır. Seçim gecesi oyların düzenli olarak girmesiyle yolunda giden ve tıkır tıkır işleyen sistem, bir anda yaklaşık 5 saat veri girmemesi, olayları ateşlemiş ve bu esnada da sayın Binali Yıldırım'ın çıkıp "Biz seçimi kazandık" açıklamasıyla gerginlik daha da tırmanmıştır. Bu hareketin neticesinde İmamoğlu devreye girmiş ve geriye kalan süreci bizzat idare ederek ve oyların takibini yaparak seçimin bitmediğini ve kendisinin YSK verilerine göre önde olduğunu açıklamıştır. Anadolu Ajansı da verilerin doğruluğunu teyit etmiştir.

 Şimdi oylar bazı yerlerde yeniden sayılıyor. İmamoğlu, seçimi ben kazandım deyip, Anıtkabir defterini imzalıyor. Binali bey ise seçimin bitmediğini ve YSK mazbatayı kime verirse başkan o diyor. Peki bu oylar sayılıp, günün sonunda YSK kararını açıkladığını ve Binali Yıldırım'ın yani AK Parti'nin 2-3 bin oy farkla seçimi kazandığını açıkladığını düşünün. Bu senaryo nasıl bir reaksiyona sebep olabileceğini açıklayabilir misiniz? Bu süreçte kaç kişi buna inanır? Sizce ülkemizdeki seçim şeffaflığının sonunun geldiğini mi gösterir? Bu soruların cevaplarını tabi ki de önümüzdeki günlerde göreceğiz.

 Şaibelerle dolu bir seçim olsa da, kazanan başkanları ve kaybeden adayları da tebrik ediyor, ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Saygılar

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.