Siyaset Kurumları ve siyaset neden çok önemli olduğunu irdelemeye çalışacağım. Siyasi partilerin tüm kavgaları iktidar olma kavgalarıdır.

Darbelerin nedeni de siyasi iktidarları ele geçirme emelleridir. Gördüğümüz kadarı ile de sözde darbelere karşı olanlarında şimdi anlaşılıyor ki emelleri ne demokrasi, ne vatan ne de ne millettir. Türkiye’de siyasetin bu kadar çok değerli olmasının nedeni siyasetçiye sağlanan çok haksız imtiyazlardır. Bu nedenle siyaset için mücadeleler çok büyük oluyor. Büyük paralar harcanıyor. Baktığımız zaman bir milletvekili 5 yılda alacağın maaşın fevkinde para harcayabiliryor.

Dünyada Hindistan dışında hiçbir ülkede kast sistemi hemen hemen yok gibidir. Türkiye’de bu sistem gayri resmi bir şekil almıştır. İki sınıf görüyoruz birincisi “Yönetenler Sınıfı” ve diğerleri bunlar da parya gibidirler. Bu sınıfları yaratan siyasettir. Türkiye’de en üst sınıfa gireceksen siyaset yapacaksın.

Bizde siyasiler “distribütörlük” görevini üstlenerek yukardan aşağıya doğru dikey olarak devlet imtiyazlarını ve nimetlerini haksız olarak dağıtarak en üst sınıfı oluştururlar. Ve istedikleri gibi tutum ve davranış içine girerler ve toplum buna sessiz kalır.

Türkiye’de siyasetin çarpıklığı ve en büyük zafiyeti kişileri haksız zenginleştirmesidir. Türkiye’de ne yazık ki siyaset bu amaçla yapılmaktadır.

Siyasal iktidarları bırakın zengin olmayan meclis üyeleri bile yok gibidir. ABD ve Avrupa Ülkelerinin en büyük kazanımı siyaset kurumlarının hiç kimseyi imtiyaz tanıyamaması ve kimseyi koruyamamasıdır.

Bu ülke yöneticileri maaşlarının dışında bir kuruş menfaat yani haksız kazanç elde edemezler, torpil yapamaz, dolayısıyla da haksız zenginler oluşmamakta ve demokratik temaüllerin işlemesi sonucu güzellikleri yaşar. Batılı dediğimiz o toplumlar, örneğin İngiltere’de siz ister milletvekili olun ister sade vatandaş trafikte hız sınırını aştığınız zaman vatandaşı polis durdurduğu gibi milletvekilini de durdurur ve cezayı basar. Bizde ise milletvekilini polis değil vali durduramaz. O nedenle siyaset ve siyasi partiler bir türlü kurumsallaşamıyor.

Adam siyaseti şahsi çıkarları için yapıyor. Ülke menfaatleri umurunda mı?

Bir siyasi parti bireyi 3 dönem milletvekilliği yapıyor yetmiyor adam 4 dönem istiyor vermezlerse bir başka partiden çok rahat bir şekilde aday olabiliyor. Çünkü bireysel menfaatler ön planda vatan, millet, demokrasi hak getire.

Ve biz de buna sessiz kalmakla kalmıyoruz bizzat alkışlıyoruz. Çünkü siyasileri gözümüzde büyütmüşüz. Oysa adamların yönetime gelmeden yaşam biçimini incelerseniz adam ya batağa saplanacak ya da siyasette tutunacak bir siyasi dal bulacak. İstisnalar hariç.

Dokunulmazlığı elde eder etmez ilk işleri kendi çıkardıkları kanunları ilk çiğneyenler olmalarıdır. Örneğini yukarıda verdim. Yani bu zatlar kendi kendilerini inkar ederek bu saçma fiilleri işlerler.

Ve belki de dünyanın başka ülkesinde bu yoktur. Batılı ülkelerde ülke başkanları ve yöneticileri seçimlerde oylarını kullanmak için kuyruğa girerler, bizde ise yollar açılır siyasiler kuyrukları yara yara basın mensupları önünde sandığa oyunu atarken poz verirler sanki onların oyları Mahmut Efendinin oyundan çok kıymetliymiş gibi. Bunlar sınıfçılığın ve ayrımcılığın en belirgin göstergeleridir.

Milletvekilleri hastalanınca ve hele hele hastaneye düşünce tüm basın mensupları oradadır. Haber sayfaları boy boy ondan bahseder. Devletin bütün olanakları onun için seferber edilir. Estetik  ameliyatları için devletin harcadığı paralar hiçbir vatandaşımız için harcamıyor. Yurtdışı tadavileri ise cabası. Şimdi eşitlikten bahsedebilir miyiz?

Unutmadan bu siyasilerin partisi falan yoktur. Hangi parti onlara koltuk verirse oradadırlar bu siyasetçiler. Bazı dostlarım bana neden artık aday olmuyorsun diye soruyorlar. Bende naçizane neden aday olmadığımı açıklamaya çalıştım. Bu ülke düzelmez düzeleceğine inanmıyorum. Biz 50 yıl mücadele ettik olmadı. Gelecek kuşaklar inşallah düzeltir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel