“Gandhi” demiş ki: ‘’Onur verilebilen bir şey değildir, birdenbire ortaya çıkmaz, yavaş yavaş, çok karışık bir biçimde büyüyen bir duygudur.’’

Bence onurlu yaşamak:

Ahlak, vicdan, saygı ve sevgi bütününü birlikte taşımaktır.

İnsanların her türden inançlarına saygılı olmaktır,

İnsanları din, ırk, cinsiyet ve milliyetlerine bakmaksızın eşit görmektir,

Ülke meselelerine kafa yormaktır,

Özü sözü bir, adil, alçak gönüllü; güzel ahlaklı olmaktır,

Halkın deyimiyle omurgalı olmak, dik durmaktır,

Allah için, koşulsuz seven demektir onurlu yaşamak!

Uyandır “Onurlu insan”!

Onur yoksunu insanlar ise, paraları karşılığında her imkana sahip olmayı kendilerinde her zaman hak görmüşlerdir. Aynı zamanda onursuz insanlar hep güçlünün yanında olmuşlardır.                                                                                                                                          

Onursuz insanların yapacakları her türlü kötülüğün karşısında onurlu insanların çok mücadele vermeleri gerekir.

Günümüzde ise, hele de seçim atmosferine girilen bu günlerde:

He tarafta “dalkavuklar” türedi. Söylenenlerin hangisinin “övgü”, hangisinin “gerçek” olduğunu ayırt etmek çok zor...

Padişahların da dalkavukları vardı, ancak meslekleri zaten bu olduğu için ciddiye alınmazlardı. Ya günümüz “dalkavuklar”ı…

Birbirlerine nokta kadar menfaat için eğilen eğilene…

Bir acayip dünya da yaşar olduk…

Riyakârlık, yalakalık, dalkavukluk yapmalar…

Kendi menfaati için bir çıkar sağlamak için…

Üç kuruş menfaat için kendi kişiliğinden tavizler vermeler…

Doğru, dürüst, ilkeli, bir insanın eğilip bükülmeden dosdoğru yolunda ilerleyebilmeli günümüz şartlarında…

Başkalarına yaranmak için elinden geleni yapmak…

Yüzüne karşı başka, arkadan başka başka konuşmak, normal bir davranış, normal bir durum gibi oldu…

İnsanlar hak yolda ilerlemedikçe, bir türlü neşe ve huzuru bulamıyorlar…

Kimsenin önünde eğilmeden, bükülmeden, alnı açık, hesapsız ve kimseye eyvallahı olmaksızın yaşayabilmenin, şerefinle dik durmanın mücadelesini vermeli insan…

Yoksa bizler, “Yumuşak başlı isem kim demiş uysal koyunum.

Kesilir belki ama eğmeye gelmez boynum” diyen bir neslin devamı değil miyiz?

 ‘‘Nokta kadar menfaat için virgül gibi eğilme” arkadaş…

Selam ve dua ile…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel