Jargon kelimesi belirli bir uğraşla ilgilenen kişilerin kullandığı bir termolojidir. Örneğin doktorların kendi aralarında kullandığı kelimeler jargon dahilidir. Ortamlarda pek kullanılmaz örneğin sokak jargonu ile konuşma derler.

İşte o sokağın ortak dili anlamına gelir. Jargon, bir grubun üyelerini o gruba ait olmayanlardan ayırt etmek için özellikle tercih edilir ya da kullanılır. Son günlerde TBMM’nin kendine has bir jargonu oluştuğunu görüyoruz. Koca koca adamlar bütçe görüşmelerinde bizlere adeta korku filmi izletir hale geldiler. Çocuklarımıza izletmemek için var gücümüzü kullandık aman hele hele torunlarım izlemesin diye herkesi edebildiğim kadar uyardım. Çünkü ben bile tedirgin oldum. Oysa orada Bakanlıkların bütçeleri konuşuluyor ayrılan bütçelerin azlığı, çokluğu veya ayrılacak payların nasıl kullanılacağı ve de geçmişte bütçelerin nasıl kullanıldığına dair soru önergeleri verilebilir ve bütçe tartışılır, konuşulur oylama yapılır.

Bütçenin ayrıldığı Bakanın şahsında da konuşulabilir. Bu en doğal haktır. Bütçe konusunda bir kelime konuşulur diye bekledim ama ne gezer adamlar TBMM’de yeni bir jargon oluşturdular varsa yoksa sen ben kavgaları doğru veya yanlış hiç fark etmiyor. Yeni bir moda fotoğraflar kartonlara yapıştırılıp sergileniyor. “Sen şu tarihte burada ne yapıyordun” gibi söylemler. Pardon söylem dedim nasıl söylemse bağırmalar, çığlıklar, hakaretler nasıl küfürler (sokak jargonu) bütçe ile ilgili konuşmalar yapanlara bakıyorum hiçbiri konusunda uzman değil, örneğin veteriner kalkıyor Çalışma, Şehircilik Bakanlığı’nın bütçesi hakkında konuşma yapıyor. Nedenini merak etmiyorum çünkü o mecliste Genel Başkanların işaret ettiği vekillerden oluşan bir meclis olduğu gerçeğini görmezden gelemeyiz.

Ağzı azıcık laf yapıyorsa işte konuşmacı olarak o çıkıyor ve orada kürsü yumruklayarak avazı çıktığı kadar bağırarak gözlerini alabildiğine açarak puan topladığını sanarak adeta korku Show yaparcasına ekranlarda boy gösteriyor. Yani anlayacağınız havanda su dövüyorlar. Bu meclisin kutsiyetini bilmiyorlar elbette sert tartışmalar olacak ama bu tartışmalar usulüne uygun hakaret etmeden gerçekler konuşulmalı.Bütçe görüşmeleri dışında bu tartışmaları hiç göremiyoruz. Nedenine gelince TBMM çatısı altında ülkemizin demokratikleşmesi için bir gayret sarf etme çabası ve becerisi olmayan halktan kopuk Genel Başkan ve Genel Merkez orjinli vekillerden oluştuğu için.

Sokağın sesine kimse kulak vermiyor. Çünkü vekilin sokakla bir ilintisi yok onu o meclise gönderen sokak değil Genel Başkandır, Genel Merkezdir. Mecliste bağırıp çağırmalar sokağa yöneliktir.

Ben bu bütçe görüşmelerinin yasamanın ve yürütmenin sözde ayrıldığı ilk bütçe görüşmesinin çok daha seviyeli ve Türk Halkının cebinden çıkacak paraların nasıl ve nerede harcanacağı gerçeğinin halkın bilinçlendirilmesi doğrultusunda olması gerektiği beklentisi içindeydim.

Yıllardır aynı terane gidiyor. Lafa geldi mi değişim dönüşüm ama icraata herhangi bir değişim maalesef yok ve olmayacaktır. Çünkü sistem bunu gerektiriyor.

Ben bütçe görüşmeleri esnasında atanmışlar ve seçilmişler söyleminin yeri orası olmadığı kanaatindeyim. Bakanlar da seçilmiş sayılırlar çünkü yürütmenin başına o yetkiyi halk veriyor. Yani ben sana başkanlık görevini veriyorum sen de Bakanlarını benim adıma seç ve kendi kadronu oluştur diye seçiyor bunu da unutmamak veya göz ardı yapmamak gerekir diye düşünüyorum.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel