Sevgili Okuyucularım;

 Türkiye’nin “BARIŞ PINARI” hareketi;  Türkiye’nin yasal savunma hakkı olan Terör odakları olan, PKK/PYD – DAŞ’la mücadelesinin zafer meşalesinin yakıldığı anda, ABD, AB ve Arap Birliği Türkiye'ye Suriye'deki askeri harekâtı durdurması için art, arda açıklamalar yaparken, Türkiye’nin harekâtının bölgede istikrarsızlığı artıracağı, insani krizi derinleştireceği endişeleri dile getirilirken, En büyük uyarılar ise IŞİD tehdidi konusunda yapılıyor olması dikkati çekiyor. Türkiye'nin harekâtının, IŞİD ile mücadele de son yıllarda elde edilen kazanımları baltaladığı belirtiliyor. “Buyurun beyler, buyurun.”

Dünya tarihinde İnsanlığı yok etmekle suçlanan, Hiroşima’da, Nagazaki utancını sırıtarak yaşayan Japonya'nın Hiroşima’ya, 9 Ağustos'ta da Nagazaki’ye atom bombası atan, vahşetin üzerinden 75 yıl geçti  ilk aşamada 80 bin ve 1945 sonuna dek ise 140 bin kişinin ölümüne yol açtı, Afganistan da kendi yarattığı terör örgütü ile savaşır görünen, Arap Baharı adı ile Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren Terörü destekleyen ABD’e ucu pulsuz bir mektup gönderiyor.

9 Ekim'de gönderdiği mektupta, ABD Başkanı D.Trump, Cumhurbaşkanı  R.T.Erdoğan'a hitaben " Sert bir adam olma .." ifadelerini kullandığı,
"Sorunlarının bazılarını çözmek için çok çalıştım" dediği pulsuz bir mektup yazdı.
   Sayın Cumhurbaşkanımız ve Türkiye bu mektubu son derecede nezaketsiz, kaba haddini aşan bir mektup olarak gördü.
      Cumhurbaşkanı R.T.Erdoğan TSK'yı, Türkiye'nin "Fırat Nehri doğusunda Suriye-Irak sınırı arasında 32 kilometre derinlikte bir bölge üzerinde tam kontrol talebi doğrultusunda, 32 kilometre derinlikte ve 120 kilometre uzunluğunda bir şeritte cep oluşturma arzusu ile harekete geçirdi.
   D. Trump'ın mektubunda yer alan "sorunlarının bazılarını çözmek için çok çalıştım" ifadesi sırt okşayarak, arkadan kazıklama söylemi kafaları karıştırdı.
   Nitekim operasyon alanında beklenen oldu.
    Ağır bir çatışma sürerken, Demokratik Birlik Partisi YPG (PYD) politikasını Suriye rejimi doğrultusunda güncelledi.
     YPG Suriye ordusunun 5.kolordusu oldu. Buna rağmen,
     TSK, Akçakale- Ceylanpınar arasında 120 km. boyunca ve 32 km. derinlikte bir cepte oluşturdu.
    Türkiye'nin Rusya destekli Suriye Arap Ordusu ile karşı karşıya kaldığı bu cephede, rejim ordusuna düzenleyeceği olası bir operasyonun savaşa yol açacağı uyarısı vurgulandı.
   
Suriye rejiminin çağrılısı olarak süren iç savaşa müdahale eden Rusya Devlet Başkanı Putin ise,
    "Önce ateş kesilmeli ve şiddete son verilmeli sonra müzakereler, çözüm arayışları, gelecek toplum için anayasa temellerinin belirlenmesi ve yapısal değişiklikler sağlanmalıdır.
Bunun tersi kaosa götürür dedi.
    Rusya, Esad'ın anayasal olmayan yollarla görevden alınmasından çekinmektedir.
   Bu durumda muhalefet ile şu anki Suriye yönetimi arasında sadece yer değişikliği olacak, savaş ise sonsuz bir şekilde sürecektir.
   Suriye'de siyasi çözüme yönelik, küresel barış, istikrar ve gelişmeye katkı sağlamak üzere, Suriye İç Savaşı suçlularının yargılanması ve BM merkezinden yenilenmiş bir Uluslararası Hukuk Sistematiğinin küresel sistem ağlarına yansıtılması " gereğine inandığını açıkladı.
     Türkiye, Suriye ve Irak'taki PKK/PYD’nin İŞİD terör örgütü ile mücadele de, ABD koalisyonu ile ilişkisinde Rusya ve İran'ın yanında,
Ama Suriye'de Esad rejimine karşı sürdürdüğü ilişkide ABD ile birlikte olunca, çıkmaza sürüklenmede yer aldığı düşünülmeye başlandı.

 

   Nitekim Türkiye'nin askeri operasyona başlamasının ardından, Suriye Devlet Başkanı B.Esad Adana Mutabakatı gereğince Türkiye'nin sınır güvenliği eylemleri gerçekleştirmesi gerekirken,
Suriye topraklarında askeri güçlenmesini düşmanlık olarak tanımlıyor.
    Operasyonun uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurguluyor.
     Esad, PKK/PYD Kürt gruplara "Suriye, topraklarını ve halkını korumayı garantilemeleri durumunda gaflete düşmüş evlatlarını tekrardan kucaklamaya hazırdır" çağrısında bulunuyor.
    Bir süre sonra SDF güçlerinin Suriye Arap Ordusu'na Kürt topraklarına kapı açması çok muhtemel görünüyor.
   Bu durum Rusya'nın Esad rejiminden aldığı yetkiyi Suriye'nin bütün bölgelerine dağıtması anlamına geliyor.
  
    Türkiye operasyonunu başlattığı andan beri Asya Türk Birliği devletleri hariç, ABD, AB ve Arap Birliği, Filistin ve Ermenistan birleşkesi bütün dünyada protesto etmeye çalışmaktadırlar.

     Şu an operasyon kontrollü 120 Saat beklemeye alınmışken, temkinli devam ederken ve Türk askeri kuzeydoğu Suriye'de yavaş yavaş ilerlerken, PKK/PYD Kürtler ABD'nin belirlediği bir stratejide, ABD kaynaklı silah stoklarıyla yüklü, savaşmak için hazır bekledikleri unutulmamalıdır.

_ ABD Başkan Yard. Pence, Türkiye ve ABD’, IŞİD'in Suriye'nin kuzeydoğusunda tamamen yok edilmesi konusunda fikir birliğine vardığını vurgulayarak, "(120 saatlik süre içinde) ABD, YPG'nin güvenli bölgeden çekilmesini sağlayacak. Amacımız önümüzdeki 120 saat içinde (YPG'nin) çekilmesini sağlamak. Süreç başlamış durumda."

      YPG'nin kendilerine söz konusu bölgeden çıkma güvencesi verdiğini belirten Pence, Türkiye'ye yönelik ekonomik yaptırımlara ilişkin ise, "120 saatlik sürede yeni yaptırım olmayacak. Suriye'nin kuzeydoğusunda kalıcı ateşkes sağlandığında mevcut ekonomik yaptırımlar da kaldırılacak." şeklinde konuştu.

     Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Bugünkü müzakerelerde Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli liderliği sonucunda istediklerimizi aldık." ifadelerini kullandı.

   Kim güçlü, kim haklı süreç gösterecek!

        YPG'nin ağır silahlarının toplanması, mevzilerinin ve tahkimatlarının imha edilmesi hususlarında mutabakat sağlandığını belirten Çavuşoğlu, PKK/YPG'nin 120 saat içinde çıkması için Barış Pınarı Operasyonuna ara vereceğiz, bu bir ateşkes değildir. Ancak Terör unsurlarının çıkmasından sonra operasyonu durdurmamız söz konusu olacaktır." dedi.

    Çavuşoğlu, "Fırat'ın doğusunda DEAŞ ile mücadele konusunda da eş güdüm ve iş birliği içinde çalışacağız. 20 mil yani 32 kilometre derinlikte Fırat'ın doğusunda, Irak sınıra kadar yani 444 kilometrelik bir uzunlukta hiçbir teröristin kalmaması ve tüm bu bölgenin güvenli bölge olarak tesis edilmesi... Bizim güvenliğimiz açısından da bu önemli.

   “Çavuşoğlu, çekilmeye ilişkin 120 saatlik süre başladığında, ABD'nin taahhüdü ilave yaptırımlarla ilgili herhangi bir çalışma olmayacağının altını çizmiş oldu.

    Ve Madalyonun ötek yüzü; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen 3. Afrika Ülkeleri Dini Liderler Zirvesi'nde konuştu.

    Barış Pınarı Harekatı'nın başlamasının ardından Türkiye'ye silah satışını askıya alan Avrupa ülkelerine çok sert sözlerle yüklendi..  "Ruanda soykırımında hangi sömürgeci devletin parmağı olduğunu herhalde sizler benden daha iyi biliyorsunuz. Bugün bize silah ambargosu uygulayanlar o günlerde eli kanlı katilleri silaha boğmuştur" derken; Ruanda soykırımında hangi sömürgeci devletin parmağı olduğunu herhalde sizler benden daha iyi biliyorsunuz. Bir batılı devlet adamının ibretlik sözünü paylaşmak istiyorum: Bir damla petrol bir damla kandan daha kıymetlidir. Yaklaşık 100 yıl önce Churchill'in avam kamarasında söylediği bu cümle tarihi bir itiraf olarak halen geçerlidir. Aradan yüzyıllar da geçse beyaz adamın Afrika'ya Ortadoğu'ya yönelik bakış açısı değişmiyor.

    Ve “BİR DAMLA PETROLÜ BİR VARİL KANDAN DAHA DEĞERLİ GÖRMEYE BAŞLAYAN ZİHNİYET VAR OLDUKCA EMPERYALİZM BARİŞA GEÇİT VERMEYECEKTİR.”

      Sağlıklı yaşayın, sağlıcakla umutla  kalın.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel